| Konu: | Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 112 |
| Tarih: | 29.07.2024 |
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de hepinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, üç gündür hatta daha önceki süre de dâhil edilirse uzun zamandır bu yasayı konuşuyoruz. Yani ben şunu anlayamıyorum gerçekten: Yüzyıllarca beraber yaşadığımız, hâlen beraber yaşadığımız can dostlarımızla ilgili olarak, canlılarla ilgili olarak onların toplu katliamına zemin hazırlayan bir yasa nasıl bu kadar rahat görüşülür, gerçekten bu hangi vicdandır, hangi ruh hâlidir, bunu anlamak mümkün değil. Ancak şu şekilde de anlamaya çalışıyorum: Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı döneminde insanlar bakımından ölüm sıradanlaştırıldı yani işçi cinayetleri, kadın cinayetleri, çocuk cinayetleri, faili meçhul cinayetler, kayıplar, o kadar çok ölüm olayına bu toplum alıştırıldı ki şimdi böyle bir katliam yasası geldiği zaman da sorgulanmadan, konuşulmadan, ne olduğu bilinmeden, doğrudan doğruya el kaldırarak bir şeyler yapılmaya çalışılıyor. Bu, gerçekten, yasama faaliyeti bakımından çok ama çok kötü bir şey ve bunu burada yapıyoruz ve hep el de kaldırıyorsunuz neye kaldırdığınızı bilmeden. Bir kere şunu söyleyeyim: Ya, yasama faaliyeti böyle yapılmaz değerli arkadaşlar yani burada deneme yanılma yöntemiyle yasama faaliyeti yapılmaz.
Şimdi, sizin döneminizde, tamamen size ait olan 2004 yılında bir yasa yapmışsınız, 2004 yılında, sonra, 2021 yılında bir daha yasa yapmışsınız. 2019 yılında burada bir komisyon kurulmuş, gerçekten 6 siyasi partinin önergeleriyle kurulmuş, Cumhuriyet Halk Partisi adına 1'inci imza sahibi benim olduğum önergeyle birleştirilmiş. Burada çok değerli bir çalışma yapılmış, bakın, burada değerli arkadaşlar. Yeni milletvekili olmuş arkadaşlarıma öneriyorum, gerçekten bunu bir okuyun; burada çok değerli fikirler var, çok değerli görüşler var, çok değerli araştırmalar var. Neden 2019'dan şimdiye kadar buradaki öneriler dikkate alınmamış, neden? Bunu dikkate alacak olan biz değiliz; bu devleti siz yönetiyorsunuz Hükûmet olarak, devletin kurumlarına siz sahipsiniz. Dolayısıyla, bunlar yerel yönetimler tarafından, diğer kurumlar tarafından neden dikkate alınmamış? Bu, sizin sorgulamanız gereken bir şey. Bu kadar çok deneyim ve zaman harcanmasından sonra böyle bir belge var elimizde, bunu hiç dikkate almıyorsunuz; şimdi yine deneme-yanılma yöntemiyle başka bir yasayı önümüze getiriyorsunuz.
Değerli arkadaşlar, bakın, yasama faaliyetleri genel, objektif, geleceğe dönük yapılır. İnsanların canının acıdığı yerden yasa yapılmaz, dikkate alınır o acılar ama onların canının acıdığı yerden yasa yapılmaz, yasama faaliyeti böyle olmaz, olmamalı, yapılmamalı. Ne oluyor şimdi? Bir cani çıkıyor, bir canlıya zarar veriyor, "Hayda, bu ceza az, hadi yeni bir yasa yapalım." veya gerçekten tehlikeli bir hayvan bir saldırı yapıyor, "Bu böyle olmaz, yasa yapalım." Böyle olmaz değerli arkadaşlar.
Şimdi, bizim açımızdan, insanlar açısından bile öngörülebilir bir hukuk düzeni yok, öngörülebilir hukuk düzeni yok, hayvanlar için ise hiç yok. Gerçekten, köpekler ya da diğer canlılar şimdi şöyle düşünüyor: "Ya, doğru dürüst yasa yapın, uyalım. İkide bir yasa değiştiriyorsunuz, neye uyacağımızı, uymayacağımızı bilmiyoruz." Köpekler bile böyle düşünür. Bu kadar çok yasama faaliyetinin canlılar için yapıldığı başka bir dönem olmamıştır, sadece sizin döneminizde olmuştur. Bakın, karşılaştıralım, diğer parlamentolarla karşılaştıralım. Bu kadar çok yasanın yapıldığı, bu kadar çok yasanın değiştiği hangi parlamento var? Benzer ülkeler bakımından söylüyorum. İşimiz gücümüz burada sizin deneme-yanılma yöntemiyle yaptığınız yasaları düzeltmek, yapmak, yeniden yapmak; böyle olmaz değerli arkadaşlar, olmamalı fakat yapıyorsunuz.
Şimdi, bu yasa zorunlu hangi toplumsal ihtiyacı karşılıyor, hangi zorunlu toplumsal ihtiyacı? Yasa var, ikincil mevzuat var -genelgeler ve yönetmelikler- onlarda bir boşluk yok, istenirse tamamen uyulur ama uyulmamış, denetim görevleri yapılmamış. Şimdi, tam da bu dönemde, toplumsal kutuplaşma, başka algılar nedeniyle yerel yönetimler değişmiş, başka bir siyasi mühendislikle böyle bir yasayı gündeme getiriyorsunuz. Bütün bunlar doğru değil; Türkiye bakımından doğru değil, Türkiye'nin geleceği ve çıkarları bakımından doğru değil.
Bakın, dış basına bakıyor musunuz, bilmiyorum. Dış basında bu yasayla ilgili ne söyleniyor? 1 lira para için, 1 dolar için ülke ülke geziyor Bakanlar ama bu yasayla ilgili olarak yurt dışında çok acayip kampanyalar yapılıyor, etkili kampanyalar yapılıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Niçin yapılıyor? "Türkiye'de bir katliam yasası var; oraya gitmeyin, turizm bakımından gitmeyin, iptal edin." falan diye kampanyalar yapılıyor. Bakın, bunları ölçmeden önümüze getiriyorsunuz.
En kötüsü de bu birikimi, bu Parlamentonun birikimini dikkate almıyorsunuz. Bu Parlamentoda en az sizin gruplar kadar bu konularda deneyimli milletvekilleri var, deneyimli uzmanlar var. Onlarla görüşmüyorsunuz, sivil toplum örgütlerinden görüş almıyorsunuz. Size yakın, sizden yana olan insanların ya da kurumların görüşünü alıyorsunuz, diğerlerini yok sayıyorsunuz ama hiç olmazsa canlılar konusunda -bakın, canlılar konusunda- uzlaşabiliriz burada ya. En azından bu topluluğun yarısının evinde veya yakınlarının yanında bir canlı yaşıyor veya onunla büyümüştür. Ortaklaşabiliriz bu konuda ama bunu bile burada beceremedik ve bir kutuplaşmaya, bir ayrışmaya neden olduk.
Ben vicdanımla hareket ederek, yine, evimde beslediğim dostlarımın hatırına, Haydut ile Cango'nun hatırına bu yasaya hayır diyeceğim.
Hepinize iyi akşamlar diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)