GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:108
Tarih:25.07.2024

İZZET AKBULUT (Burdur) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle Genel Kurulumuzu saygıyla selamlıyorum.

Madde 9'da ne diyor? "Vergi dairesinin bilgisi dışında mükellefiyet tesis ettirilmeden kayıt dışı faaliyette olana vergi ziyaı cezası yüzde 50 artırılarak uygulanır." diyor. Buna sözümüz olamaz, yüzde 100 bile artırırsanız bir şey diyemeyiz ama bizim asıl takıldığımız nokta iktidara yakın şirketlere, iktidara yakın isimlere bırakın vergi ziyaı cezası kesmeyi, asıl vergiyi bile almaktan vazgeçiyorsunuz. Biz işte buna takılıyoruz. Bugün vergi dairesi memurları sokaklarda geziyorlar, küçük esnafları geziyorlar, uygulama yapıyorlar ve örneğin diyorlar ki: "Vergi levhanı göster bakalım." Vergi levhasını gösteremezse o anda bir ceza uyguluyor. "Dünün fişlerini çıkar." diyor, örneğin "Dün satış yapamadım, fişim yok." diyor, "Olmaz." Bir ceza daha... Bırakalım küçük esnafla uğraşmayı, daha devletin sırtından milyarları kazanan şirketleri denetletelim, onları denetleyelim, onlardan vergi toplayalım.

Bakın, illerinizdeki lokanta esnaflarınızı geziyorsunuzdur. Birçoğu bu vergi kanunundan bir şey bekliyordu. Ne bekliyordu biliyor musunuz? Adamların girdi maliyetleri, malzeme alıyorlar yüzde 1 KDV'yle alıyorlar, çıkış yaparken yüzde 10 KDV ödüyorlar. Hepsinin en büyük sorunu bu KDV. Muazzam derecede büyük vergi ödüyorlar. Tabii ne yapıyorlar? Belli bir zaman sonra nakit satışlarını fatura etmemeye başlıyorlar. İşte bizler onları resmen bu usulsüzlüğe terk ediyoruz. Eşitlenmesi gerekiyor muhakkak.

Yine birçok iş yerine gidip baktığınız zaman birçoğu kiracıdır ve bu enflasyonist ortamda çok yüksek kira bedelleri ödemekteler. Örneğin 20 bin TL bir kira ödeyen mükellef, bundan dolayı 5 bin lira da stopaj vergisi ödemek durumunda kalıyor. Bakın, geliri elde eden ödemiyor çünkü o, kira vergisi beyannamesinde o 5 bin lirayı mahsup ediyor ama mükellef, ama o esnaf, onu ödemek durumunda kalıyor. Muhakkak ki bu anlamda, iş yeri kira stopajlarını da -kaldırmamız gerekiyor demiyorum, yer değiştirmemiz gerekiyor- geliri elde edenden almamız gerekiyor.

Yine enflasyon muhasebesi -aramızdaki mali müşavirler çok iyi bileceklerdir- uygulaması getirildi. Doğrudur, getirilmek durumundadır çünkü iki üç sene önceki rakamlar şu anda bilançoya baktığımızda gerçeği çok yansıtmıyor ama bunu üçer aylık dönemlerde sürekli yapmak, mali müşavirlerin üzerine muazzam derecede yük getirmekte. Bunu gelir ve kurumlar vergisi döneminde bir kere, bilgi mahiyetinde form düzenlemek kaidesiyle yapmak durumunda kalmamız gerekiyor diye düşünüyoruz.

Yine bugün bazı kriterlere uyan mükellefler 1 Temmuz 2024 tarihi itibarıyla e-deftere geçmek durumunda kalacaklar ama düşünün ilk altı ayında bilanço usulüne göre defter tutmuş, son altı ayında e-deftere geçecek; burada da bire bir 2025'te geçilmesi çok daha uygun olacaktır.

Ve yine son olarak devletler evet, vergilerle geçinirler, vergileri toplamak durumundadırlar ama sadece vergilerle geçinmeleri doğru bir yöntem değildir; bir de üretimi, bir de üreticiyi kalkındırırsa devletlerin de yararına olur diye düşünüyorum. Örneğin şehrim Burdur'da -geçenlerde yine burada anlatmaya çalıştım- süt fiyatları özel sektör tarafından şu anda 8 TL bandında alıcı buluyor. İşte, burada, devletin muhakkak müdahale etmesi gerekiyor çünkü 8 TL'nin verilmesi durumunda o süt üreticisinin sağmal hayvanlarının muhakkak kesime gitmesiyle sonuçlanır. Bu da üretimde sıkıntı yaşar ama bugün pazarlara gittiğimizde, marketlere gittiğimizde peynir fiyatlarına, yoğurt, süt, tereyağı fiyatlarına baktığımız zaman, süt ürünlerinin fiyatlarına baktığımız zaman devletin burada en az 15 TL'ye süt alması, bunu işlemesi, Tarım Kredi Kooperatifi marketlerinde bunu satması devleti de zarara uğratmadığı gibi aksine kâr bile ettirecektir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Akbulut, lütfen tamamlayın.

İZZET AKBULUT (Devamla) - Yine, et kesim fiyatlarına baktığımız zaman, et üreticilerimize baktığımız zaman 310 TL'ye bugün kombinalarda hayvanlarını kestiriyorlar. Bu fiyat çok düşük, yem fiyatlarıyla baş edemiyorlar. Israrla ithalatı yani o canlı hayvandaki ithalatı kaldırmamızı yüce Meclisimizden bekliyorlar.

Yine, bugün çarşı ve pazarlarda gezin, marketlere sorun, fasulyenin fiyatı 100 TL'den aşağı değildir ama yine, bugün, benim bölgem Burdur'da, İnsuyu'nda maliyeti en az 27 lirayken 12 liraya, 13 liraya fasulyeyi almayı teklif ediyorlar. Devletimizin muhakkak özel sektöre üreticilerimizin kaderini terk etmemesi ve onlara sahip çıkması gerekir diyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)