| Konu: | Saadet Partisi Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 2 |
| Tarih: | 02.10.2024 |
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Millî eğitimin genel sorunları üzerine bir Meclis araştırması önergemiz var. Son dönemlerde okullarda yaşanan hijyen sorunu, bunun yanında öğretmenlik mesleğinin genel beklentileri ve bir de mülakat sürecinin bir krize dönüşmesi; bunlarla ilgili bir araştırma komisyonu kurulması talebimiz var. "Bir kum tanesiyim ama çölün derdini taşıyorum." der Mevlâna İdris sözlerinde. Evet, ben de derdini taşıdığımız gençlerimiz adına, adalet kaygısı taşıyan öğretmen adaylarımız adına bu önergeyi verdiğimizi ifade etmek istiyorum.
Şimdi, dilimizde tüy bitti "Bu mülakatları yapmayın, zaten söz de vermiştiniz, hem sözünüzü tutun hem de Türkiye'nin geleceği adına, gençlerimiz adına bu olumlu adımı atın." diye size markaj yaptık, itiraz ettik, muhalefet ettik ama dinlemediniz. Sonuç ne oldu değerli milletvekilleri? Sonucu söyleyeyim ben size, Bakanlığın yüzüne gözüne bulaştırdığı bir sonuç. Neden böyle diyorum? Bakın, 20 Eylülde yanlışlıkla sonuçlar açıklandı, belki haberi olmayan vekillerimiz vardır. Bakın, Bakanlığın sitesinde 20 Eylülde mülakat sonuçları yanlışlıkla açıklandı, bir saat on dakika sistem açık kaldı, sonra sistem kapatıldı. Şimdi soruyorum: Bu sistem neden açıldı, neden kapatıldı ve görevden alınan Bakan Yardımcısının da bu konuyla bir ilgisi var mıdır? Bu soruları sizlere sormak istiyorum. Şimdi, bu bir saat on dakikalık süre içerisinde adaylar yani sonuçlarına bakan adaylar şöyle bir şey yapıyorlar arkadaşlar; sonuçları topluyorlar, bir liste altında topluyorlar ve ortaya şöyle vahim bir durum çıkıyor; asıl anlatmak istediğimiz meram bu: Puanlamalarda bölgesel farklılıklar yani İstanbul'daki adaylara ortalama 1 puan fazla verilmiş, İzmir'deki, Van'daki adaylara 5-6 puan fazla verilmiş yani böyle bir farklılık ortaya çıkıyor. Bunun kriteri nedir? Millî Eğitim Bakanlığının belirlemiş olduğu bir kriter var mı? Yok. O zaman bu bölgesel puan farklılıkları neye göre oluşmuştur? Bakın, bütün adaylarımız şu anda diken üstünde, tamamen ortaya çıkan bu durumdan dolayı.
Şimdi, bunun tek bir çözümü vardır, adaletli tek bir çözümü vardır ve bizim de AK PARTİ Grubundan beklentimiz budur. Çözüm nedir? Hakkaniyetli bir çözüm şudur: KPSS puanı ile mülakat puanının aynı verilmesi; öbür türlü açıklanacak her sonuç, arkadaşlar, tartışmalı olacaktır ve hepinizi zan altında bırakacaktır. Bizim bu konuda adaletli bir adım beklediğimizi tekrar ifade etmek istiyorum, gerekirse bu konuda hızlı bir araştırma komisyonu da kurabiliriz.
İkinci konumuz öğretmenlik mesleğinin sorunları. Evet, bir Öğretmenlik Meslek Kanunu var ama bu kanun öğretmenlik mesleğinin sorunlarını, beklentilerini çözmek için yeterli değil; zaten tartışılmadı, muhalefetin, sendikaların fikri de çok alınmadı. Beklentimiz şu: Öğretmenlik mesleğinin sorunlarını daha detaylı bir şekilde masaya yatıralım. Mesela, kaç tip öğretmenlik olabilir arkadaşlar? Türkiye'de kaç tip öğretmen vardır? Ücretli öğretmen var, uzman öğretmen var, sözleşmeli öğretmen var, kadrolu öğretmen var. Yani 4-5 tip öğretmen olmaz, öğretmen öğretmendir; tek bir öğretmen olur, o da kadrolu öğretmen olur; aslında "kadrolu" da demeyelim, "öğretmen" diyelim sadece. Bu anlamda, bu bir sorun.
Zorunlu ders saatlerindeki adaletsizliklerle ilgili eleştiriler var, öğretmen maaşlarıyla ilgili eleştiriler var. Akademi değil, mülakat değil, eğitim fakültelerinin niteliğinin iyileştirilmesi yönünde beklentiler var. Gelin, bunları konuşalım, bir araştırma komisyonu kuralım, "Öğretmenlik mesleğini nasıl daha iyi hâle getiririz?" bununla ilgili birlikte bir çalışma yapalım.
Yine, son olarak, okullarda yaşanan hijyen sorunu... Bakın, okullar açılmadan bu sorun bize geldi. Biz bu sorunu farklı mecralarda basın aracılığıyla, sosyal medya aracılığıyla paylaştık. Yani buradaki sorun şu: Sanırım tasarruf tedbirleri kapsamında böyle bir şey yapıldı. Yani burada çalışacak hizmetlilerin genel sağlık sigortası kapsamında olması ve maaşlarının da çok düşük bir düzeyde yani asgari ücretin neredeyse yarısının da altında bir düzeyde olması nedeniyle kimse burada çalışmak istemedi. Uyardık, itiraz ettik, soru önergesi verdik, "Ya, bunu düzeltin." diye çağrılarda bulunduk. Evet, Bakanlık bir adım atıyor ama okullar açıldıktan sonra. Bakın, biz önleyici tedbir olarak önceden uyardık ama sonradan bir adım atıldı ve o adımın da ne kadar çözüm olduğu da belli değil. Bu anlamda, bakın, ben belediyeleri tebrik ediyorum. Sayın Mansur Yavaş bir açıklama yaptı, "Bütün okullara destek vereceğim." dedi, engellendi. Niye engellenir, onu da anlayabilmiş değilim. Ya, bırakın, kim ne fayda sağlıyorsa hepsini katalım sürecin içerisine.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Şahin, lütfen tamamlayın.
İSA MESİH ŞAHİN (Devamla) - Evet, burada söylemek istediğimiz husus şu: Yani muhalefet partileri bir şey söylüyorsa arkadaşlar, buradaki konuştuğumuz her şey ülkenin hayrına olan, milletimizin hayrına olan, çocuklarımızın, gençlerimizin, vatandaşımızın menfaatine olan hususlardır. Bunların dikkate alınması sizin de menfaatinizedir, bu ülkenin de menfaatinedir. Eğitim konusunda tasarruf tedbirleri kapsamında mı böyle bir şey yapılıyor dedim... Değerli milletvekilleri, şunu da not olarak düşmek istiyorum: Her şeyden tasarruf olur, olsun ama eğitimden tasarruf olmaz.
Bütün bu paylaştığımız konular çerçevesinde biz millî eğitimin genel sorunlarıyla ilgili Türkiye'de eğitim sisteminde gerçek bir reform yapabilme adına bir Meclis araştırması komisyonu kurulmasını öneriyoruz ve sizlerden de bu konuda bir destek bekliyoruz diyorum, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)