GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:112
Tarih:29.07.2024

RIDVAN UZ (Çanakkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle Gazi Meclisimizi ve yüce Türk milletini saygıyla selamlıyorum.

Tarihin her döneminde en ağır katliamlar önce sözle başlamıştır. İnsanlığa karşı en ağır suçları işleyenler ya kelimelerin, kavramların içlerini boşaltmışlar ya da kelimelere, kavramlara olmayacak anlamlar yüklemişlerdir

Teklifin tüm maddelerinde de görüldüğü üzere bu maddeye de "sahiplendirinceye kadar" ibaresi eklenmiş olması kanunun asıl amacının ne olduğunu gözler önüne sermektedir. Sahiplendirilmeyen bir hayvanı ölüme mahkûm ediyorsunuz çünkü sahiplendirmenin altyapısını kurmuyor, koşullarını belirlemiyorsunuz. Sizler kendi meydana getirdiğiniz sorununun nihai çözümünü itlafta buluyorsunuz.

Getirdiğiniz yeni yaklaşım nedir? Önce "uyutma" dediniz, sonra "ötanazi" dediniz, en sonunda da kanunda boşluk bırakarak itlafın yolunu açtınız. Hepimiz adına yayın yapması gereken kamu yayıncısı TRT dâhil, elinizdeki tüm medya gücüyle milletimizi aldatmaya çalışıyorsunuz. İşiniz gücünüz algı yaratmak.

Gelin, hakikatle yüzleşelim. Yirmi iki yıllık süre zarfının içerisinde bugün sokaklarda çocukların gönül rahatlığıyla oynayamadığı bir şehircilik anlayışını siz getirmediniz mi? Bugün kaçınız evladınızı sokağa huzurla salabiliyorsunuz? Denetimsiz bir şekilde binlerce köpek alınıp satılırken neredeydiniz? Sabahın kör karanlığında kış günü çocuklarımız okula gitmek zorunda neden kalıyor?

Kıymetli milletvekilleri, tarihin gördüğü en karanlık yönetim şekli milletine yalan söyleyen yönetimdir, vatandaşını aldatan ve oyalayan yönetim şeklidir. Bir rivayete göre 2 milyon, bir rivayete göre 4 milyon, kim saymış belli değil. Bu yüzden, sanırım TÜİK diyeceğim, bu kadar tutarsız rakam bir tek oradan çıkar. Sokak hayvanlarının sebep olduğu ölüm sayısı da tam bir muamma. Yabani hayvanların, mesela, yaban domuzlarının neden olduğu ölümleri de katınca sayı 538. Hangi rakamı baz alırsak alalım -2 ya da 4 milyon- zaten belediye veterinerlik hizmetlerinin hiçbir yaraya çare olmadığı da açık iken, medyanın gündeminde ülkenin gerçek sorunlarından kimse bahsetmesin diye ortaya atılmış suni bir gündemden öte bir şey değildir. Üzülerek görüyorum ki partim dâhil muhalefet biz bu tuzağa düşüyoruz. Biz, muhalefet olarak gündem belirleyen olmak zorundayız. Açlığa, sefalete mahkûm edilen, ölsem de kurtulsam diyen emekli bir tarafta; her gün kaybettiğimiz, yurt dışına kaptırdığımız iyi eğitimli gençlerimiz diğer tarafta. Sosyal medyada gençlerimize yurt dışı propagandası yapan "YouTuber"lar en yüksek izlenme sayısına ulaşıyor, Hükûmet ise "Giden gitsin." diyor. Bir tıp doktorunun eğitimi için ailesi ne kadar harcıyor hiç merak ettiniz mi? Peki ya devlet, daha doğrusu vergi verenler, milyonlarca lira harcasın bir gencimiz doktor olsun, sonra biz onu bedavaya Almanlara, İngilizlere, Fransızlara hizmet etmeye gönderelim. Sanki bu ülkede devlet hastanelerinde doktor fazlamız var, sanki aylarca randevu bulamayan hastamız hiç yok. Sorun çözmenin yolu yöntemi bu değil, ölçemediğiniz şeyi yönetemezsiniz ve siz hangi kanunu çıkarırsanız çıkarın hiçbir sorunu çözemeyeceksiniz çünkü bu iktidarın yani sizlerin sorunu sorun çözmek değil. Her sokak köpeği saldırısı sonunda elinizi rahatlıkla belediyelere işaret edecek konuma getirmek istiyorsunuz, gündemi saptırmak için var gücünüzle gayret ediyorsunuz. İstiyorsunuz ki ekonomi tartışılmasın, istiyorsunuz ki siftah yapmayan esnafın sorunları konuşulmasın, istiyorsunuz ki umudunu yitiren gençlerin sesi bu kürsüden duyulmasın, istiyorsunuz ki sosyal çürümeyle büyükşehirlerimizde yavaş yavaş baş gösteren evsizler sorunu tartışılmasın. Evet, bugün artık Türkiye'nin sokaklarında evsizler var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

RIDVAN UZ (Devamla) - Her gün büyüyen bir aile içi şiddet olayı yaşanıyor. Şiddet mağduru olan kadınlarımızın, çocuklarımızın sesini çığlığını ne zaman duyacaksınız? Gelin, yol yakınken bu kanunu geri çekin; daha uygulanabilir, Türk milletine yakışır bir kanunu el birliğiyle hazırlayalım.

Bakın "Bu yasaya neden 'evet' dedik?" diye soruyor musunuz kendinize. Sorduğunuzda sadece "Emir kuluyuz."dan başka bir cevap bulabilecek misiniz diye merak ediyorum.

Bir şey daha var: Bu, kadim Türk milletine yakışmayacak; bu, İslam'a uymayacak bir yasadır. Dolayısıyla yarın evlerinize gittiğinizde eşinize, çocuğunuza verecek bir cevabınız olabilecek mi? Bunu düşünerek, gelin, bu yasayı geri çekin diyor, yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)