GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:5
Tarih:09.10.2024

CELAL FIRAT (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Özgürlükleri güvence altına alarak hukuki denetimle tüm yurttaşlara eşit ulaştırmak, adaletin deneyim alanını genişletmek temel görevimizdir. Yeni yasama döneminin ülkemize demokrasi getirmesini canıgönülden temenni ediyorum. Erdemli yaşam adaleti sorgulayan yaşamdır. Böyle bir yaşamı birlikte çalışarak inşa etme umudumuzdan asla vazgeçmeyeceğiz. Ezilen halkların sorunlarını bu kürsüye taşıyarak bu umudu yeşerteceğimize, bu umudun ağırlığını sırtımızda hissetme sorumluluğunu da birlikte yerine getireceğimize gönülden inanıyoruz. Sayın milletvekilleri, 21'inci yüzyılda toplumlar bilim, felsefe, tarih üzerinde çağın getirdiklerini ekleyerek toplumsal çağdaşlığı yakalıyor. İnsanların tutumları daha demokratik ve eşitlikçi olma eğilimindedir. Devletlerin bu yönde tutumlarının netleştiği de aşikârdır. Değerli milletvekilleri, bu ülkede kadınlar, gençler, çocuklar taciz, tecavüz, katliamla gündemde, bilinçli bir şekilde her gün insanlık dışı bir olay yaşamıyorlar mı? Bunun temel nedeni eğitim değil midir? Diyanet eliyle ana sınıfına din dersini koyarsanız, çocuğun üstün yararı ilkesine aykırı davranarak Alevilerin, farklı inanç gruplarının ya da herhangi bir inanca bağlı olmayanların asimilasyonunu pedagojik anlamda hedeflerseniz, böyle çürümüşlükle gündemde olan bir toplum ortaya çıkarırsınız. Millî Eğitim Bakanlığının Diyanet ve cemaatler eliyle ÇEDES benzeri projelerle işte bu amaca hizmet ettiğini de hepimiz acı bir şekilde görüyoruz. Sayın milletvekilleri, şu an hepimiz biliyoruz ki bu ülkede farklı inançlara, farklı kimliklere karşı devletin siyaset yapma sorunu vardır. Geçmişten bugüne hiçbir somut unsurla farklılığımızı kabul etmiyor, Alevilerin özgürlüğüne müdahale ediyor, Alevilerin inançsal, sosyal eylemlerini, kendi ideolojisinin varlığına kurban edercesine manipüle ederek Alevileri asimile etmeye çalışıyor. Tek tipleştirme adına uyguladığı sürgün politikasıyla Alevileri kendi coğrafyasından göçe zorluyor, onları yol gitmez, kervan geçmez topraklarda ehlileştirme çabası içinde cemevlerini ibadethane olarak kabul etmiyor, inanç taşıyıcıları olan pirleri, dedeleri, babaları, anaları, yol erkân yürütücülerini ya yeni bir tanıma koymaya ya da baskıyla yıldırmaya çalışıyor. Tarihe baktığımızda, birlikte yaşama şuurunu yok eden, çatışma ve imha davranışlarında bulunan devlet, Pirimiz Hünkâr Hacı Bektaş Veli Dergâhı başta olmak üzere Alevilerin kutsal mekânlarına el koymuş, bazılarını kültürel gezi mekânları hâline getirmiş, bazılarına da cami ve mescit ekleyerek zapt etmiştir. Siyasi iktidarların keyfî otorite kullanmasının sonucu Koçgiri, Dersim, Malatya, Kırıkhan, Maraş, Çorum, Sivas ve Gazi katliamları olmak üzere ne yazık ki bu katliamlarla çekilen acılar üzerinde bir yüzleşme olmamıştır, arşivler hâlen açılmamıştır. Talebimiz de, bu arşivlerin acil bir şekilde açılmasıdır. Değerli milletvekilleri, Alevi kurumları Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlanarak İçişleri Bakanlığı koordinasyonunda muhtarlıklar, sivil toplum kuruluşları, örgütleri ve yerel yönetimler aracılığıyla inanç merkezlerimiz de ele geçirilmek istenmektedir. Alevi inancının müzelik bir inanç hâline getirilmek istenmesi de Diyanetin devlet içindeki projesidir. Sayın milletvekilleri, Pirimiz Hünkâr Hacı Bektaş Veli Dergâhı’nda “Namaz kılmak serbest diyeceksiniz.” ama cem yapmayı yasaklayacaksınız; vallahi haksızsınız. Alevi köylerine cami yapıyor, imam görevlendiriyorsunuz, beş vakit ezan okutuyorsunuz ama yollarını yapmıyorsanız; vallahi haksızsınız. Türbelerimizde, kutsal mekânlarımızda hoparlör takıp ezan okutuyorsunuz, kutsal coğrafyamızı HES, JES, maden arama, turizm adı altında yok ediyorsunuz; vallahi bu halkımıza haksızlık yapıyorsunuz. Oysaki devletin, siyasi iktidarın dine, inanca her türlü müdahalesine zemin olan Diyanet İşleri Başkanlığı yerine ülkemizdeki tüm din, inanç ve mezheplerin temsil edildiği, birbirinin derdine derman olduğu, dara düştüklerinde hep beraber çözüm ürettikleri bir yapı oluşturulmalıdır. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Tamamlayın Sayın Fırat. CELAL FIRAT (Devamla) – Şu anda tam da toplum olarak hep beraber böyle bir yapıya ihtiyacımız var. Sayın milletvekilleri, bizler tartışmasız bir şekilde tanınma, inanç özgürlüğü, eşitliği için yasal, anayasal düzenleme yapılmasını istiyoruz. Evet, yeni bir anayasaya ihtiyaç var mıdır? Kesinlikle vardır ancak şu an var olan Anayasa’nın, AYM’nin asgari hükümleri dahi uygulanmıyor. Bu vesileyle, Kobani kumpas davasında rehin tutulan sevgili Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ’ın nezdinde bütün siyasi tutsak arkadaşlarımıza selam gönderiyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar) Pirimiz Hünkâr Hacı Bektaş Veli buyurur ki: “Hak, güneşten daha zahirdir.” diyor, saygılarımı sunuyorum. Aşk ile. (DEM PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)