Konu: | Saadet Partisi Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 3 |
Tarih: | 03.10.2024 |
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Gelecek-Saadet Grubunun grup önerisi üzerine söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, ülkemiz filmlerdeki şiddet sahnelerini andıran bir yere dönüştürüldü. Hani meşhur bir film vardı, adı "Sin City" yani "Günah Şehri." bugün, o filmlerde gördüğümüz eline silah verilmiş sokak çetelerinin her yerde cirit attığı bir ülke hâline getirildik maalesef. Ekranlarda, TV'lerde gördüğümüz o şiddet sahneleri, inanın, ülkemizin bugün yaşadıklarıyla neredeyse aynı; sokak ortasında öylesine insanlar öldürülüyor, çocukları kavga etti diye anneler-babalar katlediliyor, trafikte tartıştıkları kişiler arabayla eziliyor, hoşlarına gitmeyen şarkıcılar başlarından vuruluyor, evlatlar annelerini, ninelerini öldürüyor, kimlik soran polisler vuruluyor, insanlar "Niye baktın?" diye dövülerek katlediliyor; küçük çocuklar, bebekler tecavüze uğruyor, öldürülüyor. Madde bağımlıları her yeri esir almış vaziyette, herkesin belinde silah, haraç listeleri yapılıyor. Bir kız çocuğu öldürülüyor ve hap kadar bu köyde aylardır kimin ya da kimlerin yaptığı bulunamıyor. On binlerce çocuğumuz kayboluyor ve çocuğun akıbeti dahi bilinmiyor. On binlerce çete mensubu -ki çoğu 18 yaşından küçük olan çocuklarımız- sokaklarda terör estiriyor, iş yerlerini, evleri kurşunlayıp tehdit ediyorlar. Birbirleriyle savaşan çeteler ve çatışmalar arasında kalıp hayatını kaybeden masum insanlar var. Mafya, çete hesaplaşmaları mahalle aralarında, lüks AVM'lerde mekânlara taşınıyor. Mesaj veren kurşunlamalar, hatta bombalamalarla infazlar yapılıyor ve tüm bunlardan hayvanlar da nasibini alıyor. İnsanlar haklı dahi olsa kimseye bir şey söyleyemez oldu, karşısındakinin çekip vuracağından korkuyor, buna resmî görevliler de dâhil. Ekonomik çöküş, yoksulluk, çaresizlik ve umutsuzluk insanların psikolojilerini iyice bozdu; alınganlık, eziklik en üst seviyede. Selam verseniz yumruk yiyecek durumdayız, kimsede empati, tolerans kalmadı. Herkes herkese öfkeli, herkes herkesten nefret ediyor, herkes herkesi kıskanıyor, herkes bir başkasının hiçbir şeyi hak etmediğini düşünüyor, altta olanı eziyor, üste olana sahte saygı, temenna almış başını gidiyor ve esasen iktidar ise bu durumdan hiç de şikâyetçi değil, sanki ülkeyi ve halkı düşürdüğü bu durumdan dolayı kendisine yönelecek öfke ve tepkiyi vatandaşlara ihale etmenin rahatlığı içinde. Bitmeyen tartışma, kutuplaşma konularını durmadan gündeme boca edip milleti meşgul ediyorlar. İşine gelen konuları kamuoyunun gündemine bile getirmeden KHK, Cumhurbaşkanlığı kararı ve kararnameleriyle bir gece yarısında hallediveriyor ama milletin gerçek sorunları hakkında ipe un seriyor, havaya ıslık çalıyor, zamana yayıyor. İnsanlar birbirini sokaklarda öldürsün, mafya, çeteler ortalıkta infazlar yapsın, onlarca suç kaydı olanlar ellerini kollarını sallayarak rahatça gezip suç işlesin ama partinin bilmem kaçıncı kademesinden bir kişiye kesinlikle laf dahi edilmesin, yoksa adalet hemen yerini buluveriyor. Şehir eşkıyalarına verilen üstü örtülü cezasızlık algısıyla sıradan vatandaşlarımızın maruz bırakıldığı güvensizlik ortamı birbirini beslemekte, ekonomik kriz sebebiyle bozulan moraller ve gelecek kaygısıyla aileden başlayarak topluma yayılan bir çöküşe yol açmaktadır. Ekonomik çöküş, yoksulluk, çaresizlik ve umutsuzluk insanların psikolojisini ve umutlarını altüst etti; Türkiye, silahlı şiddet sarmalının esiri bir ülke konumuna geldi. Giderek büyüyen bireysel ve organize bu şiddet fırtınası ülkemiz açısından bir beka sorunu hâline gelmiştir. Alışveriş merkezlerinde ve sokak ortasında yaşanan mafya, çete hesaplaşmaları, kişilerin kendi adaletini sağlamak güdüsüyle giriştikleri eylemleri sıradan asayiş olayları olarak görmek belki bu iktidarın tarzı olabilir ama öyle olmadığını bizler biliyoruz. Öyle ki yaşanan bu şiddet olaylarından dolayı ülkemiz bir suç bataklığına dönüştürülmüştür. Peki, bu bataklık silahsız olur mu? Olmaz elbette. Umut Vakfının 2022 yılına ait raporunda ülke genelinde yaklaşık 4 bin silahlı şiddet olayının yaşandığı, 2.278 kişinin öldürüldüğü, 4.231 kişinin de yaralandığı belirtilmektedir ki bunlar sadece raporlananlar ve iki yıl öncesinin rakamları. Peki, insanlar niçin silahlanıyor? Çocuklarımız niçin suça bulaşıyor ya da bulaştırılıyor? Kötü niyetli kişi ve gruplarını saymazsak vatandaşlar devletin güvenlik ve adalet tesis etme noktasında yetersiz olduğunu düşünüyor. İnsanlar kendi adaletini bireysel olarak sağlamanın derdine düşmüş ve elbette vatandaşlar devletin kendilerini kötü niyetli kişilere karşı koruyamadığını düşünüyor. Bakınız, bu durum devlet adına ciddi bir beka sorunudur. Eğer bir devlet -daha doğrusu, iktidarlar- vatandaşına güvenlik ve huzur içinde yaşama duygusu veremiyorsa kendisini sorgulamalıdır. Yaşanan son olaylardan sonra iktidarın propagandasını çokça yaptığı güvenlikçi siyaset anlayışının da içinin ne kadar boş olduğu ortaya çıkmıştır. Yaşanan sokak çatışmaları, mafya hesaplaşmaları ve kameralar önünde gerçekleştirilen infazlar bunun açık kanıtıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Özdağ, lütfen tamamlayın.
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Aslında tüm bunlar yönetimin bilinçli bir tercihidir, bile isteye buna göz yumuluyor. Yoksa Türkiye'de eğer devlet istemesin değil böyle adamlar ortalıkta cinayet işlesin, kimse bir atlet bile çalamaz; bu kadar iddialıyım.
Değerli milletvekilleri, 18 yaş altı çocuklarımızın suça itilmeleri bugün ortaya çıkmış bir mesele değildir. Bu iktidar yıllara sâri olarak kindar ve dindar nesil söylemiyle başlattığı siyasi yolculuğunda dindar bir nesil yetiştiremedi maalesef ama kindar ve dolayısıyla suça meyilli bir nesil yetiştirdiler. Bu ülkenin çocuklarının umutlarını mülakatlarla, ekonomik sıkıntılarla, baskıyla, ayırımcılıkla, yoksullukla öyle bir yok ettiler ki işte bu çocuklarımız çetelerin ellerine düşmekte ve sonuçta da hiçbir umudu kalmamış, kaybedecek bir şeyi olmadığını düşünen bu çocuklar maalesef bile isteye bu çetelere dâhil olmaktadır. Siz bunların film olduğunu, senaryo olduğunu ve belki de siyaseten söylenip tatbik edildiğini düşünebilirsiniz ama bu genç dimağlar bunları böyle mi algılıyor sanıyorsunuz? Hasılı, tüm bu yaşananların sorumlusu sizlersiniz beyler.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Sağa sola bakıp ıslık çalmayı bırakın artık. Yapay zekâ sorunlarıyla hepimizi oyalayacağınıza gerçek beka sorunumuz olan bu meseleye yani güvenlik meselemize çözüm bulmaya odaklanmaya başlasanız mı acaba diyor, saygılar sunuyorum. (Saadet Partisi ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)