GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Konya Milletvekili Mehmet Baykan'ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine, TÜİK'in açıkladığı eylül ayı enflasyon oranlarına, görüşmeleri ekim ayına bırakılan dokuzuncu yargı paketiyle ilgili beklentilere, 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü'ne, 25 Eylül-1 Ekim İtfaiye Haftası'na ve 1-7 Ekim Camiler ve Din Görevlileri Haftası'na ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:3
Tarih:03.10.2024

İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Başkanım, teşekkür ediyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

AK PARTİ milletvekili Sayın Mehmet Baykan'ı -çıktı sanırım- tebrik ederek konuşmama başlamak istiyorum. Bir belediyenin yaptığı mülakatı eleştirerek bir gündem yaptı. Mefhumumuhalifinden hareketle de iktidarı da eleştirdiğini düşünüyorum; bunu özellikle not düşerek konuşmama başlamak istiyorum.

Evet, bugün enflasyon oranları açıklandı, eylül ayı enflasyon oranları açıklandı. TÜİK yıllık enflasyonu 49,38 olarak açıkladı. Üç farklı enflasyon oranı var önümüzde, TÜİK'in açıkladığı oran, İTO'nun açıkladığı yüzde 59 bandında ve ENAG'ın açıkladığı yüzde 88 bandında. Ancak bizim esas aldığımız gerçek enflasyon vatandaşımızın mutfağına, vatandaşımızın kirasına, çocuğunun masrafına yansıyan oranlardır. Burada derdimiz vatandaşımızın çektiği gerçek sıkıntılardır. Önümüz kış, ısınma masrafları geliyor. Derdimiz vatandaşımızın bu kışı da battaniyeye sarılmadan geçirmesidir; bunu özellikle paylaşmak istiyorum.

Dokuzuncu yargı paketi görüşmeleri ekim ayına bırakılmıştı. Ben buradan iktidar partisine bir çağrıda bulunmak istiyorum: Gelin, ekim ayına bırakmışken bu konuyu bir fırsata çevirelim. Önemli sorunlara önemli çözümler getirebiliriz, gerçekten yargı paketini bir adalet reformuna çevirebiliriz; bu fırsat var, bu fırsatı kaçırmayalım. Önemli konularda beklentiler var, iktidarın da verdiği sözler var. 31 Temmuz Covid düzenlemesinin eşitlenmesi gibi, dörtte dört, mükerrer suçlardaki beklenti gibi, uzlaşma kapsamının genişletilmesi gibi, KHK mağduriyeti, çek cezası, ehliyet affı, süresiz nafaka, belediye şirket işçilerinin özlük hakları gibi çok önemli konuları tartışalım, gerçek manada sorunlara çözüm olacak bir adalet reformunu dokuzuncu yargı paketiyle birlikte yapalım diyorum; bu anlamda da iktidara bu yapıcı öneriyi sunuyorum, her türlü desteği vermeye de hazır olduğumuzu ifade ediyorum. Dokuzuncu yargı paketinin bu çerçevede yeniden gözden geçirilmesini talep ediyoruz.

Evet, 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü, minik dostlarımıza sahip çıkmak, bize yakışan bir anlayışta onların yaşamlarını sağlamak bizim sorumluluğumuzdur diye düşünüyorum. Tartışmalı bir kanun Meclis kapanmadan önce buradan geçti, yürürlüğe girdi, bir anda konunun sıcaklığı kamuoyundan düştü. Ne değişti arkadaşlar? Bu sorun çözüldü mü Türkiye'de? Çözülmedi. Yani o kanun geçmeden önce çok büyük fırtınalar koparıldı. Evet, sokağın güvenliği önemli bir sorun, bu güvenlik sağlanmalıdır ancak buradaki denge de kurulmalıdır. Yani kanunun belediyelere yüklediği sorumluluklar, kurumlara yüklediği sorumluluklarla ilgili hangi adımlar atılıyor? Bu konunun da takip edilmesinde fayda var. Bizim bu konunun takipçisi olacağımızı ifade ediyorum.

Geçtiğimiz hafta İtfaiye Haftası'ydı, itfaiye personelimizi ziyaret ettim. Üç yüz on yıllık mazisi olan köklü bir kurum itfaiye kurumu. Canımızın yardımına koşan, yangında, selde, depremde canımızı kurtarmaya koşan fedakâr kahramanlardan bahsediyoruz ancak önemli sorunları var. En başta, itfaiyecilik mesleği bir meslek olarak tanımlanmıyor; bununla ilgili bir düzenlemeye ihtiyaç var. Bunun yanında, yangında vefat ediyorlar, yaralanıyorlar ama şehit ve gazi sayılmıyorlar, yıpranma payları yeterli değil, özlük haklarında büyük sorunlar var. İtfaiye personelimizin, canımızı emanet ettiğimiz itfaiye personelimizin özlük haklarının iyileştirilmesi için de gereken adımların atılması gerektiğini ifade etmek istiyorum.

1-7 Ekim Camiler ve Din Görevlileri Haftası. Ben, din görevlilerimizin haftasını tebrik ediyorum, kutluyorum, çalışmalarında başarılar diliyorum. Burada bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Bazen Diyanet görevlilerimizin sayısıyla ilgili tartışmalar ortaya konulabiliyor; bunu çok doğru bulmuyorum, sağlıklı da bulmuyorum. Esasında, bizim burada tartışmamız gereken konu şudur: Din görevlilerimizi biz gerçek manada kullanabiliyor muyuz, amaca dönük kullanabiliyor muyuz; bunu tartışmamız gerekiyor. Burada bir reform yapmamız gerekir mi, iyileştirme yapmamız gerekir mi, bunu masaya yatırmak gerekir diye düşünüyorum. Şunu örnek vereceğim: Yani bir cami imamımızın tek görevi namaz kıldırmak mıdır yoksa başka görevleri de olmalı mıdır mahallede? Bunların hepsinin masaya yatırılması gerekir diye düşünüyorum. Bir örnek vermek istiyorum: Ben İstanbul Kadıköy'de uzun yıllar siyaset yaptım. Bir cami imamımızı örnek vermek istiyorum; Hasan Paşa Cami imamımız gerçekten Türkiye'de örnek olacak bir çalışmaya imza atıyor. Neye imza atıyor?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Şahin, lütfen tamamlayın.

İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Cami imamımız sadece namaz kıldırmakla kalmıyor, orada vatandaşlarımızın da desteğiyle -o güveni vermiş, o güveni sağlamış- vatandaşlarımıza bir aşevi kurmuş, öğrencilere burs veriyor, mahalledeki fakirlere o aşevi üzerinden yemek dağıtıyor; bu, bir cami imamının bir mahallede yaptığı bir şey. Bunu bütün mahallelere, bütün İstanbul'a, bütün Türkiye'ye yayabilecek bir anlayışı tartışıp reforme edebilmemiz gerekir diye düşünüyorum.

Ben, Camiler ve Din Görevlileri Haftası vesilesiyle din görevlilerimizin haftasını tekrar tebrik ediyorum.

Çalışmalarında bütün gruplara başarılar diliyorum.

Başkanım, teşekkür ediyorum.