GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:112
Tarih:29.07.2024

METİN ERGUN (Muğla) - Görüşülmekte olan teklifin 12'nci maddesi üzerinde İYİ PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Muhterem milletvekilleri, bu teklif son derece yüksek toplumsal gerilim yaratan bir teklif olarak karşımızda durmaktadır. Hâl böyle olmasına rağmen teklifin müzakereleri herkese açık ve tarafların birbirini dinleyip uzlaşı sağladıkları olgun bir tartışma ortamında gerçekleşmemiştir. Dayatmacı bir anlayışla kaleme alınmış ve dayatmacı bir anlayışla Komisyondan geçirilmiştir. Teklif metni baştan sona bilimsel dayanağı olmayan, verilerle desteklenmeyen gerekçelerle temellendirilmeye çalışılmıştır. İktidar her zaman yaptığı gibi yine farklı görüşlere kulaklarını tıkamış ve sayısal üstünlüğüne güvenerek kendi anlayışını zorla kabul ettirme yolunu seçmiştir. Bu yasa teklifi uzmanların görüş ve önerileri alınmadan sadece sokak hayvanı karşıtlarının asılsız iddiaları doğrultusunda hazırlanmış gayriadil, gayrivicdani, gayriinsani bir tekliftir. Aslında çözüm oldukça basit idi fakat iktidar bu durumu yine bir kutuplaşma atmosferi yaratmak ve toplumsal karşıtlıkları beslemek için kullanmıştır. Kutuplaşma ve gerilimden siyasi avantaj sağlamak isteyen iktidar bu problemin çözümünü zorlaştırmaya başlamıştır. Elbette bizim önceliğimiz insanı yaşatmaktır lakin insanın yaşatırken diğer canlıları toplu şekilde öldürmek bir çözüm değildir, olamaz da.

Muhterem milletvekilleri, bu teklif iktidarın yıllardır görmezden geldiği, çözmek için hiçbir adım atmadığı ve giderek kangren hâlini almış bir sorunla ilgilidir. Kabul etmek gerekir ki sayısı yıllardan bu yana katlanarak artan ve çeşitli problemlere sebep olan sahipsiz sokak hayvanları meselesi ülkemizin ciddi bir sorunu hâline gelmiştir lakin iktidar her konuda olduğu gibi yeni bir problem, yeni bir gerilim yaratmadan problemi çözme yolunu tercih etmemiştir. Hayvan popülasyonunu toplu katliam yapmadan azaltmayı ve sokakları herkes için güvenli hâle getirmeyi bir seçenek olarak dahi sunmamıştır.

Bu konuda Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü hayvan nüfusunun kontrol altına alınması için kısırlaştırmayı, hayvan sahiplerinin eğitilmesini ve mikroçip uygulanmasını en geçerli yöntem olarak kabul etmiştir. Yani herkesin kabul edebileceği en makul çözüm şudur: Öncelikle saldırgan hâle gelmiş köpekler tespit edilerek rehabilite edilebilecekleri merkezlere alınmalıdır. Ardından derhâl kısırlaştırılmalı ve rehabilite edilmelidir. Sokak hayvanlarının ömrü kısa olduğundan dolayı birkaç yıl içinde bu hayvan popülasyonu zaten doğal olarak azalacaktır. Diğer yandan, saldırganlık göstermeyen sokak hayvanları ise sadece kısırlaştırılmalı ve bulaşıcı hastalıkların yayılma riskine karşı aşılanmalıdır. Hayvanlara da müreffeh bir yaşam sunmak ve elim hadiselerin tekrarlanmasını önlemek bizim sorumluluğumuzdadır. Biz yaratılanı Yaradan'dan ötürü seven bir medeniyetin anlayışına sahibiz. Bu teklif, mevcut hâliyle ne medeniyet tasavvurumuzda ne de kültürel kodlarımızla bağdaşmamaktadır. Türk milleti olarak bize yakışan, öldürmek değil, müreffeh bir şekilde yaşatmaktır. Bu sebeplerle, teklifin behemahâl geri çekilmesi ve 5199 sayılı Kanunu'n etkili bir şekilde uygulanarak sokak hayvanı nüfusunun insani ve bilimsel yöntemlerle kontrol altına alınması gerekmektedir. Dolayısıyla, İYİ Parti olarak ne medeniyet anlayışımızla ne insani ve kültürel değerlerimizle bağdaşmayan bu teklifi desteklememiz mümkün değildir. Bu duygu ve düşüncelerle konuşmama son veriyorum.

Hepinizi saygılarımla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)