Konu: | İsrail’in Filistin’deki işgal ve soykırımının üzerinden bir yıl geçtiğine ve Türkiye’nin bu vahşetin son bulması konusunda üzerine düşen vazifeyi yerine getirdiğine, ülkenin ulusal güvenliği için iç cephenin daha güçlü olmasının önemine, “makbul” ve “makbul olmayan” vatandaş ayrımını asla kabul etmediklerine, Adana’da gerçekleştirilen TEKNOFEST etkinliğine, savunma sanayisinde çok önemli adımlar atıldığına, dün tüm partilerin uzlaşısıyla çocukların korunmasına yönelik çok önemli bir araştırma komisyonunun kurulduğuna ve kadının yanında, şiddetin karşısında olmaya devam edeceklerine ilişkin açıklaması |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 5 |
Tarih: | 09.10.2024 |
ABDULHAMİT GÜL (Gaziantep) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. Değerli milletvekilleri, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. İsrail'in işgal ve soykırımının üzerinden bir yıl geçti, üç yüz altmış beş gün boyunca Filistin'i ortadan kaldırmak için Filistin'de çocukları, kadınları, camileri, kiliseleri bombalayarak bir halkı ortadan kaldırmaya yönelik bir trajediyi, bir barbarlığı bütün dünya olarak maalesef izliyoruz. Filistin'i işgalle de kalmayan, Lübnan’a da sirayet eden bu bölgesel savaş, İsrail'in açmış olduğu bu bölgesel savaş ve kriz, en başta bölgedeki tüm ülkeleri ve halkları doğrudan etkilemektedir. Elbette ülkemiz de yakın coğrafyamızda yaşanan bu hadiselerden, bu yaşanan olaylardan doğrudan etkilenmektedir. Türkiye, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde kararlı, tecrübeli bir vizyonla tüm bu sürecin her aşamasında uluslararası kurumları harekete geçirecek şekilde diplomasiyi kararlı bir şekilde ortaya koymaktadır. En son Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda yapmış olduğu konuşmada ki “Dünya 5’ten büyüktür.” çağrısı, dünyanın bu küresel adaletsizliğe bir son vermesi yönündeki çağrısı çok önemli ve anlamlıdır. Keza, ülkemiz adına yapmış olduğu tüm görüşmelerde de İsrail'in bölgedeki yayılmacılığına, soykırımına ve vahşetine son verilmesine yönelik tüm temaslarımızı Sayın Cumhurbaşkanımız, Dışişleri Bakanımız ve ilgili tüm kurumlarımız yoğun bir şekilde gerçekleştirmektedirler. Yakın zamanda İslam İşbirliği Teşkilatının da bu konuda -çağrıya davet ederek- toplanması yine çok önemlidir. Elbette bu toplantılardan caydırıcı müeyyide içeren yaptırımların ortaya çıkması gerekmektedir, İsrail'in durdurulması, bu vahşetin son bulması gerekmektedir. Bu konuda da Türkiye yine üzerine düşen vazifeyi yerine getirmektedir. Bölgedeki istikrarın Türkiye'nin ulusal güvenliğiyle doğrudan ilgili olduğu hepimizce malumdur. Yanımızda yanan ateşin ülkemizi, bizleri, evimizi etkilemesi elbette imkân dâhilindedir. İşte, o ateşin sönmesi için Türkiye, yine zalimin karşısında ve mazlumların yanında olmaya devam edecektir. Filistin halkının, Lübnan halkının… İsrail'in bölgede ortaya koymak istediği arzımevut planının gerçekleşmemesi için Türkiye olarak her türlü desteğimizi, her türlü gayretimizi ortaya koyacağız. Türkiye hem birikimiyle hem tarihsel birikimi hem müktesebatıyla, inşallah, bu bölgesel krizlerden, küresel krizlerden ülkemizin çıkarlarını, milletimizin menfaatlerini koruyarak çıkacaktır, ona inanıyoruz. Türkiye sözü güçlü, gücü tesirli bir dış politikayla yoluna devam etmektedir. Vatandaşımızın, ülkemizin çıkarı neyi gerektiriyorsa, rasyonel yaklaşımlarla, “kazan kazan” anlayışıyla dış politikasına, komşularla da sıfır sorun diyaloglarını daha ortak zeminlere taşıyarak yoluna devam etmektedir. Bu konudaki çabalarını yine daha da geliştirerek sürdürecektir. Türkiye tüm mazlumların güvenli limanıdır; Orta Asya'dan Balkanlara varıncaya kadar tüm gönül coğrafyamızın -ki Sayın Cumhurbaşkanımız yarın Balkanlar’a çok önemli ziyarette bulunacaktır- yine komşu ülkelerimiz Orta Doğu'da ve dünyadaki bütün halkların, bütün gönül coğrafyamızın yanındadır. Türkiye’nin varlığı, Türkiye’nin birliği… Özellikle Suriye’deki, Irak’taki istikrarsızlaştırma politikalarıyla, vekâlet savaşlarıyla beraber oradaki halkları da tehdit eden bu çabaya karşı Türkiye yine mazlumların yanında olacaktır. Türkiye, dili ne olursa olsun, inancı ne olursa olsun Kürt’üyle, Ezidi’siyle, Hristiyan’ıyla, Arap’ıyla bu coğrafyada kim varsa onların uğramış olduğu tüm zulümlerin karşısında, dimdik onların yanında olmaya devam edecektir. Bizler, kuzeyimizde ve güneyimizde bu gelişmelerle beraber, ülkemizin ulusal güvenliğini daha pekiştirecek ve Türkiye’yi bu gerilimden ve ateş çemberinden kurtaracak şekilde politikalarımızı sürdüreceğiz. Bunun için de elbette önce iç cephemizi daha güçlü bir şekilde kuvvetlendirmemiz çok kıymetlidir. Bu yasama yılının açıldığı günden itibaren hem siyasi partilerin hem siyasi dilin bu anlamda buna matuf olması çok kıymetlidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın bugün de yapmış olduğu çağrılar Türk siyasi hayatı için çok önemli çağrılardır. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Buyurun Sayın Gül. ABDULHAMİT GÜL (Gaziantep) – Bizler, birlik ve beraberlik içerisinde bu coğrafyada nasıl bin yıldır berabersek kıyamete kadar da birliğimizi, beraberliğimizi her zaman daha da güçlendirerek devam edeceğiz. Bu topraklarda kim doğmuş ve yaşıyorsa bu toprakların birinci sınıf vatandaşıdır, asli sahibidir. Dolayısıyla “makbul” ve “makbul olmayan” vatandaş ayrımını asla kabul etmediğimizi, ret, inkâr, asimilasyon politikalarına AK PARTİ hükûmetleri olarak, AK PARTİ siyaseti olarak karşı durduğumuzu ve buna son verdiğimizi bütün milletimiz yakından bilmektedir. Elbette yaptığımız tüm bu çalışmalarla beraber yapacağımız işler de var. El birliğiyle bir ve beraber olarak çözemeyeceğimiz hiçbir problem yoktur. Türkiye'de bizler, bin yıldır nasıl bu coğrafyada diliyle, inancıyla, kültürüyle, yaşam tarzıyla -bunu bir lütuf olarak da değil, bir hak olarak gören anlayışla- bugün… (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Buyurun Sayın Gül. ABDULHAMİT GÜL (Gaziantep) – …Türk’üyle, Kürt’üyle, Alevi’si, Sünni’siyle, 85 milyonuyla daha da birliğimizi perçinleyerek, inşallah, ülkemizi, Türkiye'yi tehdit eden bütün meydan okumaların üstesinden hep beraber geleceğiz. Kim hangi planı yaparsa yapsın, Türkiye'ye dair hangi tehditleri ortaya koyarsa koysun, milletimiz, devletimiz Allah'ın izniyle tüm bu sınamaları, meydan okumaları püskürtecek güçtedir; bu birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhuna sahiptir. Son olarak, geçen hafta çok önemli bir etkinlik yapıldı Adana'da, TEKNOFEST etkinliği; 1 milyonu aşkın gencimiz TEKNOFEST’te çok önemli projeler ortaya koydular. Özellikle Bayraktar ailesinin ortaya koymuş olduğu, rahmetli Özdemir ağabeyin ve evlatlarının ortaya koymuş olduğu ve bütün Türkiye'de bir sinerjinin oluştuğu TEKNOFEST kuşağı çok önemli hayalleri gerçekleştiren projeler ortaya koydular. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Buyurun Sayın Gül. ABDULHAMİT GÜL (Gaziantep) – Türkiye, savunma sanayisinde gelmiş olduğu nokta ve bulunduğumuz merhalede çok önemli adımlar attı. Kendi paramızla İHA, SİHA vermeyen, kendi savunma sanayimizin tamirini bile yapmayan ülkelere bugün muhtaç olmaktan kurtulduk, ihraç eder duruma geldik. Biz her alanda hem maddi hem manevi anlamda gelişmelerimizi sürdürerek yolumuza devam edeceğiz. Dün, çocukların korunmasına yönelik çok önemli bir araştırma komisyonu kuruldu; tüm partilerle uzlaşarak burada bunu ortaya koyduk. Sayın Başkanımız da dün açılışta ifade ettiler, özellikle kadınlara yönelik şiddete, çocuklara yönelik istismara karşı hep birlikte mücadelemizi kesintisiz bir şekilde sürdüreceğiz. Bu meseleler bir politik mesele değildir, bu meseleler bir parti meselesi değildir; bu meseleler bizim var olma, bizim geleceğe daha umutla, ümitle bakmamız için çok önemli meselelerimizdir. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Tamamlayın Sayın Gül. ABDULHAMİT GÜL (Gaziantep) – Çocukların korunmasına yönelik -ki son günlerde yaşadığımız, hepimizi derinden üzen hadiseler de yine başta olmak üzere- bu meselelerin yine esasına inecek şekilde, bu yollara iten sebepleri araştırarak çözüm yolları, kanun hususundaki yeni öneriler, kurumların yeni kapasiteleri, uygulamadaki yeni düzenlemelere dair ne varsa bunu çok büyük bir özgüvenle… Çünkü bu hepimizin ortak meselesi; bu konuda Meclisimize, milletvekillerimize ve Komisyonumuza inanıyoruz. Buradan çıkan sonuçlarla kadına yönelik şiddette ve çocukların korunmasına yönelik çok önemli adımlar atılacağına inanıyoruz. Kadına yönelik şiddette “sıfır tolerans” anlayışını daha da güçlü bir şekilde sürdüreceğiz. Hükûmetlerimiz döneminde kadına şiddetle mücadele konusunda özel kanunun çıkması, KADES uygulamaları, elektronik kelepçe, Adalet Bakanlığı, İçişleri ve Aile Bakanlığının ortaya koyduğu çalışmalar, Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konudaki çok önemli hassasiyeti ve attığımız adımlar gerçekten çok önemli adımlardır. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Tamamlayın Sayın Gül. ABDULHAMİT GÜL (Gaziantep) – Ama biz bir vakaya bile bir istatistik meselesi olarak bakmıyoruz, bir vakanın bile yaşanmaması için bu konuda Anayasa dâhil olmak üzere ne gerekiyorsa, gerek mevzuat gerek uygulamada daha hangi adım varsa onları da atmaya ve bir canımızı daha kurtarmaya yönelik her türlü öneriye açık olduğumuzu; bu konuda Hükûmetimizin, AK PARTİ’nin ve Cumhur İttifakı’nın kararlı politikalarını sürdüreceğini; kadının yanında, şiddetin karşısında olmaya devam edeceğimizi; çocukların daha iyi bir dünyaya kavuşması için gayret edeceğimizi bir kez daha Genel Kurula hatırlatıyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.