Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 110 |
Tarih: | 27.07.2024 |
CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; ben de öncelikle hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Getirilen düzenleme içerisinde yurt dışına çıkmak isteyen herkesi ilgilendiren bir konu var. Bu da daha önce yurt dışına çıkış harcı 50 TL iken Cumhurbaşkanlığı kararıyla 18 Mart 2022 tarihinde 150 TL'ye çıkarılan yurt dışı harcının şimdi 50 TL'den -ilk başlangıç rakamı çünkü 50 TL- 500 TL'ye çıkarılmasıyla ilgili bir teklif.
Şimdi, değerli arkadaşlar, bakın, bir gencimiz yurt dışına çıkmak istediğinde önce vize almak için müracaat ediyor. Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfının kurulmasıyla ilgili düzenleme görüşülürken de söylemiştik. Bugün gençlerimiz, vatandaşımız yurt dışına çıkabilmek için müracaat ettiğinde vize alabilmek için 100 euro, 120 euro ücret ödüyor. Bugün ülkemizde vize talebinde bulunanların neredeyse önemli bir kısmına vize randevusu verilmiyor, randevu alanların çoğunluğuna da vize verilmiyor. İşte, bu süreçte sadece geçen yıl parasını yatırıp da vize alamayanın 80 milyon eurosuna el konuldu bir anlamda, yani vatandaşımıza vize verilmiyor. Vize alabilen de yurt dışına çıkmaya çalıştığında ise şimdi 500 TL çıkış harcı ödeyecek. Peki, bu, 500 TL'yle kalacak mı? İşte, sorun da burada.
Biliyorsunuz ki geçtiğimiz günlerde kamuoyuna ne denildi? "Yurt dışına çıkış harcı 1.500 TL olacak." İşte, şimdi 1.500 TL direkt getirilmedi. Ne yapılıyor? 500 TL yapılıp akabinde Cumhurbaşkanına tanınan 3 katı artırma yetkisiyle eminim ki çok kısa bir süre sonra 1.500 TL'ye çıkarılacak. Yani böyle bir dönemi ve böyle bir konuyu yaşıyoruz.
Şimdi, vatandaşlarımız, geçen yıl 8 milyon 743 bin 760 kişi vize alarak ya da vizesiz yurt dışına çıkmış ve bu artışta beklenen gelir 4,3 milyar TL. Yani kısacası vatandaşımız zaten zar zor vize almakta, çıkış için mücadele etmekte, gençlerimiz eğitim için yurt dışına çıkabilmeye çalışmakta, bir de böyle engelle karşılaşmakta.
Değerli arkadaşlar, gelin, bu tekliften vazgeçin, 150 TL olarak devam etsin; zaten 150 TL'ye daha önce "yüksek" demiştik ama en azından 150 TL olarak kalsın, bizim önerimiz bu tekliften vazgeçilsin. (CHP sıralarından alkışlar)
Şimdi, konuşmamın son bölümünde Antalya'yla ilgili bir konu var, ona da değinerek tamamlamak istiyorum. Antalya'yı bilenler için söylüyorum, Antalya'nın merkezinde "Meydankavağı" ve "Narenciye" bölgesi olarak geçen Kırcami bölgesinde bir okul var. Melahat Faraçlar İlkokulu ve Ortaokulu, burası tabiri caizse Antalya'nın göbeğinde bir okul. Millî Eğitim Bakanı buraya geldiğinde, Plan ve Bütçe Komisyonuna geldiğinde ve diğer zamanlarda "Bu ülkede ikili eğitimi bitirdik." der. Hayır arkadaşlar, Antalya'nın göbeğinde Melahat Faraçlar Okulu ve birkaç tane okulda hâlâ ikili eğitim devam etmekte ve çocuklarımız... Bakın, ilkokul ve ortaokul öğrencilerinde sabah 07.50'de giren öğleyin 13.40'ta çıkıyor, öğleden sonra gelen ilkokul çocukları da 18.40'ta çıkıyor yani sabah gelen karanlıkta geliyor, öğleden sonra giden de karanlıkta çıkıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Arı, lütfen tamamlayın.
CAVİT ARI (Devamla) - Bitiriyorum Başkanım.
Bakın, çok yakında, hemen 200 metre ileride Şehit Muhammet Oğuz Kılınç Anadolu İmam Hatip Lisesi var ve bu okul 1.500 öğrenci kapasiteli bir okul, çok büyük bir okul. Daha önce özel okuldu, şimdi imam-hatip olarak faaliyette bulunuyor, 150-200 öğrencisi var. İlkokulda 800 ve yine ortaokulda da 800 civarında olan çocuklarımız ikili eğitim nedeniyle gerçekten mağdur olmakta, veliler mağdur olmakta, öğretmenlerin performansı etkilenmekte. Gelin, buradaki çocukların bir bölümünü, ilkokulu ya da ortaokulu yakındaki okula geçici de olsa aktaralım, oraya taşıyalım diye uğraştık, teklifte bulunduk ama orada ne hikmetse bir defans var, bunun yerine getirilmesi o çocuklar için önemli diyorum, hepinize teşekkür ediyorum.
Sağ olun. (CHP sıralarından alkışlar)