GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:110
Tarih:27.07.2024

HEVAL BOZDAĞ (Ağrı) - Sayın Başkan, değerli Genel Kurul; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın vekiller, halay çekmek suç değil; önce Mersin'de sonra Ağrı Doğubayazıt'ta, Siirt Kurtalan'da, son olarak da İstanbul'da... Daha önce hukukun konusu olan, AYM ve AİHM kararlarıyla ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilen konular... Suç olmayan suçlar üretilip "millî birlik, beraberlik" "huzur" söylemleriyle hamaset yapılarak militarist, otoriter savaş politikaları için toplumsal zemin yönlendiriliyor ve siyaset eliyle de bu meşrulaştırılıyor. Tekrar söylüyoruz: Burada açık nefret suçu işleniyor, bundan vazgeçilmeli. Müziğimize, dilimize, kıyafetlerimize, değerlerimize sahip çıkmaya, demokrasiyi ve özgürlüğü savunmaya devam edeceğiz.

Sayın vekiller, bu vergi paketinde dikkat çeken düzenlemelerden biri de kamu-özel iş birliği. Kurumlar vergisi oranı yüzde 25'ten yüzde 30'a çıkarılıyor yani büyük kazanandan vergi alımı artırılacak. Bu durumda düzenlemenin bütçeye bir hayli katkısı olur; hâlihazırda gerçek durumu bilen bizler için samimiyetten yoksun bir düzenleme olduğu maalesef ki apaçık ortada. Hani derler ya "Kazın ayağı öyle değil." Hakikaten de değil çünkü maalesef bu şirketlerin büyük çoğunluğu vergi vermiyor, muhtemelen de bir muhasebe hilesi de işin içinde. Bir haftadır çokça da konuşuldu, bunu dile getirmeyen muhalefet vekili yok, inanılır gibi değil ama gerçek, toplumun yarısı ortalama bir asgari ücret düzeyinde, açlık sınırında ve altında bir gelire sahipken "Tasarruftur, vergidir." deyip maaşa bile zam yapmadan yine bu kesimden fedakârlık beklenirken bu patronlardan vergi alınmaması kabul edilemez ve normalleştirilemez.

Gelir İdaresi açıkladı, bir bilinen resmîleşmiş oldu. Gelir İdaresi Başkanlığının vergi paketine dair önerilerinin içinde 44 kamu-özel iş birliği işletmesi olduğu, bunların 37'sinin matrah beyan etmediği ortaya çıktı yani bu mega projeler, 37 şirket tek kuruş vergi vermiyor. Osmangazi Köprüsü'nden Niğde Otoyolu'na, şehir hastanelerinden sarayı inşa eden müteahhide kadar vergi veren yok. Oysa her yıl bu şirketlere bütçeden "yolcu sayısı", "kira bedeli", "geçiş ücreti" adı altında milyarlarca liralık garanti ödemesi yapılıyor. Mesela, hangi şirketler bu şirketler? Otoyol Anonim Şirketi, ERG İnşaat, yine Ankara Hızlı Tren Garı'nı işleten ATG İşletmeciliği Anonim Şirketinin ortakları Limak, Kolin, Cengiz İnşaat, çok yakından tanıdığımız, sarayı inşa eden Rönesans Holding. Bugün basına da yansıdı, bunların dışında bir de devletten en çok adrese teslim ihale alan 8 inşaat patronu var; rekor ise Taşyapı İnşaatta, 2019-2023 yılları arasında hiç vergi vermemişler, Total 190 milyarlık ihalenin yaklaşık 30 milyarını bu şirket almış.

2024 yılı bütçesi kamu-özel iş birliğiyle inşa edilen köprüler, otoyollar, Avrasya Tüneli ve şehir hastaneleri için toplam 162 milyar lira ödenek ödeyecek, şehir hastaneleri bunun 83 milyarını alıyor. 2026'da bu rakam 270 milyara çıkıyor, şehir hastaneleri için ödenecek miktar ise 90 milyarın üzerinde. Şehir hastaneleri demişken, bugün yine basına da yansıdı, biliyorsunuz, Sayın Sağlık Bakanı önce Türkiye Büyük Millet Meclisi Sağlık Komisyonuyla buluştu, daha sonra da eski Sağlık Bakanlarını toplamış ve "Acaba bu sağlıktaki çıkmazı nasıl çözeriz?" diye tekrardan onların çözüm önerilerine başvurmuş ve geldikleri noktayı şöyle sıralayayım: "Aile hekimliği sistemini güçlendirmeli ve personel sayısını artırmalıyız." diyorlar, "Eski sağlık ocağı sistemine dönüş yapmakta bir fayda var." diye belirtilmiş yine, "Şehir hastaneleri bütçeyi yutuyor, bu konuda acaba ne yapabiliriz?" diye konuşulmuş.

Bakınız, şehir hastanelerinin adı şehir hastanesi ama şehirlerin dışına yapılıyor, şehrin ortasındaki devlet hastaneleri ise kapatıldılar, en yakından Ankara'dan biliyoruz 5-6 devlet hastanesi kapatıldı. Özel sektöre düzenli olarak şehir hastanelerinden kaynaklar aktarılıyor hizmet alımı adı altında.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Bozdağ, lütfen tamamlayın.

HEVAL BOZDAĞ (Devamla) - Teşekkürler.

Görüntüleme hizmetlerinden nükleer tıbba, laboratuvar hizmetlerinden patolojiye kadar birçok hizmet alımı sözleşmesi var. Adı şehir hastanesi ama özel hastanelere ve özel kurumlara çalışıyor. Bakınız, görüntüleme hizmet alımıyla ilgili Kartal Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki enfeksiyon doktorundan Hakkâri'deki ortopediste kadar herkes şikâyetçi çünkü nitelikli bir hizmet alımı söz konusu değil ve tanılar yanlış konuluyor, hastalar karıştırılıyor.

Şimdi, uçan kuştan vergi almayı düşünen Maliye Bakanına söylüyoruz: Doktorun, avukatın, emeklinin asgari ücretlinin peşini bırakmalısın, işçinin, emekçinin peşini bırakmalısın, gerçek anlamda kâr edenden vergi almak gibi bir derdiniz varsa bu servet sahiplerinin peşine düşmelisiniz. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)