Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 109 |
Tarih: | 26.07.2024 |
ERTUĞRUL KAYA (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.
Eleştirilerin odağında malum Sayın Mehmet Şimşek var. Sayın Mehmet Şimşek gerçekten iyi bir insan, bunu ironi yapmadan ifade etmek istiyorum. Lakin bir tarafta vatandaşlarımızın gönlünde mümtaz bir şahsiyet olarak yer edinen Sayın Ali Babacan, diğer tarafta ise enkaz hâline gelmiş bir ekonomik ortamda ekonominin başına getirilmiş Sayın Şimşek. Sayın Şimşek'in vatandaşlarımızın Sayın Ali Babacan'a olan yüksek ilgisini acaba azaltır mı düşüncesiyle göreve getirildiğini gayet iyi biliyoruz. Sayın Şimşek göreve geldiğinde AK PARTİ milletvekillerinin de gayet ümitlendiğini, umutlandığını çok iyi biliyoruz. İşin doğrusu, biz de DEVA Partisi olarak Sayın Mehmet Şimşek göreve geldiğinde aynı ümidi taşımıştık çünkü Mehmet Bey, Sayın Ali Babacan'la beraber aynı çalışma ekibinin içerisinde yer almıştı ama sonuç, hakikaten AK PARTİ milletvekilleri kadar bizler için de tam bir hayal kırıklığı oldu.
Geleneğimizde usta-çırak ilişkisi vardır malumunuz. Sayın Şimşek, otuz dört yıl boyunca bu ülkede 2 hanede devam eden enflasyonu iki yıl gibi kısa bir sürede tek haneye indiren Sayın Ali Babacan'ın yanında çalıştı ama görüyoruz ki Sayın Mehmet Şimşek, Sayın Babacan'dan, ustasından hiçbir şey öğrenmemiş; çok üzücü, gerçekten çok üzücü. Türkiye'nin altın yıllarında Sayın Ali Babacan ne yaptıysa Sayın Şimşek tam tersini yapıyor; Sayın Babacan kurumlar vergisini yüzde 25'ten 20'ye düşürdü, Sayın Şimşek 20'den 25'e çıkardı; Sayın Babacan KDV'yi birçok kalemde 18'den 8'e, bazı kalemlerde 1'e düşürdü, bakıyorsunuz Sayın Şimşek 1'den, 8'den alıp 20'ye dayadı.
Şimdi, yapmaya çalıştığınız vergi artışlarıyla, zamlarla, Türkiye'nin ekonomisinin düzelmeyeceğini çok iyi bilmelisiniz. Ekonominin ayağa kalkması için biz "önce hukuk" diyoruz, "Ne kadar hukuk, o kadar ekonomi." diyoruz, "şeffaflık" diyoruz, "Güçlü kurumlar, güçlü kurallar." diyoruz, "bağımsız yargı" diyoruz ve de Sayın Babacan'ın her fırsatta ifade ettiği gibi, "Türkiye'de Sultanhamam'ın, Tahtakale'nin, Çıkrıkçılar Yokuşu'nun tozunu yutmadan, rakamlarla oynayarak makyajlanmış bilançolarla ekonomiyi düzeltemezsiniz." diyoruz. Mehmet Bey'in PowerPoint sunumlarıyla, bilanço makyajlarıyla bu işler düzelmez, düzelmeyecek de.
Değerli AK PARTİ Grubu, sizden bir istirhamımız var, bu istirhamımız, şahsımız adına değil, milletimiz adınadır: Aranızda esnaflıktan anlayan 3 kişilik heyet kurun lütfen; bu heyet, Mehmet Bey'i haftanın üç günü köy kahvesine, tarlada çalışan ırgatlara, inşaatlarda belinde, sırtında briket taşıyan emekçilerimize, mahalle pazarlarına götürsün. Mehmet Bey'i gençlerimizle hasbihal ettirin, Mehmet Bey'i fukara sofrasına misafir edin, sonra ona "Sayın Bakan, burası Londra değil, burası New York değil; burası İslâhiye, Samanpazarı, Bünyan, Seyitgazi. Türkiye'nin dört bir yanında insanlarımız perişan." deyin, onu hakikatle yüzleştirin.
Buradan Sayın Şimşek'e de sesleniyoruz: Bakın, Sayın Bakan, ekonomiyi yakıp yıkan sizden önceki iki bakanın hatalarının üstünü kapatmayın, şeffaf olun. Merkez Bankasındaki dolarlara ne oldu? Hâlen arka kapıdan Hazine eliyle döviz satıyor musunuz? Varlık Fonu neden borç batağı hâline geldi? Çıkın, milletimize açıklayın; devletimiz hangi devletlerden, hangi faiz oranlarıyla, hangi şartlarda borçlanıyor? Bakın, devletler arası borçlanma, egemenliğimizi tehdit eden bir borçlanmadır; çıkın, açıklayın. Sayın Şimşek, şeffaf olun, bakın, ustanız çok şeffaf.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kaya, lütfen tamamlayayım.
ERTUĞRUL KAYA (Devamla) - Sayın Babacan döneminde tam on bir yıl boyunca Merkez Bankasının sattığı toplam döviz tutarı sadece 8,5 milyar dolardı. Sayın Şimşek, sizden evvel iki bakan döneminde 400 milyar doların üstünde döviz satışı yapıldı bu memlekette; çıkın, satır satır açıklayın. Bu, sizin boynunuzun borcudur, size yakışan da budur ama maalesef yapmıyorsunuz.
"Faizi artırırsak enflasyon düşer." teziniz de masal oldu. Biz diyoruz ki milletimizin yakasından bu iktidar düşerse faiz de düşer, enflasyon da düşer. Her iş, ustanın elinde kolaydır. Biz sizin yangın yerine çevirdiğiniz ekonomiyi sadece altı ayda ayağa kaldırırız; hodri meydan diyoruz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.