Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 106 |
Tarih: | 23.07.2024 |
CHP GRUBU ADINA CEVDET AKAY (Karabük) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına birinci bölüm üzerinde 159 sıra sayılı Kanun Teklifi'yle ilgili söz almış bulunmaktayım.
"Vergi reform paketi" olarak adlandırılan bu kanunla beraber vergide adaletin sağlanacağı, vergi muafiyet, istisna ve indirimlerinin verimsiz olanlarının devre dışı bırakılacağı, kayıt dışı ekonominin vergilendirileceği konularıyla ilgili olarak beklenti var. Söz konusu durumlarla ilgili, Sayın Hazine ve Maliye Bakanının da muhtelif zamanlarda açıklamaları var. Sayın Bakan görevde bulunduğu süre içerisinde yaklaşık 11 kez vergi adaletinden bahsetmiş. Bu vergi adaletini sağlamak üzere bu paketi bugün görüşeceğiz, birazdan fikirlerimizi de açıklayacağız. Sayın Bakanın, yine, muhtelif zamanlardaki "tweet" paylaşımlarından da birkaç örnek göstermek istiyorum: "Vergiyi tabana yayacağız." açıklaması 2010 yılı ila 2024 yılı arasında muhtelif zamanlarda. Yine, "Amacımız vergiyi tabana yaymak." Yine, TRT Haber'de de vergide adaleti sağlamak ve kayıt dışıyla mücadele etmekle ilgili açıklamaları var. Bu açıklamalar var ama söz konusu açıklamalarla beraber vergide adalet maalesef sağlanmıyor, vergi yükündeki dağılım dengeli bir şekilde dağılmıyor. Bu vergi paketinde de açıkçası bunu görmüyoruz yani sermayenin servetin vergilendirilmesi konusunda yetersiz kaldığını görüyoruz.
Şimdi, kayıt dışı ekonominin vergilendirilmesinden bahsediyoruz. Gayrisafi yurt içi hasılanın yaklaşık üçte 1'i kayıt dışı ekonomi olarak tahmin ediliyor yani 300 milyar dolarlık bir tutar. Şimdi, bu kayıt dışı ekonominin yarısını kayıt altına alıp vergilendirirsek ülke bütçesinin yani 2024 yılı bütçesinin 1 trilyon 254 milyarlık faiz giderini ödeyebiliriz ama maalesef bunu yapmıyoruz.
Yine, biliyorsunuz, son zamanlarda kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanıyla ilgili mücadele konusunda bir sürü suç örgütü lideri ülkemizde yakalanıyor. Son yıllarda da özellikle kırmızı bültenle aranan 497 suç örgütü lideri vardı ülkemizde yakalanan. Bunlarla ilgili de el konulan para ve mal varlığı 105 milyar TL civarında. Hâlbuki buradaki bu kara parayla ilgili ekonomik büyüklük 25-60 milyar dolar civarında. Bunun vergilendirilmesinin ve kayıt altına alınmasının üstüne gidilse devlet geliri açısından da çok ciddi bir kazancımız olacak.
Yine, dolaylı-dolaysız vergiler ayırımıyla ilgili bahsediyoruz. Yüzde 65 ila 70 arasında değişen bir dolaylı vergi oranı var yani dolaysız vergiler çok düşük düzeyde kalıyor. Biz bu dağılımı dolaysız vergiler lehine düzeltmeye çalışıyoruz. Bir taraftan insanlar, ücretliler, emekliler, işçiler, çiftçiler, mal ve hizmet fiyatları arasında çok yüksek tutarlarda KDV, ÖTV gibi dolaylı vergileri ödüyorlar, az kazanan da çok kazanan da aynı vergiyi ödüyor ama bir taraftan da bu dolaysız vergiler, gelir ve kurumlar vergisiyle ilgili gerekli vergilendirme yapılmıyor.
Vergi harcamaları... Vergi harcamalarıyla ilgili olarak 2023 yılında 1 trilyon 477 milyarlık bir vergi harcamasından bahsediyoruz; 2024 yılı için de 2,2 trilyonluk bir vergi harcaması yani vergi, muafiyet ve istisnalarla beraber tahsilinden vazgeçtiğimiz vergi gelirlerinden bahsediyoruz. Şimdi, hakikaten verimsiz alanların devre dışı bırakılıp bu tahsilatların mutlaka yapılması gerekiyor. Bu kanunda bunu görmüyoruz, böyle bir maddeye rastlamadık; baktık, bu konuyla ilgili olarak da gördüğümüz maddelerde kayda değer bir şey yok. Bunun da çok önemli bir problem olduğunu buradan özellikle ifade ediyoruz.
Yine, vergi para ve cezaları var kesilen. 2023 yılı için tahakkuk eden 530 milyarlık vergi cezası, idari para, yargı giderleriyle ilgili, yargı harçlarıyla ilgili cezalar, hepsi dâhil; bunlardan sadece 60 milyarını tahsil edebilmişiz, 470 milyarını tahsil edememişiz yani tahsilat/tahakkuk oranı yüzde 11,4. Peki, burada bir sürü cezalar var değil mi? Usulsüzlük cezaları, birinci derecede usulsüzlük, ikinci derecede usulsüzlük, özel usulsüzlük cezaları; miktarları katladık, arttırdık; çok ciddi cezalar var. Şimdi, bakıyoruz, bu cezalarla ilgili sonuç alınsaydı, buradaki kesilen önceki cezaların tahsil edilmesi gerekirdi. Yine 2024 yılı için buradan soruyoruz: Burayla ilgili kesilen cezalardan acaba ne kadar tahsilat yapılabildi şimdiye kadar? Çünkü 2023 yılındakilerle ilgili zaten tahsilat yapılamamış.
Şimdi, uzlaşmayla ilgili ben az önce soru sormuştum -sorduğumda da ifade etmiştim- son 2013 yılından bu yana uzlaşmayla ilgili, vergi aslı ve vergi cezasıyla ilgili ne kadar bir tahsilat yapıldığıyla ilgili veyahut da silindiğiyle ilgili yani. Şimdi, onun cevabını tabii bekliyorum ama bizim araştırmalarımızda, yine Maliye Bakanlığının faaliyet raporundan çıkarttığımız kadarıyla uzlaşma nedeniyle vergi aslı olarak silinen 2 milyar 587 milyon, ceza olarak silinen de 4 milyar 919 milyon, toplam 7 milyar 506 milyonluk bir rakam var. Bu rakam eğer anaparada yani vergiyle ilgili uzlaşma müessesinde... Bu kanunda yine madde var biliyorsunuz, dışarıda bırakıyorsunuz yani geçmiş yıllarda on yıldaki asılla ilgili uzlaşmadan eğer bu devletin tahsil ettiği tutar -veya "sildiği tutar" diyelim daha doğrusu- 2 milyar 587 milyon ise devre dışına çıktığınız zaman çok cüzi bir gelir olacak yani burada kayda değer bir gelir elde etmemiş olacağız, onu ifade etmiş olayım. Burada, tabii, önemli olan vergi, muafiyet ve istisnalarla beraber vazgeçilen tutarlar. Sadece burada 657 milyar kurumlar vergisiyle ilgili vazgeçilen tutar var. Önemli olan bu kurumlar vergisinden hangi firmalardan nasıl vazgeçildi, muafiyet, istisna ve indirim uygulandı? Bununla ilgili rakamları da detayları da muhtelif zamanlar soruyoruz ama sağlıklı bir cevap alamadık.
Buradan KÖİ projelerine kısaca değineceğim. Madde üzerinde arkadaşlar mutlaka daha detay değinecekler, buradaki kurumlar vergisi oranının yüzde 25'ten yüzde 30'a çıkması yani yüzde 5'lik bir artırım tutarla bir gelir elde edilmeye çalışılıyor; çok düşük bir tutar. Hâlbuki yıllardır, 2005 yılından günümüze, sadece 79,5 milyar dolar KÖİ projelerine yani KÖİ ve yap-işlet-devret projelerinden gelir elde eden firmalara ödenen tutarlar var, her yıl 5 milyar dolar civarında ödeniyor, bu yıl da 162 milyar civarında ödeneceği tahmin ediliyor. Buradaki kurumlar vergisi tahsilatından gerekli, sağlıklı faydayı sağlayamayacağız.
Şimdi asgari kurumlar vergisi getiriyoruz, gelir vergisi getiriyoruz, yüzde 10 olarak belirleniyor bu kanunda. Bu firmalar için kesinlikle en az 5 puan üzerinde olması lazım, biz bunu önerge olarak da Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmelerinde verdik, buradan tekrar öneriyoruz, geç değil, yüzde 15 olarak uygulanmasını buradan öneriyoruz. En azından, biliyorsunuz, muafiyet, istisna ve indirimler nedeniyle bunların efektif vergi yükü, vergi oranı çok aşağı çekiliyor, yüzde 6,83'e gelen oranlar var; burada 44 firma var, 7 tanesi sadece matrah beyan etmiş ve 2,8 milyar TL vergi ödemiş. Bu çok çok az, bir taraftan emekliden, işçiden, esnaftan tasarruf ederken, emekliye 2.500 lira vermek için 33 milyar kaynak ararken buralara savurganca harcama yapmak ve buraların vergilendirilmemesi kabul edilmez.
Biz tekrar buradan ifade edelim: En düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesine getirilmesini söyledik ve bunun da asgari ücretin de tekrar ayarlanıp 25 bin TL olmasını, buna göre de aylıkların belirlenmesini ve her kademedeki intibakla ilgili düzenlemelerin de yapılarak 2000 öncesi, 2002-2008 arası ve 2008 sonrası ayarlamaların da yapılarak mağduriyetlerinin giderilmesini defalarca ifade ettiğimiz hâlde burada da bir sonuç alamıyoruz. Ama bir taraftan da çoklu maaşlara devam ediyoruz, tasarruf tedbirleriyle ilgili kanun da burada önümüze geldi, kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan idarecilerin, kamu kurumlarının yüzde 50'sinden fazla iştiraki olan yerler için geçerli. Burada fonları, TMSF'yi, Varlık Fonunu veya özel sektörden gelip kamu adına görevlendirilen kişileri verdiğimiz önergeyle dâhil ettik; buradan o konuda teşekkürlerimizi iletiyoruz fakat burada asıl sorun, kamu kurumlarında yüzde 50'nin altında iştiraki olan şirketlerde ne olacağıyla alakalı, asıl kadro burada. Yani şöyle örnek vereyim: bir Bakan Yardımcısı asli göreviyle ilgili Bakan Yardımcılığını yapıyor, TÜRK TELEKOM'da yönetim kurulu üyesi, bir bankada yönetim kurulu üyesi; buradan bir tanesini seçecek ana görevi haricinde, 98.042 TL alacak.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Akay, lütfen tamamlayın.
CEVDET AKAY (Devamla) - Teşekkür ederim Başkanım.
Fakat aynı kişi örneğin KARDEMİR'de yönetim kurulu üyesi ise ne olacak? Bu, Cumhurbaşkanının takdirine bırakılmış, değerlendirilmesine bırakılmış. Ben görüyorum ki oradan almaya devam edecek; bu olmamalı çünkü bir taraftan çoklu maaşlarla ilgili bu düzenlemeyi yaparken yukarıdan aşağıya, gerekli bütün tasarrufları yapmamız gerekirken emekliyle ilgili, esnafla ilgili, çiftçiyle ilgili sıkıntılar bir tarafta duruyor, onun için buradaki düzenlemelerin de uygun olarak yapılması lazım.
Son olarak şunu ifade etmek istiyorum: Bu paket, bu vergi reformu paketi bir reform değil, vergide adaleti sağlayan bir husus söz konusu değil; vergi yükünün dağılımıyla ilgili hiçbir şey yok, ücretlilerle ilgili zaten vergi yükü ağır. Buradaki vergi oranlarının ve vergi dilimlerinin de ayarlanması lazım. Üst dilimin de yüzde 40'tan 45'e çıkarak sermayenin daha iyi vergilendirilmesi lazım diyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)