| Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 109 |
| Tarih: | 26.07.2024 |
HASAN EKİCİ (Konya) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerine Gelecek-Saadet Grubu adına söz almış bulunmaktayım.
Değerli milletvekilleri, kanun teklifinin 10, 11, 12 ve 13'üncü maddelerinde yer verilen düzenlemelerle Vergi Usul Kanunu'nun 352, 353 ve mükerrer 355'inci maddelerinde düzenlenen usulsüzlük, özel usulsüzlük ve vergi ziyaı cezalarında fahiş düzeyde artışlar yapılmakta; özellikle usulsüzlük cezalarında 23 kat, 25 kat hatta 37 kata varan artışlar görülmektedir. Örneğin, sermaye şirketlerine uygulanacak birinci derece usulsüzlük cezası 1.100 TL'den 20.000 TL'ye yükseltiliyor yani bu ceza tam 17 kat artırılıyor. Benzer şekilde, bir takvim yılında kesilecek azami özel usulsüzlük cezası 1 milyon 700 bin TL'den 10 milyon TL'ye yükseltiliyor. Ayrıca, başkasına ait POS cihazı kullanımı, mal ve hizmet bedellerinin başkalarına ait banka hesaplarından tahsil edilmesi gibi birçok yeni usulsüzlük fiilî ve bunlara ilişkin yeni cezalar getiriliyor. Bu cezalara ilişkin maddelerin gerekçelerinde, kayıt dışı ekonomiyle daha etkin mücadele etmek, mükelleflerin vergi uyumlarının artırılması ve cezaların caydırıcılığının artırılması amacıyla bu cezaların artırıldığı ifade edilmektedir. Tabii ki vergi cezaları mükelleflerin vergi kanunlarına uyumunun sağlanmasında önemli yaptırımlardan biridir.
Ancak iktidara soruyoruz: Madem mevcut vergi cezaları kayıt dışılıkla mücadele için yetersizdi, madem caydırıcı nitelikte değildi bu artışları şimdiye kadar neden yapmadınız? Öyle ya, yirmi iki yıldır iktidarsınız. Demek ki usulsüzlük yapan mükellefler şimdiye kadar bihakkın cezalandırılmadı.
Diğer yandan, tamam, cezaları artırdınız ama bu cezalar gerçekten mükelleflerin vergiye uyumunu artırıp kayıt dışılıkla mücadelede etkili olacak mı? Keşke etkili olsa ama korkarız ki etkili olmayacak. Neden mi? Çünkü tüm bu ceza düzenlemelerini âdeta çöpe atan iktidarın yirmi iki yıllık tarihinde sık sık tekrarladığı kötü bir sicili var. Nedir bu kötü sicil? Vergi afları. Yirmi iki yıllık AK PARTİ iktidarları dönemlerinde tam 12 tane vergi affı çıkarılmış, neredeyse iki yılda bir vergi affı çıkarılmış. Vergi aflarının özellikle son beş altı yılda yoğunlaştığı görülüyor.
Şimdi, iktidar yetkililerine soruyoruz: Her iki yılda bir çıkardığınız vergi aflarıyla, vergi kaçıranların kaçırdıkları vergileri ve bunlara kesilmesi gereken vergi cezalarını affederseniz bu kanunla artırdığınız vergi cezalarının caydırıcılığı kalır mı? Çıkardığınız vergi aflarıyla vergi kaçıranları ödüllendirirken yükümlülüklerini tam yerine getiren dürüst mükellefleri cezalandırmış olmuyor musunuz? Dürüst mükelleflerin vergiye uyumlarını da bozmuyor musunuz? Sık sık çıkardığınız vergi afları mükelleflerde alışkanlığa neden oldu ve tüm mükelleflerde "Yine vergi affı çıkar." beklentisi maalesef kalıcı hâle geldi. Bu durum dürüst mükelleflerin de vergiye gönüllü uyumlarını olumsuz etkilemekte ve dürüst mükellefleri de vergi kaçırmaya maalesef teşvik etmektedir. Zira, vergi afları aynı sektörde faaliyet gösteren mükelleflerden dürüst olan aleyhine haksız rekabete neden olmaktadır hem de devletin neden olduğu bir haksız rekabete neden olmaktadır.
Diğer yandan, vergi afları mali müşavirlerin mesleklerinin icrasını da zorlaştırmaktadır. Zira, muhasebe hizmeti verdiği mükellefleri tüm vergi yükümlülüklerini tam yerine getirmeleri hususunda teşvik eden meslek mensupları, daha sonra çıkarılan bir vergi affıyla mükelleflerinin nezdinde "kötü muhasebeci" damgası yerken yükümlülükleri yerine eksik getiren bir muhasebeci "iyi muhasebeci" olmaktadır.
Buradan Sayın Şimşek'e bir çağrıda bulunmak istiyorum: Sayın Şimşek, bu kanun teklifiyle artırılan cezaların gerçekten caydırıcı olmasını istiyorsanız bundan sonra herhangi bir vergi affı olmayacağını da kamuoyuna açıklamanız gerekir; en azından siz Hazine ve Maliye Bakanı olduğunuz sürece vergi affı olmayacağını açıklayın. Korkarız ki böyle bir açıklama yapmanız da yeterli olmayacak; ayrıca, mükellefleri bu açıklamanıza inandırmanız gerekecek.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)