GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:110
Tarih:27.07.2024

İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Esasında konuşacağım konu 51'inci maddeyle ilgili, başka bir arkadaşımız da söz aldığı için ben burada konuşacağım, onun için yadırgamayın.

Evet, değerli milletvekilleri, bugün birileri için küçük ama gençlerin hayallerini anlayabilen siyasetçiler için önemli bir konuyu dile getirmek istiyorum. Küçük gördüğünüz ayrıntılar birilerinin hayatında çok büyük zorluklar olabilir. Yurt dışı çıkış harcının 500 liraya çıkarılmasından bahsediyorum. Bu uygulamanın adaletsiz bir uygulama olduğunu düşünüyorum. Türkiye'nin en zengin insanından da 500 lira alacaksınız ama Türkiye'nin en fakir ailesinde yetişmiş bir üniversite öğrencisinden de 500 lira alacaksınız. Bunu adaletli bulmuyorum değerli milletvekilleri. 500 lirayı küçümseyenler olabilir, hatta "Sayın vekil, abartıyorsun." diyenler de olabilir ama ben kıt kanaat imkânlarla üniversite harçlıklarından birikim yaparak bununla dünyayı gezmeye çalışan yüzlerce, binlerce genç arkadaşımı tanıyorum. Bakın, Antalya-Nürnberg uçuşu bin lira değerli milletvekilleri. Bir genç arkadaşım bu bin lira için, bakın, harçlığını biriktiriyor ama üzerine 500 lira da harç ödemek zorunda kalıyor; dikkat çekmek istediğim husus bu. İşte, bu gençler için bu meblağ büyük bir meblağdır değerli milletvekilleri. Bunu kim bilir? Bunu ancak o gençler gibi üniversitede aynı koşullarda yaşayan, hatta kışlık montunun cebinden 2 lira çıktığında sevinen ve o sevinci unutamayan siyasetçiler bilir. Ben eminim ki Sayın Mehmet Şimşek'in de buradaki arkadaşlarımın da benzer hikâyeleri vardır. Bu hikâyeleri unutmayalım değerli milletvekilleri. Gençlerimize bu konuda pozitif ayrımcılık yapalım diyorum ve kanunun 51'inci maddesini gençlerimiz lehine yeniden düzenleyelim diyorum.

Bu gerçekliğin haricinde bir de gençleri genel olarak önemsemek de önemli değerli milletvekilleri, konunun bir de bu tarafı var. Hangi sebeple olursa olsun, biz gençlerimize olumlu manada dokunabilirsek -bu, küçük olsun, büyük olsun, fark etmez- biz gençlerimize onların önemli olduğunu hissettirebilirsek Türkiye'de iyi şeyler yapmış oluruz diye düşünüyorum. Yani Sayın Cumhurbaşkanımız o babacan tavrıyla "Ya, Sayın Şimşek, bundan da gençleri muaf tut, üniversite gençlerini muaf tut." dese ne olur? Bence çok güzel olur. "Biz gençlerimizi önemsiyoruz, bu harçtan gençlerimizi muaf tutuyoruz. Gençler, istediğiniz gibi yurt dışına çıkın, yurt dışını gezin görün, vizyonunuz artsın; birikiminiz, görgünüz artsın." dese nasıl olur? Gerçekten çok güzel olur diye düşünüyorum.

Değerli milletvekilleri, benim derdim genç arkadaşlarım. Hangi araçla gençlerimize dokunursak dokunalım, emin olun kazanan her anlamda Türkiye olacaktır. Gençlerimize güvenelim diyorum, onların hayallerine ortak olalım, onların önünü açmaya çalışalım; gençlerimize, onlara önem verdiğimizi hissettirelim; evet, onlara biz bu ülkede "Önemseniyoruz." hissini yaşatalım diyorum değerli milletvekilleri. İşte bunu dedirtebilirsek gençlerimize, biz Türkiye'nin geleceğini kazanacağız aslında. Aksi takdirde ne oluyor değerli milletvekilleri? Gençlerimizi, geleceğimizi kaybediyoruz; umudu yurt dışında aramak zorunda kalıyor bu gençler, nitelikli insan kaynağımızı kaybediyoruz, aslında ülkemizin geleceğini kaybediyoruz. İşte bu yüzden, gençlerin hayallerine ortak olabilmeliyiz, umudu bu ülkede yeniden yeşertebilmeliyiz. "Ev genci" tabiri var, "ev genci" tabirini bu ülkede yok etmeliyiz. Ekonomik krizi aşıp gençlerimize iş imkânları oluşturacak yeni alanlar sunabilmeliyiz değerli milletvekilleri. Yasakçı bir anlayışa müsaade etmeden, hak ve özgürlüklerin olduğu bir ülkede onları yaşatabilmeliyiz. Siyasetçiler olarak onlara örnek olabilmeliyiz. Bağıran çağıran, ötekileştiren siyaset anlayışına son vererek yeni bir siyaset anlayışını onlara kazandırabilmeliyiz diye düşünüyorum. Kayırmacılıktan şikâyetçi gençlerimiz, bunu hep dile getiriyoruz. Siyasi ahlak temelinde yeni bir kamu ahlakını onlara hediye edebilmeliyiz. Mülakatları kaldırarak liyakatin esas alındığı, hak edenin kazandığı bir Türkiye'yi onlara hediye edebilmeliyiz diyorum. Hasılıkelam, değerli milletvekilleri, gençlerin geleceğe umutla baktığı bir Türkiye'yi onlara hediye edebilmeliyiz diyorum. Mücadelemiz gençlerimiz için, mücadelemiz Türkiye'nin geleceği için. Her şey gençlerimiz için diyorum, her şey -sizin de aşina olduğunuz- Türkiye için diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)