GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:112
Tarih:29.07.2024

ÖMER FARUK HÜLAKÜ (Bingöl) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; iktidarın geçtiğimiz yıllarda muhalefette olduğu yanılgısıyla hazırlanmış bir katliam yasasıyla karşı karşıyayız. 2004 yılında 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nu siz çıkardınız. Bu kanunda hayvanların korunması, yaşam şartlarının iyileştirilmesi amaçlanmıştır. Yine bu kanunda hayvanlara kötü muamele, acı çektirme ve öldürme yasaklanmıştır. Yirmi yıldır bu kanunu ne tam anlamıyla uyguladınız ne de kanundaki eksikleri gidermek için bir adım attınız. Sosyal medyada hayvanlara yapılan işkenceleri görmezden gelerek hem kanunu fiilen kadük hâlde bıraktınız hem de hayvanlara yönelik şiddeti cezasızlık politikalarıyla normalleştirdiniz. Dolayısıyla, burada esasen bir kanun yapım süreci işlemiyor. Eğer gerçekten bir kanun yapımı, mevcut kanunu genişletme, düzenleme amacı olsaydı dönüp 2019 yılında hazırlanan Meclis araştırması raporuna bakardınız. 2019 yılında Mecliste bir araştırma komisyonu kurulmasına giden süreç neydi, hatırlayalım. Her gün sosyal medyada bir hayvanın işkenceyle öldürülmesi görüntüleriyle karşılaşıyorduk, her gün bir hayvanın acı çığlıklarıyla karşı karşıya kalıyorduk. Tüm bu yaşananlara rağmen, tüm ısrarlarımıza rağmen gerekli cezalandırma düzenlemeleri yapılmadı, Meclis çatısı altında kurulan araştırma komisyonu raporu kanunlaştırılamadı. Açıkça soruyorum: Bu kanun teklifinin altında imzası bulunan hangi vekil bu raporu açıp okudu? İddia ediyorum ki hiçbiri okumamıştır.

Değerli milletvekilleri, hem toplumun hem Meclisin hafızasını yok sayıp siyasi menfaatleriniz gereği kanun yapamazsınız. 2004 yılından bu yana Türkiye'deki belediyelerin yüzde 50'sinden fazlasını yöneten AKP iktidarıdır yani barınaklara gerekli bütçe ve desteği sağlaması gereken sizdiniz, hayvanların yaşam koşullarını iyileştirmesi gereken, sağlıklı ve güvenli bir şekilde toplumla iç içe yaşamalarını sağlaması gereken sizdiniz. Yirmi yıldır hayvanlar canlarını, evlerini size emanet etti ama hiçbir şey yapmadınız, hayvanlara yapılan kötü muameleye, işkenceye, öldürmeye karşı adım atmadınız, kısacası hiçbir şekilde üzerinize düşeni yapmadınız; şimdi hayvanları öldürmek için mücadele ediyorsunuz. Önce, sorumluluğunuzu kabul edip hayatını kaybeden, yaralanan çocukların, gençlerin hesabını verin, suçu hayvanlara atarak, burada yasayla katliamı onaylayarak bu sorumluluktan kurtulamazsınız. Tarih "hayırsız ada"yı yazdı, sizi de yazacaktır.

Değerli milletvekilleri, bu yasadan vazgeçmek için hâlâ geç olmadığını belirtmek istiyoruz. İktidar kendi seçmenlerinin dahi karşı olduğu bu yasayı geçirmekten çekinmiyorsa Türkiye'de birlikte hareket ederek çözüm olma iradesi maalesef ortadan kalkacaktır. Bu yasa Türkiye'nin geleceğini de ciddi şekilde etkileyecek, değiştirecek bir yasama pratiğinin işaret fişeği niteliğindedir; geniş toplumsal uzlaşıyı yok edecek bir etkiye ve güce sahiptir. O yüzden, geç olmadan Meclisi âdeta tecrit altına alarak yasa yapımı usulüne son verilmelidir. On binlerce canlının yaşamına kastedecek uygulamadan vazgeçilmelidir, sivil toplum kuruluşlarının taleplerine, demokratik protesto haklarını kullanarak sokakta olan on binlerce yurttaşın sesine kulak verilmelidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi sokağa sırtını dönerek, sokağın sesini duymazdan gelerek kendi kuruluş ilkesine karşı gelmektedir. Bu hukuksuzluğa derhâl son verilmelidir.

Tüm bu uyarılara rağmen, adım atmayacak iktidara söyleyecek tek sözümüz şudur: DEM PARTİ olarak bizler bu yasaya hiçbir şekilde onay vermeyeceğiz, yaşamı, bir arada yaşamayı, toplum barışı savunmaya devam edeceğiz.

Teşekkür ediyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)