GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:3
Tarih:03.10.2024

AK PARTİ GRUBU ADINA ORHAN ERDEM (Konya) - Sayın Başkanım, çok değerli milletvekilleri; Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi'nin ikinci bölümünde AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Gazi Meclisimize ve ekranları başında bulunan kıymetli vatandaşlarımıza, yüce milletimize saygı ve selamlarımı sunarak başlamak istiyorum.

İlgili kanun teklifinin ikinci bölümü 23 ila 39'uncu maddeleri kapsamakta ve 3'ü de geçici maddeden oluşmakta. İlgili kanun metninde 5'i öğretmenlik mesleğini, 2'si okul idarecilerini ve öğretmenlerimize ait düzenlemeyi, 8'i Millî Eğitim Akademisi ve okullardaki şiddeti kapsamakta.

Değerli milletvekilleri, ülkelerin önemli ve sürdürülebilir sermayesi beşerî sermayesidir. Sürdürülebilir kalkınmayı sağlamanın ve rekabetçi ekonomiye sahip bir topluma dönüşmenin yolu kültürünü içselleştirmiş, bilişsel becerileri yüksek ve evrensel kültüre sahip sağlıklı bir nesil yetiştirmekten geçmektedir; bu konuda en önemli aracımız da eğitimdir. Bu yüzden, Türkiye Yüzyılı'nda büyük hedeflere ulaşılmasında, gelecek nesillerimizin donanımlı yetiştirilmesinde ve güçlü Türkiye yolumuzda eğitimin en önemli odak noktamız durumuna geldiğini hepimiz bilmekteyiz.

Cumhuriyetin 2'nci yüzyılında büyük atılımların eşiğinde olan ülkemiz Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda her alanda olduğu gibi eğitim alanında da kapsamlı reformları hayata geçirmiştir. Bu süreçte nitelikli eğitimin artırılması adına eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranları yükseltilmiş, derslik ve öğretmen başına düşen öğrenci sayıları düşürülmüş, taşıma yoluyla mağdur öğrencilerin en iyi şekilde eğitime ulaşımı sağlanmış, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması için şartlı eğitim yardımından pansiyon kapasitesine ve bursların artırılmasına, öğretmen atamalarından ücretsiz ders kitapları ve yardımcı kaynaklara kadar çok kapsamlı sosyal yardım politikaları kararlı bir şekilde uygulanmıştır. Bu atılan adımlarla 2002'de ortalama eğitim süresi beş yıl civarında, altıya yakın iken, bugün on yıla doğru ulaşmıştır. Eğitimde uluslararası örneklere yaraşır düzeyde fiziki ve teknolojik altyapımızı ancak eğitim neferlerimiz olan öğretmenlerimizi daha fazla destekleyerek ve güçlendirerek taçlandırabileceğimizi biliyoruz. Böylelikle milletimizin ait olduğu tarihinin, geleneğinin, medeniyetinin temel karakteristiklerini taşıyan bir eğitim anlayışı hayat bulabilecektir.

Eğitim alanında hedeflerimize ulaşılmasında hiç kuşkusuz öğretmenlerimizin başrolde olduğunu biliyoruz. Bu yasayla meslek öncesi yetişme, mesleki gelişim, kariyer gelişimi, çalışma koşulları, özlük hakları, ödüllendirme gibi birçok yönden öğretmenlerimizin beklenti ve ihtiyaçları ile değişen koşullara cevap verebilecek düzenlemeleri hayata geçirmeyi umuyoruz. Öğretmenlik Meslek Kanunu öğretmenlik mesleğinin kendine has dinamiklerini gözeterek ülkemizin dört bir yanında en zor koşullarda dahi kutsal görevini yerine getiren öğretmenlerimize önemli bir kazanç sağlayacaktır. Bu yasa Genel Kurulca onaylanıp kanunlaştığında Öğretmenlik Meslek Kanunu'yla öğretmen adaylarının öğretmenlik meslek bilgisi ve özel alan bilgisi başta olmak üzere bir öğretmende olması gereken bütün yeterlilikler esas alınarak yürütülecektir.

Bu noktada çok eleştirilen Akademi kurulmak isteniyor. Neden? Bunun geçmişte de çok konuşulduğunu biliyoruz.1989 yılında 385 sayılı Kanun'un 21'inci maddesinde Millî Eğitim Akademisine yer verilmiş, 1992'de 3797 sayılı Kanun'un 55'inci maddesinde hep Millî Eğitim Akademisi zikredilmiş, kurulması düşünülmüş; 2006, 2010, 2014, 2021 yıllarında Millî Eğitim Şûralarında öğretmenlerin meslek öncesi eğitimleri sürekli eleştirilmiş, konu olmuş ve hep Millî Eğitim Akademisinin kurulması önerilmiş.

Uluslararası örneklere bakalım, İngiltere'de akademik mezuniyete ek olarak Öğretimi Düzenleme Kurumu var ve bundan alınan yeterlilik belgesiyle nitelikli öğretmen olunabilinmekte. İskoçya ve İsveç'te aynı şekilde öğretmenler mezuniyet sonrası bakanlığa bağlı akademik bir kuruluştan mesleki onay belgesi almak zorunda. Yine, Fransa'da lisans aşamasını bitiren öğretmen iki yıllık öğretmenlik eğitimi üzerine bir yıl yüksek lisans programı bitirmek zorunda ve ardından yapılacak sınava giriyor. Birçok örneği var; bu, yeni keşfedilmiş bir şey değil, Japonya'da da aynı. Bizde de hiçbir öğretmenin diploması yok sayılmıyor.

Bu Mecliste biz akademiler kurduk, bundan önce kurulanlar da var. Polis Akademisi 1937'de kurulmuş, yine Dışişleri Akademisi 1968'de, biz Diyanet ve Bilim Akademisini burada kurduk, Adalet Akademisini 2016 yılında kurduk yani hâkimlerimiz lisans eğitimini bitirdiğinde biz yok mu saydık? Daha iyi bir eğitim almaları ve görev yapabilmeleri adına şimdi üç yıl Akademi ve sonrası bir eğitimden geçmelerini sağladık. Kısacası, Akademiyle çok daha iyi yetişmiş öğretmenleri öğrencilerimizin huzurlarına getirerek dersler verecek şekilde hazırlamayı planlıyoruz. Hiçbir öğretmenimizi, bu eğitimi almış adayları yok saymıyoruz, ülkemizin geleceği için daha iyi adımları hep beraber atalım diye düşünüyoruz. Bu büyük bütçeler heba olmasın diye, dediğimiz gibi, kurduğumuz bu güzel okulların, sınıfların içinde öğrencilere daha iyi eğitim vermenin derdindeyiz.

Bir diğer konu, bu kanunla, tabii, önemli bir husus öğretmene dönük şiddet konusu. Geçirilecek kanunla eğitim çalışanlarının şiddetten korunmasına yönelik düzenleme de hayata geçmiş oluyor, hayırlı olsun diyorum.

Bir diğer konu -hani önemli olanları seçerek açıklamaya çalıştım- öğretmenlik mesleğinin saygınlığını, sorumluluk ve mesleğe aidiyet duygusunu artıran kariyer basamakları. Bunu da çok eleştiriyoruz. Peki, bu bir bizde mi, biz mi bunu keşfettik? Hayır, İsveç'te başöğretmen ve lektör öğretmen unvanları bulunmakta. Lektör öğretmen olabilmek için yüksek lisans ve doktora ihtiyacı var. Polonya'da lisansüstü çalışmalarla ilerleyebilen dört kariyer basamağı var, İtalya'da ardışık düzenlenen üç eğitimi başarıyla tamamlayanlar kariyer basamaklarında ilerleyebilir. Fransa'da da var, Güney Kore'de de var, birçok ülkede var, biz de bunu getiriyoruz ve bu getirdiğimiz kanun teklifiyle, hani, öğretmenlerimizin motivasyonunu artırmanın dışında kanunla birlikte yirmi yıllık çalışma süresini tamamlayanlar başöğretmen ünvanını alacaklar. Yine bu kapsamda 224 bin 517 uzman öğretmenimiz ise başöğretmen adayı olabilme imkânına sahip olacak. Bu sayede de başöğretmen olanların maaşında 10.230 lira bir artış olacak, uzman öğretmen olanların da 5.135 bin lira tazminat alma hakkı oluşacak. Kısacası, yeni şeyler keşfetmiyoruz, biz de eğitimi çok daha iyi bir noktaya getirmeye çalışıyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Erdem, lütfen tamamlayın.

ORHAN ERDEM (Devamla) - Bu kanun teklifinin hazırlanmasına katkı veren tüm Komisyon mensuplarına, Millî Eğitim Komisyonuna, kanun teklifini veren değerli kardeşim Nazım Maviş Bey'e, Komisyon Başkanı Mahmut Özer Bey'e, Öğretmen Yetiştirme Genel Müdürlüğünden tüm genel müdürlüklere, Bakan Yardımcımıza, yardımcılarına, Sayın Bakana teşekkür ediyorum. Tabii, onaylayacak bu Meclistir, sizlere teşekkür ediyorum.

Kanun teklifinin inşallah onaylanması hâlinde hayırlı olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)