GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İsrail'in Lübnan'a saldırılarına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:2
Tarih:02.10.2024

NAZIM MAVİŞ (Sinop) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; siyonist İsrail Gazze'de tarihin şahit olmadığı bir vahşeti sürdürüyor, soykırım yöntemleriyle üç yüz altmış beş gündür çoluk çocuk, kadın ve yaşlı 42 bin Gazzeliyi katletti. Hedefleri, kutsal kabul ettikleri vadedilmiş topraklara sahip olmak. Bu sapkın teopolitik inançlarının sonucu olarak insanlığı korkunç bir savaşa sürüklüyorlar. Şimdi de işgal, katliam ve soykırım yöntemleriyle Lübnan'a saldırıyorlar. Şu an Gazze'de olduğu gibi Lübnan'da da bir halk katlediliyor, evler, okullar bombalanıyor, kadınlar ve çocuklar ölüyor. Gazze'nin ardından Lübnan'da da derin bir insanlık kriziyle karşı karşıyayız. Toplam nüfusu 6 milyon olan ülkede son on beş günde katil İsrail'in saldırıları sonucu 1 milyondan fazla Lübnanlı göçe mahkûm oldu.

Değerli arkadaşlar, sömürgecilik, iç çatışma, savaşlar ve ekonomik krizlerle yorgun düşmüş, temel insani ihtiyaçlarını karşılama konusunda zorluklarla boğuşan Lübnan şimdi de İsrail'in saldırılarıyla yeni bir yıkımın eşiğinde. Bugün Lübnan'da 3 milyona yaklaşan Filistinli mülteci yaşamaktadır. İsrail hâlâ Golan Tepeleri'nde işgalci olarak bulunmaktadır. 1982'den 2000 yılına kadar Lübnan'ı işgal etmiştir, Şeba Çiftlikleri'ni hâlâ işgal altında tutmaktadır, Sabra ve Şatilla mülteci kamplarında insanlık dışı katliamlar yapmıştır, 2006 yılında da tüm bu saldırılarına bir yenisini eklemiş ve hukuk dışı bir şekilde Lübnan'a saldırarak otuz dört gün sürecek İsrail-Lübnan savaşını başlatmıştır. İsrail'in saldırgan ve sınır tanımaz tutumları Lübnan'la birlikte bölgemizdeki bütün ülkelerin egemenliğini tehdit edecek bir seviyeye ulaşmıştır. İsrail'in durdurulamaması durumunda, işgal isteği tüm bölgeyi kapsayacaktır.

Değerli arkadaşlar, Filistinliler yetmiş altı yıldır sayısız katliama maruz kalmıştır. Onlarca katliamda, gece baskınlarıyla binlerce çocuk, kadın, yaşlı ve engelli katledilmiş ve göçe zorlanmıştır. Katliamla, vahşetle yok edilmek istenen Gazze'de bugün ekmek yok, su yok, elektrik yok, ilaç yok; yaklaşan kış şartlarında çocukların ve annelerin başını sokacağı bir sığınak yok; sadece İsrail bombaları var. Bugün, Gazze'de, Filistin'de ailesinin geçmişinde göç ve katliam olmayan tek bir Filistinli yoktur.

Değerli arkadaşlar, Birleşmiş Milletler uluslararası sorunların çözümü için iş birliğini, insan haklarına saygı ve katkıyı esas alarak kurulmuş bir uluslararası örgüttür; temel amaç savaşları önlemek, barış ve huzuru tesis etmek ve sürekliliğini sağlamaktır ancak ne yazık ki bugün geldiğimiz noktada, Birleşmiş Milletler sorunları çözmek kudretini kaybetmiştir. Birleşmiş Milletler kararlarına rağmen İsrail'in işgali durdurulamamaktadır. İsrail Birleşmiş Milletlerin bugüne kadar aldığı kararların neredeyse tamamını yok saymıştır. Söz konusu İsrail olunca her türlü şiddet, kıyım, yıkım, katliam ve hukuksuzluk görmezden gelinmiştir. Uluslararası kuruluşlar haklının güçlü olduğu inancı üzerine değil güçlünün haklı olduğu inancı üzerine kurulmuştur. Misyonları, âdeta, başta ABD olmak üzere sistemi kuran güçlülerin çıkarlarını korumaktır.

Bugün, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın "Dünya 5'ten büyüktür." diyerek Birleşmiş Milletlerin bu adaletsiz yapısını reforme etmeye dönük çağrısı daha da anlam kazanmıştır.

Saygıdeğer milletvekilleri, Birleşmiş Milletlerin katliamları önleme iradesine olan inancımızı yitirsek de yine de buradan son bir uyarıyla, umutla Birleşmiş Milletleri Barış İçin Birlik Kararı çerçevesinde inisiyatif almaya çağırıyoruz. Barışa yönelik tehditlerin ortadan kaldırılması veya saldırının durdurulması sorumluluğu esasen Birleşmiş Milletlerin ana organlarından biri olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine verilmiştir. Ancak Güvenlik Konseyinde bulunan 5 daimî üyenin sahip olduğu veto yetkisi sebebiyle, örgütün kurulduğu andan günümüze değin pek çok uyuşmazlık çözümsüz kalmış, çatışma ortamları barışa kavuşamamış ve milyonlarca insan hayatını kaybetmiştir. Barış İçin Birlik Kararı Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 1950 tarihinde sistemin veto kaynaklı tıkanması dolayısıyla alınmıştır. Karar, Güvenlik Konseyinin başarısız olması durumunda kuvvet kullanılmasını da içerebilecek kolektif önlemlerin Genel Kurul eliyle tavsiye edilmesine dairdir. Buradan Birleşmiş Milletleri 1950 tarihli Barış İçin Birlik Kararı çerçevesinde inisiyatif almaya davet ediyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Maviş, lütfen tamamlayın.

NAZIM MAVİŞ (Devamla) - Saygıdeğer milletvekilleri, bu vahşeti uluslararası kuruluşlar değil ama ulusların vicdan cephesi durduracaktır; Avrupa ülkelerinin başkentlerinde, Amerikan üniversitelerinde insanlık için, vicdan için, merhamet için, küresel adalet için haykıran milyonlarca insanın sesi ve öfkesi yani insanlık cephesi durduracaktır. Bize düşen, zulme karşı oluşmuş bu cepheyi tahkim etmekti;, dünyanın bütün vicdanlı insanlarının ülkelerine rağmen birleşmesini, ortak bir insanlık cephesi oluşturmasını yüksek sesle savunmaktır.

Bu duygularla, İsrail'in saldırılarında hayatını kaybeden, aralarında çok sayıda çocuğun ve kadının bulunduğu kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyor, Lübnan halkına tekrar taziyelerimi iletiyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)