GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:5
Tarih:09.10.2024

SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) – Sayın Başkan değerli milletvekilleri; Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi’nin 30'uncu maddesi üzerine Gelecek-Saadet Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. 8 bakanın, 17 defa sistemin değiştirildiği ve bu yirmi iki sene içerisinde tekrar yeniden bir öğretmenlik meslek yasasının Meclisin Genel Kuruluna getirildiği bir ortamdayız, bir iklimdeyiz. Daha önce yine aynı şekilde Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarmışsınız ve bu meslek kanununu Anayasa Mahkemesi reddetmiş, kabul etmemiş bazı maddelerini. O nedenle tekrar yeniden Öğretmenlik Mesleği Yasa Teklifi’ni buraya getirmişsiniz. Zaman zaman birileri “Bu Anayasa Mahkemesi kapatılsın.” diyor. Zaman zaman da birileri bu Anayasa Mahkemesi üyelerine, kendilerinin atadığı Anayasa Mahkemesi üyelerine de zaman zaman birileri “FETÖ’cü”, birileri “terörle iltisaklı” diyerek, ilzam ederek bu insanların doğru karar vermelerine bir noktada mâni olmaya çalışıyorlar negatif algılar üzerinden. Oysaki onlar çok zaman doğru kararlar veriyorlar. Şimdi, Anayasa Mahkemesinin iptal etmiş olduğu bir kanunu getirdik buraya. Eğitim fakültelerini kazanan öğrenciler var. Yıllarca gidiyorlar, ilkokul, ortaokul, lise, ardından da gidiyorlar çeşitli kurslara -ki “Dershaneleri kaldırdık.” diyorduk, o dershaneler harıl harıl çalışıyorlar, annelerin, babaların ceplerinden paralar alıyorlar- o çocuklar dershanelerden sonra üniversiteyi kazanıyorlar. Milyonlarca kişinin girdiği üniversiteyi kazanıp eğitim fakültelerine gidiyorlar, orada dört sene, beş sene okuyorlar. Ardından da KPSS’ye çalışıyorlar ve yıllarca da bir KPSS yarışması başlıyor. KPSS’yi kazananları mülakata tabi tutuyorsunuz. Buradan da “Millî Eğitim Akademisi” adı altında bir paralel eğitim bakanlığı oluşturmak istiyorsunuz. Ve burada iki yıl boyunca bu öğrencileri eğitime tabi tutacaksınız. Nerede tutacaksınız? 30 büyükşehirde tutacaksınız. Peki, çocuklar 30 büyükşehirde değil de diğer şehirlerde, diğer 60 şehirde veya 50 şehirde okudular ve oralara yerleştiler; okullarını bitirdiler, yurtlar edindiler, evler tuttular, tekrar buraya bir göç başlayacak, öyle mi? Yani kervan, tekrar yeniden göç başlayacak, sıraya girecek ve onlar oralarda yurt bulacaklar, ev bulacaklar ki büyükşehirlerde bulacaklar ve de bunlara ne yapacaksınız siz? 18650 olan ek gösterge üzerinden, katsayı üzerinden 23310 katsayıyla bunlara para vereceksiniz. Kaç para bugünün parasıyla? 22 bin lira. Allah aşkına, bunlar nasıl ev tutacaklar, nasıl buralarda kiralarda yaşayacaklar; elektrik, su, doğal gaz paralarını verecekler? Veremeyecekler ki. Yaptığınız iş yanlış arkadaşlar. Bakın, burada ne söyledik size? Öğretmenlerin nosyonunu, öğretmenlik pedagojik formasyonunu ortadan kaldırma bir müfettişin hakkı değildir, haddi de olmamalıdır dedik. Şimdi, 34’üncü maddeyi kaldırıyorsunuz. Peki, bu 34’üncü maddeyi niye bu yasaya koydunuz, düşünemediniz mi bunu? Düşünemediniz. Ardından ne yaptınız? Komisyona geldi, Komisyonda niye kaldırmadınız bunu? Baktınız ki Genel Kurulda çok ciddi tepkiler var, bunu kaldırdınız. Gelin, bunlarla ilgili olarak da tekrar yeniden bunların yaşam standartlarını yükseltebilecek bir parayı bunlara verin. Sonra Türkiye’de 100 milyon dolara yani 3 milyar liraya tekabül eden kamuda tasarruf yapmak istediniz, kamuda tasarruf değil mi? Mehmet Şimşek Bey, peki bu okullar nasıl inşa edilecek? Nerede okuyacaklar bunlar, öğretmenler, hocalar? Biraz önce söylediler, açık ve net söylüyorum, şunların veya bunların olması önemli değil, buraya öğretim elemanı olarak kimleri atayacaksınız, nereden atayacaksınız? Uzaydan mı getireceksiniz? Eğitim fakültelerinden getireceksiniz. Bu eğitim fakülteleri tam yirmi üç yıldır iktidarın oluşturmuş olduğu eğitim fakülteleri. Buraya öğretim elemanları alıyorsunuz. Bakın, size söyleyeyim: “ÖYP” diye bir program vardı, Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı, hiç torpil yoktu; bunu niye kaldırdınız? Torpilsiz olsun bu işler, niye buraya 1 kişi alırken 4 kişiyi mülakata çağırıyordunuz, şimdi onu 10’a çıkardınız, 20’ye çıkardınız; neden bunu yapıyorsunuz? Üniversitede öğretmen bile olamayanların üniversitede öğretim elemanı olduğu bir ülkeyi ister misiniz? İstemezsiniz ki, liyakat olacak, ehliyet olacak, zekâ olacak, yetenek olacak, bunları inşa edeceksiniz ama bunları yapmıyorsunuz. Aynı zamanda da değerli milletvekilleri -burada özel okullarda- şimdi öğretmenlik için dört yıl boyunca eğitim fakültesini bitirecek, sonra bunlar özel okulda çalışabilecek. Diğerleri? Bunlar devlet okullarında çalışabilmek için altı yıllık bu Akademiye gidecekler yani iki yıl daha burada okumuş olacaklar. Gelin, bu kanunu geri çekin. İnanın, samimiyetle söylüyorum, eğitim fakültelerini beş yıla çıkaralım ve öğretim elemanı alma programını tekrar gözden geçirin. Bugün araştırma görevlilerini böyle almayın, öğretim elemanlarını böyle almayın. Benim çocuğum üniversiteye ÖYP programıyla girdi ve benim çocuğum üniversiteye başlar başlamaz üniversitede hoca olacağını söyledi. Milletvekili olmuştum, baktım ki girmiyor sınavlara “Niye girmiyorsun?” diye seslendim, “Vaz mı geçtin?” dedim. “Hayır, eğer ben 1 kişi alınan yere 4 kişiyle mülakata girersem ve kazanırsam ‘Babası milletvekili olduğu için girer.’ diyorlar. Ben bu şaibeyle yaşamak istemiyorum.” dedi ve gitti. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Sayın Özdağ, tamamlayın. SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) – “Neyle gireceksin?” dedim. “Ben Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı’yla gireceğim, orada hiç torpil yok baba.” dedi ve hiç torpilsiz girdi kendisi, üniversitede hoca şu an kendisi. Gelin, bunu yapalım hep beraber. O zaman bu eğitim fakültelerine kalite gelir. İki öğretmen olarak konuşuyorum; bakın, bir doçent olarak konuşuyorum, yirmi sene üniversitelerde hocalık yapmış birisi olarak konuşuyorum. Değerli arkadaşlar, vallahi billahi, tallahi bu kanun teklifini geri çekin. Gelin, benim dediklerimi yapın. Göreceksiniz, Anayasa Mahkemesi bu kanun teklifini de iptal edecek hem de bazı maddelerini değil, çoğu maddelerini iptal edecek ve bundan sonra da tekrar yeniden buraya bu kanun teklifini getirmek zorunda kalacaksınız. Bade harabül Basra olduktan sonra demeyelim. Bazı maddeleri çekiyorsunuz, teşekkür ederim sizlere. Ama bunları ne olur paydaşlarla daha önceden konuşsun, sendikalarla konuşsun -ister sizi desteklesinler, ister sizi desteklemesinler- veya öğretmenlerle, emekli öğretmenlerle, “academia”yla, yazarçizer takımıyla, siyasetçilerle konuşun, tecrübeli siyaset elemanlarıyla konuşun... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) – …daha sonra kanunları burada değerli uzmanlarla yapın, getirin. Ardından biz de elimizi kaldıralım ve diyelim ki: Evet, Türkiye için bu kanun geçerlidir, doğrudur ve bu kanunla beraber Türkiye'nin eğitim sistemi mükemmel olur, Finlandiya olur, Hollanda olur, Almanya olur, Belçika olur ve sizi de alkışlayalım, tekrar bir daha iktidar olun ama yapamazsanız ki 31 Mart akıbeti tekrar sizi bulur. Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. Bu kanun teklifine de “ret” oyu vereceğimizi ilan ediyorum. (Saadet Partisi, CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)