GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:107
Tarih:24.07.2024

DEM PARTİ GRUBU ADINA OSMAN CENGİZ ÇANDAR (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sanırım çoğunuz beni gazeteci olarak tanıyorsunuz. Kesintisiz, aralıksız tam kırk yıl gazetecilik yaptım. Özgür basının, basın özgürlüğünün ortadan kalktığı, yandaş olmadığımız için iş bulamaz hâle getirildiğim 2016'da kırk yıllık mesleğime nokta koydum. Zaten 2016 yılında OHAL'le birlikte 10 binden fazla gazeteci işsiz kalmıştı ve bugün itibarıyla ise medyanın yüzde 95'i iktidar kontrolündedir, medyanın yüzde 95'i. Hiçbir demokratik ülkede böyle bir oran bulunamaz, olmaz, eğer ülke demokratikse böyle bir oran olmaz.

2019 yılında dünyanın en prestijli gazetecilik okulunun bulunduğu New York'taki Columbia Üniversitesinde "medya" konulu uluslararası bir toplantıda Türkiye'deki medyanın durumuna ilişkin bir soruya muhatap olmuştum. Orada bir anekdota yer verdim. Bir dönem Moskova'ya çok sık gidip geliyordum, Sovyetler Birliği döneminde. Moskovalılar şöyle bir espri yaparlardı: "Bizde 2 tane basın organı var, 2 tane gazete var; birinin adı 'Pravda' diğerinin de 'Izvestiya'. 'Pravda' 'gerçek' demek, 'Izvestiya' da 'haberler' demek. Birini beğenmezseniz, öbürünü alırsınız; 'Pravda'yı aldığınız zaman içinde 'Izvestiya' bulamazsınız, 'Izvestiya'yı aldığınız zaman da içinde 'Pravda' olmaz." Böyle bir durumu vardı Sovyetler Birliği'nde medyanın. Ben de dedim ki: "Türkiye'deki fark, bizde çok sayıda 'Izvestiya' ve 'Pravda' var, orada 2 taneydi; bizim AKP iktidarı dönemiyle birlikte çok sayıda 'Izvestiya' ve 'Pravda'mız oldu yani 'gerçekler' ve 'haberler' yok oldu medyada fakat gazeteciler hep var oldu."

Bunların başında, bir süre önce Köln'de kaybettiğimiz Celal Başlangıç geliyor. Hatırlarsanız, 1989 yılında Cizre'de dışkı yedirme, köylülere dışkı yedirme haberiyle dünya çapında bir ün yapmıştı ama iktidarınız döneminde Türkiye'de gazeteci olarak barınamadı, sürgünde yaşadı ve gazeteciliğini yurt dışında sürdürdü. Onun sürgüne gitmiş olması ayıbını size bırakıyorum ve kendisini rahmetle anıyorum.

Bu 24 Temmuzda Türkiye'deki gazeteciliğin durumuna ait size bazı rakamlar vereyim: 2023 yılında Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneğinin -uluslararası itibar sahibi bir kuruluşumuz- çalışmalarının sonunda takip edilen davalarda 2023 yılı itibarıyla, geçen yıl itibarıyla 314 gazeteci yargılanmış.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Çandar, lütfen tamamlayın.

OSMAN CENGİZ ÇANDAR (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.

23 gazeteci toplam altmış yedi yıl hapse mahkûm olmuş. Türkiye Gazeteciler Sendikasının 2023-2024 Basın Özgürlüğü Raporu'na göre ise son bir yıl içinde en az 14 gazeteci tutuklanmış. Bugün itibarıyla 16 gazeteci gazetecilik faaliyeti nedeniyle tutuklu. 69 gazeteci gözaltına alınmış bugün itibarıyla, 66 gazeteci de fiziksel saldırıya uğramış. Bugün Mecliste cereyan eden olaya benzer bir durum 66 gazetecinin başına Türkiye'de gelmiş. O yüzden Mecliste böyle görüntülerin ne gibi şeylere yol açabileceği için de bir ibret olarak bunu hatırlayalım.

Bu vesileyle, söz konusu önergenin 24 Temmuz Basın Özgürlüğü Günü'nde kabulü için her türlü gerekçe vardır, destekliyoruz.

Saygılar sunuyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)