GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Saadet Partisi Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:7
Tarih:15.10.2024

SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) – Peki efendim, teşekkür ederim. Grup Başkan Vekilimiz alınmasın ama adı “Hüseyin” olunca bir de Hatay Milletvekili olunca bütün gruba bedel efendim zaten, bütün grup burada kabul ediyorum ben. Teşekkür ediyorum. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; “vergi adaletsizliğinin yol açtığı toplumsal huzursuzluk” başlıklı grup önerimiz üzerine söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Türkiye, iktidarın zamana göre değişen ama kendi çıkarları söz konusu olduğu zaman asla değiştirmediği uygulamaları nedeniyle tepeden tırnağa ciddi beka sorunlarıyla karşı karşıyadır. Bu millet savaş yıllarında bile yaşamadığı ölçüde ülkesi ve çocukları adına geleceğe dair büyük bir umutsuzluk içindedir, özellikle Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle birlikte hemen hemen her alanda ciddi bir beka sorunuyla karşı karşıya olan bir ülke gündemimiz var ve maalesef ülkemizin stratejik konuları gündelik politikalarla oyun tahtasına dönüştürülmüş; ihale mevzuatı değişiklikleri, yandaşlara sağlanan muafiyetler ve bunlara kaynak sağlama için bu millete dayatılan kanunsuz ve adaletsiz zam ve vergiler yüzünden halkımız, özellikle ülkemiz ekonomik manada yaşam savaşı verir hâle getirilmiştir. Sabah erken kalkanın darbe yaptığı üçüncü dünya ülkeleri gibi aklına estiğinde absürt vergiler getiren bir üçüncü dünya ülkesi konumuna sokulduk. Gökten zembille indirilen kendinden menkul, absürt vergi düzenlemeleriyle halkımız zaten içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılarına yenilerinin ilave edilmesiyle ciddi bir huzursuzluk yaşamaktadır. Kafasına estiği gibi vergi boca eden bir yönetim ne kadar despot ise hukuksuzca dayatılan bu vergilerin halkımızda yol açtığı travma ve çaresizlik de bir o kadar umut kırıcıdır. Ülkeyi yönetenlere karşı günden güne büyüyen güvensizlik öyle bir hâle geldi ki devlet kurumlarının ne verilerine ne raporlarına ne de iktidar sözcülerinin sözlerine itibar eden kaldı. Hele “Dezenformasyonla Mücadele Merkezî” denilen kurum bir konuda yalanlama yaptığında vatandaş “Tamam, kesin bu yalanlama doğrudur.” demeye başladı. Tüm bu güvensizlik, ayrımcılık yapan adaletsiz uygulamalar bir yerden sonra insanımızın ülkeye aidiyet duygularını da yok etmektedir. Düşünebiliyor musunuz, Meclise sunulan son vergi düzenlemesinde “Elde edilecek gelir savunma sanayisine aktarılacak.” denilmesine rağmen insanlar buna kuşkuyla bakıyor. Ülke savunması söz konusu olduğunda canını hiçe sayan, varını yoğunu feda eden bir millet niye böyle düşünüyor acaba? Aslında milletimiz aynı millet, vatanı ve istiklali söz konusu olunca yine her şeyini feda edecek bir millet lakin ülkenin başındakiler aynı yöneticiler mi? Sorunumuz da tam olarak buradadır: Millet aynı vatansever millet lakin yöneticiler aynı vatansever yöneticiler mi? Bir yanda arpalığa dönüştürülen kamu kuruluşları, peşkeş çekilen ülke kaynakları, yandaşların affedilen milyarlarca vergi borçları, milletten toplanan vergilerin “hibe” adı altında azınlık bir kesime aktarılması, döviz üzerinden ödemesi yapılan hazine garantili yol, köprü, hastane, hava alanları, kayıt dışı ve kara paracıların el üstünde tutulması ama sıradan vatandaşın iki kuruş için boğazının sıkılması halkımızın niye böyle düşündüğünün izahı değil midir? Şimdi de adına “vergi” demedikleri bir yasa metnini huzura getiriyorsunuz. Yine, vatandaşın boğazını sıkmak için yola revan oldunuz. Kurtarıcı Mehmet Şimşek her konuşmasında “Yeni vergi yok.” dedikçe şeytanın aklına gelmeyecek vergilerle halkımızı perişan etmenin peşindesiniz. Söz konusu düzenlemedeki vergiler vergi değilmiş, savunma sanayisine katkı payıymış; tamam, zaten milleti umursadığınız yok, bari aklımızla alay etmeyin. Ha kel Hasan ha Hasan kel, ne fark eder? “Drone” alandan, kredi kartı kullanandan, saat takandan, ev alandan, yahu neredeyse nefes alandan bile vergi almak için çevirmediğiniz bir iş kalmadı. Sizler bu milletin değil, bir grup azınlığın iktidarısınız. Adına “vergi” demedikleri vergileri vatandaşlarımıza yüklemeye hazırlanırken insanlar sesini çıkarmasın diye savunma sanayisine “katkı payı” adını koymak da tam bir Şark kurnazlığı; aslı yok yaylasında 1.500 koyununuz var sanırım. Bu tarz bir anlayış milletimizi aldatmaktan, adaletsiz ve hukuksuz işlerinize millî, manevi değerlerimizi alet etmekten başka bir şey değildir. Bu çeşit duygu sömürüleriyle ancak milletimizin güvenini kaybedersiniz ve nitekim de öyle oldu yoksa -dediğim gibi- vatan savunması söz konusu olduğunda canını, malını feda etmekten sarfınazar etmeyen bu millete böyle kalem ve ayak oyunlarıyla operasyon çekmek yerine samimi ve dürüst bir yönetim sergileseydiniz bu hâllere düşmezdiniz. Sözlerimi şöyle tamamlamak istiyorum -çok uzun konuşamayacağım, süre kısıtlı- Kore’de ekonomik kriz olmuştu, çok büyük bir krizdi; hükûmet vatandaşlarını çağırdı “Bize yardım edin.” dedi; yardım etti vatandaşlar, o hükûmete güvenmişti; hükûmet yıllar sonra o borçları onlara verdi. Eğer hakikaten sizler şeffaf bir yönetim olsaydınız ve siz Sayıştay denetiminden kaçırmamak adına “Bunu bütçe adına harcayacağız.” deseydiniz, deprem vergilerinin ne olduğunu bize söyleseydiniz ve soru önergelerimize cevap verseydiniz ama vermediniz ve 14 milyar lira -son cümlemi söylüyorum- bazı vakıflara para aktarıldı. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) – Bununla ilgili soru önergesi verdim “Bu vakıfların adı nedir?” diyerek, dediler ki: “Ticari sır.” ve “Kişilerin kendilerini koruma usulü” falan diye bir şeyler yazdınız gönderdiniz bana ve eğer bunları yapmış olsaydınız sizler çok rahat bir şekilde bugün bizden ne isterseniz verirdik, yeter ki Türkiye yaşasın derdik. Öyle Demir Kubbe’ymiş, Çelik Kubbe’ymiş bunları da boş verin siz, bunlarla hiç uğraştırmayın bizi. Açık ve net söylüyorum, getirdiğiniz vergi yasasını geri çekin. Öğretmenlik Mesleği Yasası’nı da getirdiniz, onu da göreceksiniz, yine tekrar gelecek buraya. O nedenle bu vergi yasasına da “hayır” oyu vereceğiz. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)