| Konu: | Yeni yasama yılına; işgalci ve soykırımcı İsrail'in Gazze ve Lübnan'a olan saldırılarının bölgeyi istikrarsız hâle getirdiğine ve bölgede büyük bir tehdit oluşturduğuna, bölgesel krizlerde, dış siyasette Türkiye Büyük Millet Meclisinin tek ses olmasının önemli olduğuna ve bu sese destek vermeye çalışacaklarına; işçinin, esnafın, öğrencinin, memurun geçim sıkıntısının devam ettiğine; Türkiye'nin en önemli sorununun adalet sorunu olduğunu buradan güçlü bir şekilde haykırmaya devam edeceklerine, Gazeteci Elif Çakır'ın Bursa'da kaldığı bir otelde yanlışlıkla gözaltına alındığına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 2 |
| Tarih: | 02.10.2024 |
İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Tabii, yeni yasama yılının hayırlara vesile olmasını diliyor, Gazi Meclisimizde ülkemizin, milletimizin hayrına olan kararların bu dönemde de alınmasını temenni ediyorum. Biz, bu dönemde de yapıcı siyaset anlayışımıza, sorumlu muhalefet anlayışımıza devam edeceğiz; doğru olanlara destek vereceğiz, yanlış olanlara itiraz edeceğiz. İtiraz ederken sesimizi değil sözümüzü tescilli kılmaya çalışacağız. Bu anlamda bu yapıcı siyasetimizi ortaya koymaya devam edeceğiz diyorum.
Ben bu dönemin saygı, nezaket çerçevesi içerisinde geçmesini; kürsüde konuşanın saygıyı, nezaketi aşmamasını; dinleyenin tahammül etmesini, böyle olumlu bir iklim olmasını temenni ediyorum. Tekrar yeni yasama yılını tebrik ediyorum, hayırlara vesile olsun.
Tabii ki hem dış siyasette hem iç siyasette önemli konularımız var. Öncelikle bölgesel bir kriz var; hepimizi, ülkemizi, aslında bütün dünyayı yakından ilgilendiren bir kriz var. İşgalci ve soykırımcı İsrail'in Gazze ve Lübnan'a olan saldırıları bölgeyi istikrarsız hâle getirmektedir, bölgede büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Tam da burada şunu ifade etmek istiyorum: İsrail'in bu savaşı bölgedeki ülkelerle, Araplarla, bir milletle olan savaş değildir, bölgeyle olan bir savaş değildir; İsrail'in bu savaşı bütün insanlıkla olan bir savaştır, bunu bütün dünyanın bilmesi gerekir. Tam da burada uluslararası toplumun, uluslararası kuruluşların bu konuya daha fazla tepki vermesi gerekir ve tepkisiz kalan Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşların da vicdan temelinde yeniden şekillenmesi gerektiğini, Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği bu konuyu desteklediğimizi ifade etmek istiyorum.
Türkiye olarak bu konuya ses vermeye, itiraz etmeye devam edeceğiz; en başta insani duruşumuzun gereği olarak, inancımızın gereği olarak, tarihî rolümüzün gereği olarak ve kendi güvenliğimizin de gereği olarak biz bu konuya ses vermeye devam edeceğiz, sahip çıkmaya devam edeceğiz ve çıkacağız da diyorum. Burada şunu özellikle ifade etmek istiyorum: İsrailoğulları ve Netanyahu çok iyi bilir ki her Firavun'un bir Musa'sı vardır. İsrail tehdidi yanı başımıza gelmiştir. Bizde "elimizin tersi" diye bir deyim vardır, İsrail elimizin tersine kadar yaklaşmaktadır. Bütün dünya bilir ki bizim elimizin içi, avucumuzun içi Osmanlı tokadıdır, okkalıdır; elimizin tersi de serttir. Nasiplenmemek iyidir, nasiplenmek yenilgidir; tercih kendilerinindir diyorum, bunu da buraya not olarak düşmek istiyorum.
Ülkemizi ilgilendiren millî konularda, bölgesel krizlerde, dış siyasette tabii Türkiye Büyük Millet Meclisinin tek ses olması, buradan güçlü mesajlar verilmesi önemlidir; biz bu sese destek vermeye çalışacağız, burada bu konuya sahip çıkmaya gayret göstereceğiz, bunu ifade ediyorum. Tabii ki iç siyasetteki itirazlarımız devam edecek, yanlış olan konulara itiraz etmeye, bu konuların düzelmesi için itirazlarımızı ortaya koymaya devam edeceğiz. Türkiye'nin önemli sorunları devam ediyor; işçimizin, esnafımızın, öğrencimizin, memurumuzun geçim sıkıntısı devam ediyor, mutfaktaki yangın devam ediyor. Sayın Cumhurbaşkanımız, dün, burada, makroekonomik verilerden bahsetti. Evet, olumlu bir seyirde gittiği doğrudur ancak bu göstergeler vatandaşımızın cüzdanına, mutfağına yansımamıştır, vatandaşın evindeki yangın devam etmektedir, kira fiyatlarından esnafımızın maliyetlerine kadar her alandaki ekonomik kriz vatandaşımızın canını yakmaya devam etmektedir; bu konuyu da buradan ifade etmek isterim.
Evet, yine, tabii ki önemli konularda birlik, beraberlik içerisinde olacağız ama bazı konularda da itirazlarımıza çok net devam edeceğiz. Türkiye'nin en önemli sorununun adalet sorunu olduğunu buradan güçlü bir şekilde haykırmaya devam edeceğiz. Türkiye'de adalet kurumunu gerçekten sağlıklı bir zemine getirebilirsek, devletin temeli hâline getirebilirsek biz Türkiye'de birçok sorunu çözmüş oluruz diye düşünüyorum. Tabii ki adalet konusunda çok sayıda yaramız var. Bunların bir tanesini az sonra Meclis araştırması önergesi olarak biz... Bakın, öğretmen mülakatlarında yaşanan kriz konusunu yüzünüze gözünüze bulaştırdınız arkadaşlar, onu az sonra oradan detaylı konuşacağız, ona girmiyorum ama bunun yanında Türkiye'nin bütün adalet konularını buradan da kürsüden de konuşmaya devam edeceğiz.
Geçtiğimiz günlerde basın özgürlüğü adına Türkiye'de gerçekten çok vahim bir şey yaşandı. Gazeteci Elif Çakır Bursa'da kaldığı bir otelde yanlışlıkla gözaltına alındı. Sayın Başkanım, siz Adalet Bakanlığı yaptınız. Bir insanın -yani sistem var- T.C. kimlik numarası sistemden sorgulanabiliyor. Yanlışlıkla...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Şahin, lütfen tamamlayın.
İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Sistem var. Yani siz Adalet Bakanlığı yaptınız, Sayın Grup Başkan Vekili Adalet Bakanlığı yaptı. Bir gazetecinin yanlışlıkla gözaltına alınması nedir? Yani bunun bir izahı var mıdır, gerçekten bu soruya da bir cevap arıyoruz. Yoksa bu, Türkiye'nin ikliminin bir sonucu mudur? Gazetecinin bütün itirazlarına rağmen yani "T.C. kimlik numarasından bir sorgulayın." demesine rağmen gözaltına alınıyor, kolluk kuvvetine götürülüyor ve orada saatler sonra gerçek ortaya çıkıyor. Bu konuya buradan tepkimizi dile getirmek istedim. Bu, gerçekten Türkiye'nin içinde olduğu iklimle ilgili önemli bir sorundur; bu konuya özellikle dikkat çekmek istiyorum. Bu konuda, yetkililerle, görevini kötüye kullananlarla ya da ihmal edenlerle ilgili yasal işlemler de eksiksiz olarak yapılmalıdır.
Başkanım, ben tekrar teşekkür ediyorum. Yeni yasama yılının hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.