| Konu: | Memleket için problem olarak gördükleri konuların altında yatan ana sebebe, sokak hayvanlarıyla ilgili kanun teklifinin çıkarılacak olmasına, batık banka borçlarına ve batık kredilere, ekonominin geneline, mali müşavirlerin sorunlarına, Türkiye'nin yabancı turistler için de pahalı hâle geldiğine, ekonomik koşulların İstanbul'un bir merkez hâline gelmesine engel olduğuna ve inatla alınan kararların bu ülkeye hiçbir fayda sağlamadığına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 110 |
| Tarih: | 27.07.2024 |
MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Vaktim yettiği kadar önemli gördüğümüz dört başlığa, memleketimiz için problem olarak gördüğümüz dört konuya değineceğim ama ondan önce bütün bu konuların altında yatan ana bir sebep var, öncelikle onu vurgulamak istiyorum: Bir inadın, bir ısrarın, ısrarla hatada devam etmenin, beraberce, birlikte ortak akılla karar verememenin yarattığı problemler; hepsinin temelinde bu yatıyor. Yarın, iki gün uzun uzun konuşacağız, sokak hayvanlarını konuşacağız; çok önemli bir kanun teklifi, bütün kamuoyu çıkacak neticeyi, sonucu merakla bekliyor. Şunu baştan söyleyelim: İYİ Parti Grubu olarak yarın net tavrımızı da ortaya koyacağız, ortada çok ciddi bir sıkıntı var yani hem insanımız açısından hem de hayvanlar açısından şu andaki mevcut durumun kabul edilemez olduğu ilgili bütün tarafların üzerinde mutabık kaldığı bir konu, sıkıntı çözüm noktasında. Öyle gözüküyor ki kamuoyu ikiye bölünmüş durumda ve ciddi bir kafa karışıklığı var. Israrla dedik ki: Acele etmeyelim, bunu ekim ayına alalım fakat geçen hafta grup konuşmasında Cumhurbaşkanının "Bu kanun tatilden önce çıkacak." demesiyle beraber hadise neticelendi. Orada da bir inadı gördük, bir ısrarı gördük. Hâlbuki "Bir şey çıkmasın." demiyor kimse, hiçbir parti fakat nasıl çözüleceğine dair ciddi soru işaretleri var. Önümüzdeki döneme sarkıtılsaydı -iki ay, üç ay- yirmi yıldır uygulanmamış bir kanun, iki üç ay ülkeye hiçbir şey kaybettirmez. Fakat bu inat, bu ısrar, bu kanun çıktıktan sonra bile insanların anlamadığı, içine sinmediği, iktidar partisinin belediye başkanlarının dahi "Ya, bu hâliyle biz bunu uygulayamayız." dediği bir ortamda bunda inat etmek, ısrar etmek niyedir bunu anlamış değilim. Birçok konuda, burada gündeme getirdiğimiz birçok konuda biz aynı inadın, aynı ısrarın devam ettiğini, uygulandığını görüyoruz.
Şimdi, bakıyoruz, batık banka borcu ve batık krediler... Bakın, size bir iki rakam vereyim: Batık krediler geçen yılın aralık ayının son haftasına göre yüzde 24,5 oranında artarken son bir yılda yaşanan artış yüzde 40'ı bulmuş. Batık kredi borçlarında son bir yılda yüzde 245, batık ihtiyaç kredisi borçlarında ise yüzde 60 oranında artış olmuş.
Bundan sonra değineceğim konu da gene ekonomiyle alakalı. Biraz geçmişe gittiğimizde, burada da yıllarca inatla "Yahu, şu 'Faiz sebep, enflasyon sonuçtur.' inadından ne olur vazgeçin, bunun ülkeye yaratacağı tahribat beş yıl, on yıl, onlarca yıl sürecek." dedik ama kimse duymadı. O inadın, o ısrarın açtığı yaralardır bunlar. Tabii, az önce konuşan milletvekilleri de değindi, artık konu bir ekonomik kriz olmaktan çıktı arkadaşlar, bir sosyal krizle karşı karşıyayız. İnsanlar intihar ediyor, cinayetler işleniyor ve bütün bunların altında da yine o "Ben bilirim, ben yaparım, benim dediğim doğrudur, böyle istiyoruz, böyle olacak." zihniyeti ülkemizin başına neler açıyor; yazıktır, günahtır, buna ne olur müsaade etmeyelim.
Mali müşavirlerin sorunları... Perişan durumda mali müşavirler. 1 Ağustos Perşembe günü saat 14.00'te TÜRMOB öncülüğünde Ankara Altınpark'ta bir araya geliyorlar. Niye bir araya geliyorlar, biliyor musunuz? Ezilmiş durumdalar iş yükü altında. Mevzuattaki yoğunluk ve karışıklık, kamu yönetiminin dijital alanındaki yetersizliği, beyanname altyapısının karmaşıklığı, "vergi mükellefleri" adı altında talep edilen her türlü bilginin mali müşavirlerin faaliyetine ilişkin TÜİK anketlerini doldurması, gerçek kullanıcı bildirimi yapılması gibi problemler mali müşavirlerin iş yükünü ağırlaştıran ve artık psikolojilerinin bozulmasına yol açan bir sürece sebep oluyor. Yani mali alandaki bir dijital altyapı nasıl yetersiz kalabilir, nasıl işlem yaparken çökebilir? Bu çağda böyle bir şeyle karşılaşmak ve anlamak mümkün değil. En önemlisi de mali müşavirlerin iş yükü her anlamda artarken bu yük karşılığında elde ettikleri gelir hiç değişmiyor. Ya, tahammül edilebilir gibi değil. Ha, bu niye oldu? Çok üzgünüm, ben bunu ısrarla tekrar etmeye devam edeceğim; dün de söyledim, hata yaptığınızı, yanlış yaptığınızı itiraf etmediğiniz sürece buraya, bu Meclise, kamuoyuna getireceğiz hiçbir çözüm önerisinin samimiyeti ve karşılığı olmayacaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kavuncu, lütfen tamamlayın.
MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - "Faiz sebep, enflasyon sonuç." yaklaşımının yarattığı enkazlar bunlar.
Turizm içler acısı, çok ciddi sorun var, turizm alanında büyük bir problem yaşıyoruz. Yunan adaları başta olmak üzere Mısır, Yunanistan, oralara kayılıyor çünkü Türkiye yabancılar için de turistler için de pahalı bir hâle geldi. İstanbul'da yaşayan uluslararası firmaların birçok yöneticisi geçinmekte zorlanıyor ve Türkiye'yi artık bir lokasyon olarak kabul etmiyorlar, kullanmıyorlar. Bu, Türkiye için çok kıymetliydi. Birçok uluslararası firmanın bölge yönetimi İstanbul'dan yapılırdı yani Afrika'sı, Orta Doğu'su, eski Sovyet Cumhuriyetleri İstanbul'dan yönetilirdi fakat ekonomik koşulların getirdiği durum, istikrarsızlık, politikadaki istikrarsızlık bu firmaların artık İstanbul'u bir "hub" bir merkez olarak kullanmasının da önüne geçti.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kavuncu, lütfen tamamlayın.
MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Selamlıyorum.
Türkiye buralardan çok imkân sağlıyordu, yatırım çekmek anlamında da çok büyük bir nimetti fakat Türkiye'nin, İstanbul'un artık bu anlamda bir merkez olarak görülmemesi de bu imkânlardan bizim mahrum kalmamızın nedeni olacaktır. Dolayısıyla, inatla "Ben bunu istiyorum."la alınacak neticeler bu ülkeye hiçbir fayda sağlamamıştır, getirdiği yükü de gördük.
Sabırla dinlediğiniz için çok teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.