GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gaziantep'in sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:107
Tarih:24.07.2024

MELİH MERİÇ (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gazi şehrimiz Gaziantep'in sorunlarını aktarmak için şahsım adına söz almış bulunmaktayım.

Geçtiğimiz hafta, 6 Şubat depreminde Nizip'te yıkılan bir binanın mahkemesini izledik, özellikle sizin de dikkatinizi çekmek istiyorum. Yaklaşık 160 bin nüfusa sahip olan Nizip'imizde tek bir bina yıkılıyor ve bu binada 51 yurttaşımız maalesef hayatını kaybediyor. Depremden sonra iki farklı üniversiteden bilirkişiler geliyor, bilirkişi raporlarının bir tanesinde kolonun kesildiğini iddia ediyorlar, bir tanesinde başka bir iddia var; çelişkili iki tane bilirkişi raporu var. Tutuklu sanık mal sahibi; mahkeme, çelişkili bilirkişi raporlarına rağmen kolonun kesilip kesilmediğinin tekrar incelenmesini talep ediyor ama buna rağmen mal sahiplerini serbest bırakıyor, müteahhit kaçak ancak zavallı, en gariban gördükleri, iskânı alınmış, ruhsatı olan binanın inşaat mühendisine tam on altı yıl hapis cezası veriyor. Maalesef, bu şekilde bir adalet adaletsizlik demektir; yazık ve günah diyorum her şeyden önce.

İkinci bir olay: Gaziantep'in Nizip ilçesinde özellikle organize sanayinin Nizip Çayı'na akıttığı atıklardan dolayı müthiş bir koku ve biyolojik bir sıkıntı var. Bunun için Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığına bir yazı yazdım, soru sordum. Gelen cevapta Nizip Çayı'nda hiçbir sorunun olmadığını belirttiler. Daha önce oraya gidip Nizip Çayı'nı gözümle test etmiştim, yetinmeyip numune aldım, laboratuvarda incelettim. Bu suyun hiçbir şekilde ne hayvancılığa ne tarıma ne insan kullanımına uygun olmadığına dair şu an elimde laboratuvarın verdiği bir sonuç var ama buna rağmen Sayın Bakanın verdiği cevap bu suda hiçbir sıkıntının olmadığı yönünde.

Üçüncü bir konuyu, Türkiye'yi çok yakından ilgilendiren bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum. Gaziantep'te küçük bir çocuğumuz var ancak doğum belgesi yok, çocuğun yaşadığını gösteren hiçbir belge yok. Çocuğun annesi Suriyeli, Gaziantep'e kaçak yollardan gelmiş, bir Türk vatandaşıyla ilişkisi olmuş ve bu çocuk dünyaya gelmiş. Anne şimdi uyuşturucu kaçakçılığından dolayı içeride, Türk hapishanelerinde; çocuk okula başlatılamıyor, 4 yaşında, şu an baba ne yapacağını şaşırmış durumda. Tam bunu incelerken aynı anneden başka bir Türk vatandaşının başka bir çocuğunun olduğunu daha tespit ettik. İşte, AK PARTİ'nin kapıyı açarak değil, kırarak aldığı, sonuçlarını ortaya koyduğu durum bu maalesef. Sayın Başkan, 2 Türk çocuğu var, elinizi vicdanınıza koyun, annenin hiçbir kaydı yok, Türkiye'ye nasıl girdiğiyle alakalı hiçbir belge yok, çocuklar ortada, babalarının yanında, babaları ne yapacağını şaşırmış durumda. Hâlâ vicdanınız bu konularda sessiz kalıyorsa size söyleyecek hiçbir laf bulamıyorum.

Ama buradan tüm Türkiye'ye ve hemşehrilerime seslenmek istiyorum: Merak etmeyin, yalnız değilsiniz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak her şeyi görüyoruz ve farkındayız. Gaziantep'i ve tüm şehirlerimizi adaletsizliğin, çevre sorunlarının ve kriminal kaçakçıların elinde bırakmayacağız.

Teşekkür ediyorum.

Saygıyla selamlıyorum sizleri, çok sağ olun. (CHP sıralarından alkışlar)