GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:3
Tarih:03.10.2024

MEHMET KARAMAN (Samsun) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Kıymetli arkadaşlar, değerlendirecek olduğumuz ödül ve disiplin bölümünde tamam, evet, disiplin hükümleri var, ödül nerede? Sadece bu bölümde değil, kanunun geneli hükümlülüklere göre hazırlanmış bulunmakta. Arkadaş, bu anlayışla ileri gidilmez.

Biz Komisyonda konuştuk bu konuları, Genel Kurulda da 22'nci maddeye kadar konuştuk. Bu kanun geri çekildi, geri çekildikten sonra acaba Komisyonda muhalefetin talep ettiği değişikliklerle ilgili yeni bir uygulama getirdi mi arkadaşlarımız, onu merak ediyorum. Eğer getirdilerse, onu baştan söylerlerse daha rahat konuşmalar yapma imkânımız olabilir.

Hak ve sorumluluk kardeştir. Sadece yükümlülük ve sorumluluklarla daha kaliteli eğitim standartlarına kavuşamayız. Eğitimden istenilen verimi almak istiyorsak bu ancak güven ortamının tesisiyle sağlanacaktır. Bu ortam ise ancak ve ancak amasız fakatsız ve bağımsız bir şekilde milletimizin iradesinin tecelli etmesiyle mümkün olacaktır. Ne yazık ki geldiğimiz nokta bize gösteriyor ki eğitim politikalarımız günden güne bu ideallerden uzaklaşmaktadır. Bu sadece sizin değil hepimizin derdidir ve bu hepimizi ilgilendirmektedir.

Kıymetli milletvekilleri, bakınız, 24'üncü maddenin (b) fıkrasında kimlere disiplin cezaları veriliyor? Özellikle bir grup dikkatimi çekti. Kimler bunlar? Öğrencilere menfaat karşılığında özel ders veren veya özel ders için yönlendirme yapanlar. Bir veli bir öğretmene gelir "Benim oğlumu matematikte bir öğretmene yönlendirir misiniz?" der, onu pek tabii ki öğretmen bir arkadaşına yönlendirebilir, bunda bir mahzur yok. Ne olacak bu arkadaşlara? Ceza verilecek. Şimdi soruyorum: Bir öğretmen çoluğuna çocuğuna ayıracağı zamandan kesip yorgun argın işinden gücünden çıkıp bir de üstüne neden özel ders verir? Geçinemediği için. Siz kalkıyorsunuz, geçinemeyen bir öğretmene özel ders verdi diye disiplin cezası uyguluyorsunuz. Bu kötü ekonomiye sebep olanlara neden bu cezayı kesemiyorsunuz? Evine, çoluğuna çocuğuna ekmek götürmek için iki üç işi birden yapmaya çalışan emekçiye ceza kesiyorsunuz, vergi getiriyorsunuz da oturduğu yerde emek sömürenlere, servetine servet katan yandaşlara neden ceza kesemiyorsunuz? Her zaman aynı terane, kepçeyle garibandan iğneyle yandaştan alıyorsunuz; bu işte bir terslik var. Emeğin yanında olun, bunun sebep olacağı şeylerin farkında olun. Bakın, Komisyonumuza gelen özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenlerimiz var, kendi durumlarını bizlere anlattılar, inanın çok üzüldük ve etkilendik, buna Komisyondaki arkadaşların tamamı şahit. Birçoğunun emeği patronlar tarafından sömürülüyor. Binbir zorlukla mezun olup geleceği inşa etmek gibi kutsal bir işi icra eden öğretmenlerimize asgari ücret bile çok görülüyor. Hatta bazı işverenlerin asgari ücretin bir kısmını, elden, kayıtsız ve haksız bir şekilde bu kardeşlerimizden aldığı söyleniyor. Eğer böyle bir şey yapıyorlarsa "Alıyor." denilmez buna "Çalıyor." denilir. Şimdi soruyorum: Hangimiz veya hangimizin çocuğu asgari ücrete ve altına çalışmaya razı olur? Bendeniz razı olmadım ve şu gördüğünüz kanun teklifini verdim. Ne istedik biz bu kanun teklifinde? Zaten 2014 yılında sizlerin çıkarmış olduğu 6528 sayılı Kanun'la "Özel öğretim kurumlarında çalışan eğitimcilerimize resmî okullarda ödenen aylık ile sosyal yardım kapsamındaki ek ödeme tutarlarından az ücret verilemez." şeklinde düzenlenerek emeklerinin karşılığını teslim etmek istiyoruz. Ama gelin görün ki ne oldu? Birçok hayırlı ve güzel olan işin kaderine mahkûm oldu. Sene başından beri mutat bir şekilde toplanamayan Komisyonumuzda bu kanun teklifi hâlâ beklemektedir. Tamam, ben kabul ediyorum, sunduğumuz kanun teklifini kabul etmeyebilirsiniz, hatta ben bu kanun teklifini geri çekebilirim, Saadet Partisi yapmış olmasın; siz bu hükmü kanuna ekleyin, biz size destek vereceğiz. Önemli olan bu düzenlemeyi kimin yaptığı değildir, vatandaşlarımızın yararına olması bize yeter, biz işin şovunda değiliz, dert çözülsün yeter.

Kıymetli milletvekilleri, bu kardeşlerimiz sosyal medyada durumlarını arz ettiler, yetmedi; tek tek vekillerimizle görüştüler, yetmedi; Komisyonda arz ettiler, yetmedi; hemen şurada eylem yaptılar ama görüyoruz ki bu da yetmedi. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az. Tekrar tekrar yasama faaliyetlerini gereksiz meşgul ediyorsunuz. Biz öğretmenlerimiz için bir meslek kanununun düzenlenmesini en başından beri önemli ve gerekli görüyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Karaman, lütfen tamamlayın.

MEHMET KARAMAN (Devamla) - Bu güzel bir niyet ama sadece niyet yetmez, bu niyeti en güzel şekilde de icra etmek gerek. Yamalı bohça olmasın ve kanunumuzda özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenlerimizle ilgili taban fiyat uygulamasını da düzenleyelim. Zaten zor şartlarda çalışan, emeği sömürülen öğretmenlerimizi pazarda limon satmaya mecbur etmeyin. Bir öğretmen kolay yetiştirilmiyor, hele bir nesil asla kolay yetişmiyor. Öyleyse, öğretmenlerimize gereken değeri verelim, taban ücret uygulaması başta olmak üzere, resmî-özel ayırt etmeksizin diğer pozitif hakları öğretmenlerimize sağlayalım.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)