| Konu: | KONYA MİLLETVEKİLİ MUSTAFA KALAYCI?NIN, (2/687) ESAS NUMARALI KAMUDA AYNI İŞİ YAPMAKLA BİRLİKTE FARKLI STATÜDE ÇALIŞANLARIN MEMUR VEYA SÜREKLİ İŞÇİ KADROLARINA ATANMASI AMACIYLA DEVLET MEMURLARI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ?NİN DOĞRUDAN GÜNDEME ALINMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 92 |
| Tarih: | 16.04.2013 |
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kamuda aynı işi yapmakla birlikte farklı statüde çalışanların, memur veya sürekli işçi kadrolarına atanması amacıyla verdiğimiz kanun teklifi üzerinde söz aldım. Muhterem heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Verdiğimiz bu kanun teklifiyle kamu hizmetlerinde taşeronlaşmayı kaldırıyoruz değerli milletvekilleri. Ayrıca, kamuda memur statüsü dışında sözleşmeli ve geçici statüde istihdam edilecek personel sayısını, dolu memur kadrolarının yüzde 1'iyle sınırlandırıyoruz. Yine, kanun teklifimizde 4/B'li sözleşmeli personelin, özel kanunlara göre sözleşmeli personelin, 4/C'li geçici personelin, geçici ve mevsimlik işçilerin ve taşeron şirket işçilerinin memur veya sürekli işçi kadrolarına atanması hususunu düzenliyoruz.
Değerli milletvekilleri, AKP politikalarının en büyük mağdurlarından birisi de memurlar olmuştur. AKP Hükûmeti, çalışma ortamını bozmuş, memurların özlük haklarını ve maaşlarını çağın gereklerine uygun hâle getirememiştir, memurların ekonomik ve sosyal olarak ezilmesine sebep olmuştur. Son beş yılda, 2008-2012 arası memur maaşındaki artış oranı yüzde 26 olurken fiyatlar genel düzeyindeki artış yüzde 46'dır. Diğer bir ifadeyle, memur enflasyona ezdirilmiştir. AKP'nin "Babalar gibi satarım." ifadesiyle uygulanan özelleştirme anlayışı kamu hizmetlerinde de kendisini göstermektedir. Anayasa'nın kamu hizmetleriyle ilgili hükümlerini içeren 128'inci maddesini değiştirme çabaları da bu zihniyetin bir yansımasıdır. Benzer bir çalışmayı, 657 sayılı Kanun'daki "devlet memuru" ifadesini "kamu görevlileri" olarak değiştirme gayretlerinde de görüyoruz.
AKP, bu düzenlemelerle, memuru istediği zaman işten çıkarma, istediği işi yaptırma amacına yönelik bir hukuki zemin oluşturmak istemektedir. AKP, memurları taşeronlaşmış bir hâlde âdeta köle hâline getirmek istemektedir.
Statü farklılıkları nedeniyle, kamuda çalışma barışı bozulmuştur. Kamuda çok başlı ve karmaşık bir personel rejimi vardır. Aynı işi yapıp yan yana masalarda oturan iki personelin tabi oldukları yasal mevzuat neticesinde maaşları, iş güvenceleri, sosyal ve özlük hakları ve emeklilik haklarında ciddi farklılıklar bulunmaktadır. Bu farklılıklardan en çok mağdur olan kesim 4/C'lilerdir. 4/C'li personel, kadrolu çalışanların yarısı kadar maaş alabiliyor, aile ve çocuk yardımı alamıyor, izin kullanamıyor. Hükûmet, memurların yaşamlarını her geçen gün zorlaştırırken yeni mağduriyetlere yol açacak düzenlemeleri de kamuoyu gündemine taşımaktadır.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, belediye çalışanlarının kadroya geçirilmesi için çalışmaları tamamladıklarını söylemiştir ancak diğer sözleşmeli çalışanlar bu düzenlemenin dışında tutulmaktadır. Hükûmet, bu yanlıştan mutlaka geri dönmelidir. Kamu kurumlarında çalışan taşeron işçilerin taleplerine kulak verilmelidir. Bu işçiler mutlaka kadrolu işçi statüsüne geçirilmeli, maaşları da buna göre düzenlenmelidir. Taşeron işçilerin tüm tazminatları ve banka promosyonları mutlaka ödenmelidir. Taşeron işçilere sendika üyesi olma hakkı da verilmelidir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; eşit işe eşit ücret, sözleşmelilere kadro verilmesi gibi düzenlemeler anayasal bir mecburiyettir, yokluğu Anayasa hükümlerinin ihlalidir. Anayasa'nın 90'ıncı maddesi, usulüne göre yürürlüğe girmiş milletlerarası anlaşmaları, kanun hükmünde kabul etmektedir. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 23'üncü maddesinde "Herkesin herhangi bir ayrım gözetilmeksizin eşit iş için eşit ücrete hakkı vardır ve herkesin kendisi ve ailesi için insan onuruna yaraşır ve gerekirse her türlü sosyal koruma önlemleriyle desteklenmiş bir yaşam sağlayacak adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır." hükümleri yer almaktadır.
Bu düşüncelerle kanun teklifimize desteklerinizi bekler, hepinize saygılar sunarım. (MHP sıralarından alkışlar)