GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP GRUBUNUN, İSTANBUL MİLLETVEKİLİ İHSAN ÖZKES İLE 21 MİLLETVEKİLİ TARAFINDAN DİNÎ DEĞERLER ÜZERİNDEKİ OLUMSUZ YAKLAŞIMLARIN ARAŞTIRILARAK ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA 14/12/2012 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN GENEL KURULUN 16 NİSAN 2013 SALI GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE OKUNARAK GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:92
Tarih:16.04.2013

EMRULLAH İŞLER (Ankara) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisinin aleyhinde söz aldım.

Bu grup önerisi "Kamu kurum ve kuruluşlarıyla siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinde Peygamber'imizin hayatıyla ilgili bilgilerin siyaset malzemesi olarak kullanıldığı görülmektedir. Dinin ve Peygamber'imizin siyasete alet edilmesiyle dinî değerler üzerindeki olumsuz yaklaşımlar?" hakkında verilmişti ve hatip de bu konuya mevzubahis kartı burada, huzurlarınızda gösterdi.

Değerli arkadaşlar, öncelikle, bu olay bir yıl önce cereyan etmiş bir olaydır ve kutlu doğum münasebetiyle yapılan, haddi aşan bir harekettir. Dolayısıyla, Kutlu Doğum Haftası içerisinde de bulunuyoruz, ben, bu münasebetle o kutlu Peygamber'e buradan salat ve selam gönderiyorum.

Bu olayda Kırklareli İl Başkanımızın adı vardır, doğrudur; ancak bu olayı kendisi bizzat yapmamıştır, yapan şahıs da bellidir ve bu şahıs hakkında da dava açılmıştır. Ben beklerdim ki buradaki hatip bu olayın serencamını burada serdetsin ama, maalesef, bu konuya üstü kapalı bir şekilde değinerek geçti ve ondan sonra, torbasında başka ne varsa o konuların hepsini ortaya koydu.

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Gene biz kabahatli çıktık.

EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Bu Hüsmen Terkin Beyefendi 23/10/2012 tarihinde, bu işi yapan şahıs hakkında, İbrahim Yıldız hakkında davacı olmuştur; dava görülmektedir. Bu şahıs da 14/03/2013'teki duruşmada suçunu itiraf etmiş, kabul etmiştir. Demiştir ki -bunlar, tabii ki sayın hatibin elinde herhâlde yok, ulaşmadı bunlara- "Bu il başkanı benim arkadaşımdı, kendisine bir sürpriz yapmak istedim. Bundan dolayı böyle bir şey yapıp, dağıttım. Ancak partililerin haberi olduğu zaman hemen bu olay duyuldu ve toplatıldı. Ondan sonra da bu işe son verildi." Bu adam da yapmış olduğu suçu veya yanlışı kabul ediyor. Bütün buna rağmen biz? İl başkanımız zaten geçtiğimiz kasım ayında da görevden alınmıştır. Dolayısıyla olay budur. Ben, böyle bir ferdî olayın?

Arkadaşlar, AK PARTİ büyük bir camia, 8 milyon üyesi olan, yüz binlerce teşkilat mensubu olan bir partinin içerisinde böyle ferdi, haddini bilmez birtakım hareketlerde bulunmak, tavırlar sergilemek gayet doğaldır. Dolayısıyla biz, ilgilileri zaten uyardık ve ilgili şahıs da efendim, partimizle ilişkisini kesmiştir. Şu an hukuki bir meseledir, dava sürmektedir.

Değerli arkadaşlar, burada "Dinin ve Peygamber'imizin siyasete alet edilmesi" denilmektedir. Aslında din, hayat demektir. Din ile siyaset hep iç içe olmuştur. Bu gerçeği de göz ardı etmeyelim. Bir şeyin bir şeye alet edilmesi demek, iyinin kötüye alet edilmesi demektir. Burada din, elbette ki iyidir ama bu sözle söylenmek istenen siyasettir. Bu sözle, yıllarca, dindar insanlar siyasetten soğutulmuştur "Dini siyasete alet etmeyiniz." şeklinde tavırlar sergilenerek. Dolayısıyla ama biraz da ben, işin doğrusu?

KAMER GENÇ (Tunceli) - Tayyip Bey'e söyle, Tayyip Bey'e... Tayyip'e söyle, Tayyip'e! Her gün çıkıyor dinden bahsediyor ya!

EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Şimdi size bazı belgeler sunacağım. Biliyorum rahatsız olacaksınız ama sürekli böyle hususları gündeme getirdiğiniz için biraz da geçmişe gitmekte fayda var.

Efendim, Cumhuriyet Halk Partisi Samsun Milletvekili Ruşeni Barkur yazmış olduğu bir kitapta ne diyor biliyor musunuz, yıl 1926: "Din yok, milliyet vardır." diyor. "Benim dinim?"

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Ayıp, ayıp!

EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Dinleyin, dinleyin! Rahatsız olmaya başladınız.

"Benim dinim benim Türklüğümdür." diyor. Bakın "Benim dinim benim Türklüğümdür." diyor.

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Her defasında bunu yapıyorsunuz. Yazıklar olsun!

EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Size yazıklar olsun. Çok alıştınız o kelimeyi kullanmaya. Size yazıklar olsun diyorum, ben buradan iade ediyorum.

Gelelim ?

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Kendi kabahatinizi örtmek için  Cumhuriyet Halk Partisine?

EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Bizim bir kabahatimiz yok. Ben konuyu açıkladım burada gayet net bir şekilde; anlayabildiyseniz, anlayışınız varsa, izanınız varsa bunu anlarsınız.

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Seksen sene önceki olayları getirip burada söylemeye utanmıyor musunuz!

EMRULLAH İŞLER (Devamla) - 1941 yılına geliyorum. 1941 yılındaki tarih kitabında Peygamber'imizle ilgili kullanılan ifadeye bakın -yüce İslam dinini ne hâle soktunuz,- diyor ki: "Kırk yaşına geldiği zaman Peygamber'liğini ilan ve vatandaşlarını kendinin bulduğu ve doğru olduğuna inandığı yeni bir dine davete çağırdı." diyor. Ne demek, Peygamber'in kendi bulduğu dini? Sayın Hocam burada bilir, bu ifadenin ne anlama geldiğini çok net bilir.

Bir başka husus diyor ki: "Muhammed'in koyduğu esasların toplu olduğu kitaba Kur'an denir." Allah Allah? Kur'an-ı ne zaman Hazreti Peygamber yazdı? Bunlar, sizin yazdığınız tarih kitaplarında, ders kitaplarında, yıl 1941?

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Ne ilgisi var bunun şimdi.

EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Eğer, bakın, birtakım insanların yapmış olduğu, bizim camiamızda ferdî birtakım yanlışları eğer kurcalarsanız, sizin kurumsal yanlışlarınız  o kadar fazla ki milletin yüzüne bakamazsınız. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Bakın, vahiyle ilgili ne diyor bakın: "Muhammed'in Peygamber'liğinin başlangıcına dair birçok rivayetler vardır, bunlar pek çok efsanelerle karışmıştır, hakikatte Peygamberin ilk söylediği Kur'an ayetlerinin ne olduğu kati surette malum değildir." Şu ifadeye bakın Allah aşkına! Bunları ders kitaplarında okuttunuz, bunları ders kitaplarında okuttunuz. 1942 yılına geldiğimizde bakın, Matbuat Umum Müdür Vekili, bugünkü basın yayın?

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Biraz günümüze gelin.

EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Oraya da geliyorum sabret, sabret.

GÜRKUT ACAR (Antalya) -  Bu Kutlu Doğum Haftası'nı nasıl sabitlediniz, 23 Nisanı ezmek  için nasıl  sabitlediniz, onu anlat.

EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Diyor ki bakın: "Gazetelerimizin son günlerindeki neşriyatı arasında dinden bahis bazı yazı, mütalaa, ima ve temennilere rastlanmaktadır."

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Sahtecilik yapıyorsunuz.  Nasıl sabitlediğinizi anlat, Kutlu Doğum Haftası'nı bir güne nasıl sabitlediğinizi anlat.

EMRULLAH İŞLER (Devamla) - "Bundan sonra -basın- yayın enformasyon genel müdürü yazıyor bu yazıyı- din mevzuu üzerinde gerek tarihî, gerek temsilî ve gerek mütalaa kabilinden olan her türlü makale, bent, fıkra ve tefrikaların neşrinden tevakki edilmesi -yani sakınılması- ve başlanmış bu kabil tefrikaların en çok on gün zarfında nihayetlendirilmesi rica olunur." Buyurun. Din adına her şeyi yasaklıyorsunuz, din adına her şeyi yasaklıyorsunuz.

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Başınıza taş gelse Cumhuriyet Halk Partisinden biliyorsunuz. Yazıklar olsun size!

EMRULLAH İŞLER (Devamla) - CHP'nin büyük kurultayından, 10 Mayıs 1946'da, bakın, burada yapmış olduğu olağanüstü toplantısına sunulan grup raporunda neler söyleniyor.

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Cumhuriyet Halk Partisi olmasa siz olmazdınız. Cumhuriyet Halk Partisi olmasa bu memlekette Müslüman kalmazdı. Yazıklar olsun!

EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Bir dinle ya, dinle kardeşim ya!

Diyor ki: "1) Din işlerini dünya işlerinden tamamıyla ayırmış olan bir rejimde Diyanet İşleri Reisliği gibi bir teşkilatın yer almaması gerekmektedir.

2) Kur'an ve din tatbikatının öz Türkçe olarak tanzim ve tertibi." "Kur'an'ın öz Türkçe olarak?" Bu ne demek Allah aşkına ya?

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Ne demek? "Herkes anlasın." demek. Daha ne demek olacak? Yazıklar olsun size!

EMRULLAH İŞLER (Devamla) - İlahiyatçı Hocamız bilir. Kur'an'ın öz Türkçe olarak okutulması... "İbadet yerleri Türk'ün geleneğine uygun bir tarzda kullanılarak halkevlerinin ibadet yeri, ibadet yerlerinin de halkevine benzer bir şekilde ifrağı..." Buyurun, CHP'nin grup önerisi.

GÜRKUT ACAR (Antalya) - CHP'yi din düşmanı göstermek tam anlamıyla sahtecilik yapmaktır, sen bunu anla.

EMRULLAH İŞLER (Devamla) - "İbadet usul ve zamanlarının tanzimi?" İbadet usul ve zamanlarını Cumhuriyet Halk Partisi mi tayin edecek? Dine müdahaledir bu. Geliyorum?

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Yazıklar olsun! Yazıklar olsun! (AK PARTİ sıralarından "Sana yazıklar olsun!" sesi)

EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Tabii, demokrasiye geçiş zamanı geldiği zaman, 1948'lere geldiğimizde, buyurun, dinî tedrisat.

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Hoş geldin, hoş geldin.

EMRULLAH İŞLER (Devamla) - On Yediler Komisyonu kuruluyor. Artık halkın karşısına çıkacaksınız, hesap vereceksiniz.

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Her zaman çıktık, her zaman da verdik.

EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Onun için artık imam hatip mekteplerinin kurulması bu On Yediler Komisyonunda tartışılıyor. Tarihini de söyleyeyim, 16 Şubat 1948.

GÜRKUT ACAR (Antalya) - CHP'yi din düşmanı gibi göstermek sahtekârlıktır, sahtekârlıktır!

EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Sen çok rahatsız oldun Sayın Vekilim. Niye rahatsız oluyorsun?

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Evet, evet. Yaptığınız sahtekârlıktan rahatsız oluyoruz.

EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Tansiyonun çıkacak bak, kalpten gideceksin.

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Yazıklar olsun!

BAŞKAN - Lütfen sakin dinleyiniz, lütfen?

EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Bakın, burada 4+4+4'ü buraya getirdiğimiz zaman komisyonları bastınız, komisyonları bastınız. Bütün kayıtlarda var. Kendiniz 1948'de -18 Şubat 1948- bu On Yediler Komisyonunda, bakın, "Komisyon ilk mekteplerde ihtiyari olarak din dersleri verilmesini kabul etti" Buyurun, Cumhuriyet Halk Partisi önerisinde...

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Ya, bugüne gel bugüne, bırak 1948'i de bugüne gel.

EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Geliyorum, oraya da geleceğim, onu da söyleyeceğim.

Ondan sonra, 1950'ye geliyoruz, okullarımızda ahlak dersleri okutulması isteniyor. Allah aşkına, siyaset? Halkın karşısına çıkma vakti geldiği zaman bunlara teşebbüs ediyorsunuz. Bu eğer sizin iddia ettiğiniz gibi dinin siyasete alet edilmesi değil de nedir o zaman?

Daha geliyorum bakın?

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Gulûl içinde olanlar dinden, Kur'an'dan bahsedemez.

EMRULLAH İŞLER (Devamla) - "Son güne gelin." dediniz. Yaklaşıyorum.

Bakınız, 11 Nisan 1966, Hürriyet gazetesinin manşeti ne diyor? "CHP'lilerin son peygamber saydığı İnönü" diyor ve bu, bakın, kurultayda oluyor. "Demokrasi hocası" deniyor, oradan delegeler laf atıyor "Demokrasi hocası değil, peygamber" diyor. Hürriyet gazetesi de manşet yapıyor. Sayın vekilimiz, eğer eleştirecek hususlar varsa, çıksın bunları bir eleştirsin.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - "Başbakana dokunmak ibadettir." diyen aranızda sizin.

EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Güne geliyorum. Şurada üç dört sene önce CHP'nin genel sekreteri Önder Sav, Elmadağ'da, hacca gitmek isteyene ne demişti?

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Tayyip Bey'e dokunmak ibadetmiş.

EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Ne demişti? "Muhammed orada seni bırakmaz. Araplara para mı yedireceksin?" demişti. O hacca gitmek isteyen o samimi duygu sahibi insanı ne yapmış oldu? Kameraların karşısında bu şekilde azarlamış oldu.

Geçmişiniz de bu, şimdiki hâliniz de bu, gelecekte de bir iyilik görmüyorum ben. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Tayyip Bey'e dokunmak ibadetmiş.

EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Dolayısıyla Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisinin aleyhinde olduğumuzu bildirir, hepinizi saygıyla selamlarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)