Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 110 |
Tarih: | 27.07.2024 |
CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; öncelikle bu konuşmayı yapacağımı öğrenen Gazipaşalı hemşehrilerim var, onlar aradılar ve dediler ki: "Evet, biz bu en düşük emekli aylığının -şu an 10 bin TL- 12.500 TL'ye çıkarılmasından gerçek anlamda rahatsızız, mağduruz, bizim mağduriyetimizi orada ifade edin." Ben de kendilerine buradan selamlarımı iletiyorum.
Sevgili milletvekili arkadaşlarım, bu konuşmayı özellikle bizi dinleyen emeklilere yapmak istiyorum.
Sevgili emekliler, bugün 10 bin TL en düşük emekli aylığı alan emekli sayısı 3,7 milyon, toplam emekli maaşı alan sayısı ise 16,3 milyon yani çok büyük sayıda emeklimiz var. AKP iktidarının hemen hemen her konuyu anlatacağında bir başlangıç tarihleri vardır, milatları vardır; onlar hep 2002'den başlayarak bugüne göre konuşurlar, ben de 2002'den başlayarak sözlerime devam edeyim. Bakın, 2002'de asgari ücret 164 TL, en düşük emekli aylığı ise 216 TL yani sizin neredeyse yok saymaya çalıştığınız o 2002'de en düşük emekli aylığı 1,4 seviyesinde asgari ücretti yani bugün bizim emeklimiz, 3,7 milyon sayısındaki emeklimiz en düşük emekli aylığını 2002 verilerine, oranlarına göre alıyor olsaydı 10 bin TL, 12.500 TL değil 25 bin TL para alacaktı ama siz emekliyi bugün 10 bin TL'ye, yarın da 12.500 TL'ye mahkûm etmiş durumdasınız.
Sevgili emekliler, bakın, 2002'de almış olduğunuz en düşük emekli aylığıyla 8 çeyrek altın alınmaktaydı, 8 çeyrek altın; bugün ise siz de görüyorsunuz ve yaşıyorsunuz ki en fazla 3 çeyrek altın alınabilmekte yani her emeklimiz bugün 5 çeyrek altın gelirini kaybetmiş durumda. Peki, nerede kaybettiniz? AKP iktidarıyla kaybettiniz yani AKP iktidara geldi, 5 çeyrek altını orada kaybettiniz. (CHP sıralarından alkışlar) İşte sizin bu kaybınızın sorumlusu AKP iktidarıdır. O nedenle, eğer "Biz geriye bu 5 çeyrek altını, geriye bu kaybımızı telafi edelim." diyorsanız bu telafiyi nerede arayacağız? Sandıkta arayacağız, işte günü geldiğinde sandıkta o kaybettiğimiz çeyrek altını, maaşı arayacağız; AKP'ye hesap soracağız ve o kaybettiklerimizi geri alacağız. (CHP sıralarından alkışlar) İşte bu nedenle, bugün biz "2.500 TL mi artsın, 3 bin TL mi artsın?" diye burada konuşacağımıza, emekliler, gelin, nasıl ki son yerel seçimde bu iktidara bir uyarı yaptıysanız ilk seçimde de net bir şekilde o kırmızı kartı gösterelim ve iktidarı gönderelim. Gönderelim ki... Bizim taahhüdümüz nedir? Bizim taahhüdümüz en düşük emekli aylığının en az asgari ücret olması. Emeklimiz daha fazlasını hak ediyor, doğru ancak en azından bugünkü koşullarda biz emeklimize en düşük asgari ücreti verebilmeliyiz.
Şimdi, iktidar diyor ki: "Para yok." Para, eğer verme niyetin yoksa, yok. Şimdi, bakın, en düşük emekli aylığı 2.500 TL artırıldığında maliyet neymiş?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Arı, lütfen tamamlayın.
CAVİT ARI (Devamla) - Bitiriyorum Başkanım.
Kendi verilerine göre söylüyorum: 33 milyar. Değerli arkadaşlar, siz bu 33 milyarı verirken eliniz titriyor, bunu verirken bile eliniz titriyor ama kamu-özel iş birliği projelerine geldiğinde, o yandaşlara para verirken eliniz hiç titremiyor; kur korumalı mevduat sistemine 1 trilyon 200 milyar para aktarıldığında eliniz hiç titremiyor ve yine, yandaş şirketlerden 600 milyar ödenmesi gereken vergi silinirken hiç eliniz titremiyor. Gelin, emeklimizin maaşın artıralım, emeklimizin durumunu düzeltelim. Aksi hâlde emekli size gereğini yapacaktır.
Geçim yoksa seçim vardır diyorum. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)