GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:112
Tarih:29.07.2024

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Evet, son söz milletvekilinindir Sayın Başkan.

Kanun teklifinin aleyhinde söz almış bulunmaktayım, sizleri saygıyla selamlıyorum.

Günlerce konuşuldu; günlerdir, saatlerdir konuşuluyor. Artık sona geldik, az sonra hep beraber oylarımızı kullanacağız. Ya Allah'ın verdiği canı alma yönünde oy kullanılacak ki siz öyle yapacaksınız ya da yaşatma doğrultusunda oy kullanacak ki biz de yaşatmak için oylarımızı kullanacağız. (CHP sıralarından alkışlar) Türkiye'de sokak hayvanları sorunu var mı? Var. Çözülmeli mi? Evet, çözülmeli ama bu kanunla, bu yöntemle değil.

Değerli arkadaşlar, yıllardır, ben, Mecliste pek çok görevde bulundum; gazeteci olarak bulundum, bürokrat olarak bulundum, şu anda siyasetçi olarak bulunuyorum. Yirmi beş yıldır neredeyse bu Parlamentodayım. Bu Parlamentonun kulislerinden komisyonlarına, Genel Kurulundan bahçesine kadar, bugüne kadar hiç bu kadar çok ölümün, öldürmenin konuşulduğu başka bir kanun teklifi görmedim, duymadım; yoktur, olmamıştır bu kadar çok öldürmek.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Yaparsa AK PARTİ yapar!

ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) - Kanun teklifi gündeme geldiği günden bu yana bu kürsüye gelen AK PARTİ milletvekilleri, değerli milletvekilleri hep şunu söylüyorlar: "Can dostlarımızı seviyoruz." Can dostlar edebiyatı... Herhâlde dünyada başka yoktur ki can dostlarını öldürmek isteyen insanlar olsun. (CHP sıralarından alkışlar) Değerli arkadaşlar, lafa gelince can dost, eyleme gelince can düşman! Tarih insanları, siyasetçileri verdikleri kararlarla, aldıkları tavırlarla anacaktır, hatırlayacaktır. Değerli arkadaşlar, gün gelecek Türkiye'de milyonlarca hayvanı katleden, öldüren kanuna oy verenler olarak anılacaksınız; bakın, çok net.

Siyaset yaşatmak için vardır, öldürmek için değil; insan yaşatmak için vardır, vicdan yaşatmak için vardır. Değerli arkadaşlar, kutsal kitabımız da yaşatmayı öğütler, emreder. Bakın, tarih 29 Ocak 2021, sizin iktidarınız, sizin iktidarınızda 2021'de cuma hutbesi, cuma hutbesi... Ne demiş cuma hutbesinde? Hani siz her fırsatta siyasi çıkarınız için dini kullanıyorsunuz ya, bir dinleyin bakalım cuma hutbesinde ne denmiş? Diyor ki: "Bir gün Peygamber Efendimiz çölde susuz kalan bir..."

ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Sen onu sözcüne sor, sözcüne! Sözcüne sor bakalım, cuma hutbesinde okunan ayeti...

ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) - Cuma hutbesinden niye rahatsız oluyorsunuz?

ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Senin sözcün...

ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) - Siz ne ara bu hâle geldiniz de hutbeden rahatsız oluyorsunuz ya, bir dinleyin! (CHP sıralarından alkışlar)

"Bir gün Peygamber efendimiz, çölde susuz kalan bir köpeğe kuyudan ayakkabısına su doldurup içeren bir adamın Allah'ın rızasını kazandığını ve günahlarının bağışlandığını anlatmıştı. Ashab-ı Kiram 'Ey Allah'ın Resulü, hayvanlara yaptığımız iyilikler için de mi sevap var?' sorusuna Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuş: 'Her canlıya yapılan iyiliğe sevap vardır.'"

Bir başka gün, Peygamber'imiz, bir kediye kızıp onu hapseden ve açlıktan ölmesine göz yuman bir kadının Allah'ın gazabını hak ettiğini anlatmıştır. Size soruyorum: Siz kendinizin bu gazaptan mahrum olduğunuzu mu sanıyorsunuz? Bakın, hutbeden okuyorum: "İslam, hayvanlara zulüm ve işkence anlamına gelen, onları yaratılış amacına aykırı biçimde zorlayan her türlü davranışı yasaklar. Hiçbir kimse yoktur ki bir serçeyi yahut ondan daha büyük bir canlıyı haksız yere öldürsün de yüce Allah bunun hesabını sormasın." Siz sizden hesap sorulamayacağını mı zannediyorsunuz? Allah aşkına, İslam dini yasaklıyor "günah" diyor. Allah'tan korkmuyor musunuz ya, Allah'tan korkmuyor musunuz? Tayyip Erdoğan'dan korktuğunuz kadar Allah'tan korkun yahu! Bu nedir ya! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

Efendim, neymiş? Kuduz riski varmış. Bahane bu. Türkiye Afrika ve Asya ülkeleri arasında...

(AK PARTİ ve CHP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar, gürültüler)

ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) - Yahu sakin...

Sayın Başkanım süreme ilave edersiniz.

BAŞKAN - Ali Bey, siz buyurun, devam edin.

ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) - Sayın Başkanım sükûnet yok.

BAŞKAN - Devam edin, devam edin.

ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) - Efendim, kuduz riski varmış.

Türkiye kuduz riski konusunda Afrika ve Asya ülkeleriyle aynı kategoride biliyor musunuz? Ne zamandan beri? Yirmi iki yıldır. Yirmi iki yıllık hükûmetiniz boyunca sokak hayvanlarını hem uyuz ettiniz hem kuduz ettiniz ya!

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun toparlayın.

EJDER AÇIKKAPI (Elazığ) - 1932'yi hatırlat.

ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) - Ben 1932'yi hatırlatmıyorum, ben yakın tarihi, 2002'den 2024'e kadar olan süreyi hatırlatıyorum, sizin döneminizi hatırlatıyorum. Efendim "Biz ötanaziyi kaldırdık." diyorlar. Cezaevine adamı atıyorsun, idam cezası olmadığı için idam edemiyorsun ama mahpus damında yemek vermiyorsun, su vermiyorsun, yemeğin içerisine fare zehiri koyuyorsun, dönüyorsun, adamı ölüme mahkûm ediyorsun, kanser ediyorsun, verem ediyorsun, ondan sonra "İdam etmedim." diyorsun. (CHP sıralarından alkışlar) Aynı hesap değerli arkadaşlar.

EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Hayal görüyorsunuz, hayal.

ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) - Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu yasaya "hayır" oyu vereceğiz. (CHP sıralarından alkışlar) Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak insanı da yaşatacağız, her canlıyı yaşatacağız. Siz de varın, öldürün, o utançla yaşayın. (CHP sıralarından alkışlar)