| Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 107 |
| Tarih: | 24.07.2024 |
BURAK AKBURAK (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 5'inci maddesi üzerinde İYİ Parti adına söz almış bulunuyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, bu düzenleme sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği tespit edilen ve mükellefiyeti terkin edilenlerin Vergi Usul Kanunu'nun 153/A maddesi kapsamında teminat uygulamasında bazı değişiklikler öngörmektedir. Bu değişikliklerin sahte belge düzenleyen mükelleflerin daha adil değerlendirilmesini ve mali yükümlülüklerini daha sağlıklı yerine getirmelerini sağlayacağı düşünülebilir. İYİ Parti olarak bu madde üzerindeki düzenlemelerin mükelleflerin haklarını koruyucu ve vergi sistemimizin etkinliğini artırıcı nitelikte olduğunu değerlendirmekle birlikte, teklifin tamamı üzerinde çekincelerimiz olduğunu belirtmek istiyorum.
Değerli milletvekilleri, İstanbul'da taksi sorunu her geçen gün daha da büyüyerek vatandaşlarımızın yaşam kalitesini düşürmekte ve şehrimizin uluslararası itibarını zedelemektedir. İstanbul'da 1.000 kişi başına sadece 1,16 taksit düşmektedir, bu oran pek çok metropol kente göre oldukça düşüktür. İstanbul'un nüfusu 16 milyona yaklaşırken taksi sayısı ise sadece 18.395 adettir, son ilavelerle birlikte taksi sayısı 20 bine yaklaşmış olsa da bu rakam İstanbul için hâlâ çok yetersizdir. İstanbul gibi bir metropolün ulaşım ihtiyaçlarını karşılayacak bir taksi sistemine sahip olması zorunludur. Sorunun temeli, araç sayısının eksikliğinin yanında taksicilerin güzergâh ve müşteri seçme alışkanlıklarıdır. Bunun yanı sıra, hizmet kalitesindeki düşüklük, araç hijyeni ve müşteriyle olan olumsuz diyaloglar gibi sorunlar da çözüm beklemektedir.
Değerli milletvekilleri, özellikle son zamanlarda yabancı turistlerden daha fazla gelir elde etme arzusuyla hareket eden taksi sürücüleri kendi vatandaşlarımıza hizmet vermekten gocunmakta, vatandaşlarımızı ciddi şekilde mağdur etmektedir. Haberlere konu olan, ayrıca, sosyal medyada paylaşılan bir örnek, durumun vahametini gözler önüne sermektedir. Taksi çağırma uygulamasında Türk ismi yazıldığında taksi gelmediğini ancak Arap ismi yazıldığında hemen geldiği görülmüştür. Vatandaşın taksi bulamamasının yanı sıra taksiciler de müşteri beğenmemektedir. Bu kabul edilemez bir ayrımcılıktır ve vatandaşın hak ettiği hizmet almasının önünde ciddi bir engeldir. Taksi sorununun turizmi baltaladığını ifade eden sektör temsilcileri Dubai'de, Londra'da, Berlin'de, tüm Avrupa kentlerinde olduğu gibi İstanbul'da da sorunun bir an önce çözülmesini beklemektedir. Bu noktada, İstanbul'da taksi hizmetlerinin kalitesini artırmak için kapsamlı bir reformun hayata geçirilmesi zorunlu hâle gelmiştir. Taksiciler üzerinde denetim mekanizmaları oluşturulmalıdır. Avrupa'da uygulandığı gibi ciddi eğitim ve sınavlara tabi tutularak gerekli yaptırımlar yapılmalıdır. Vatandaşlarımızın karşılaştıkları olumsuzlukları aktarabilecekleri çalışan bir mekanizma kurulmalıdır.
(Uğultular)
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Başkanım, hatibi duyamıyoruz!
MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Altın günü var galiba orada ya!
BURAK AKBURAK (Devamla) - Valla ben de konuştuğumu duyamıyorum.
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Özellikle o arka taraf...
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Sayın Başkan, kulise davet ederseniz, kulise! Sonra çağırırız.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ya, bu saatte kim dinler sizi, Allah Allah ya! Konuşun, gidin kardeşim!
BURAK AKBURAK (Devamla) - Niye dinlemesinler? E, gidelim o zaman evimize! Böyle şey olur mu yani!
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ben dinliyorum sizi.
BAŞKAN - Sayın Akburak...
Değerli milletvekilleri... Sayın milletvekilleri, bakın, lütfen hatibi dinleyelim. Büyük bir uğultu var, hatibin sesi anlaşılmıyor, konuştukları anlaşılmıyor.
(AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Ama lütfen, bakın, oradan laf atıyorsunuz sonra da burası çalışamaz hâle geliyor. Lütfen ama...
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Kısır da getirin, kısır günü yapın! Altın günü yapın!
BAŞKAN - Sayın Akburak, buyurun, Genel Kurula konuşun.
BURAK AKBURAK (Devamla) - Taksiciler üzerinde denetim mekanizmaları oluşturulmalıdır. Avrupa'da uygulandığı gibi ciddi eğitim ve sınavlara tabi tutularak gerekli yaptırımlar uygulanmalıdır. Vatandaşlarımızın karşılaştıkları olumsuzlukları aktarabilecekleri çalışan bir mekanizma kurulmalıdır. Bunlar oluşturulmayacaksa birçok ülkede yaygın olarak kullanılan paylaşımlı yolculuk gibi uygulamaların sisteme dâhil edilmesi gerekmektedir.
Değerli milletvekilleri, İstanbul'da yaşanan taksi sorunu sadece yolcuların karşılaştığı zorluklarla sınırlı kalmıyor, aynı zamanda devletin vergi gelirlerinde de ciddi kayıplara yol açmaktadır. İstanbul'da bir taksinin günlük geliri yirmi dört saatte ortalama 7 bin TL'dir, 20 bin yasal, 50 bin korsan taksinin devlete vermesi gereken toplam vergi günlük KDV değerinden 88 milyon TL yani yıllık 32 milyar TL. Evet, yanlış duymadınız, bu rakam diğer iller de katılınca yıllık 50 milyar TL. Peki, soruyorum: Başta Almanya ve diğer AB ülkelerinde taksiler gelirini belli oranda devlete vergi olarak verirken Hazine ve Maliye Bakanlığı bu vergiyi neden uygulamaz ve göz ardı eder?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Akburak, lütfen tamamlayın.
BURAK AKBURAK (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkanım.
İstanbul'da çağ dışı taksi sisteminin çözümüne devletin gücü neden yetmez? Plaka ticaretinin organizasyonunu yapan bir avuç şirket bilinmesine rağmen neden üstlerine gidilmez? Tüm gelişmiş ülkelerde taksiler kurumsal şirketler tarafından işletilirken Türkiye'de neden plaka sahipleri hegemonyasına dokunulamıyor? İstanbul halkının ve şehrimize gelen turistlerin hak ettiği hizmeti alabilmesi için ilgili tüm kurumların ve devlet yetkililerinin bir araya gelerek ortak bir çözüm üretmelerinin şart olduğunu söylüyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)