GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:106
Tarih:23.07.2024

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI MEHMET MUŞ (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.

Burada bazı sorular kanun teklifinin içeriğiyle alakalı, dolayısıyla onlarla alakalı cevap vermeye çalışacağım. Bir kısmı da farklı bakanlıklar ve disiplinleri ilgilendirdiği için onlarla alakalı herhangi bir yorumda bulunmayacağım.

"Uzlaşmada ne kadar ceza silindi?" Burada bir soru soruldu. Yıllar itibarıyla farklılık göstermekle birlikte vergi asıllarının ortalama yüzde 80'i, cezaların da yüzde 15'i uzlaşma yoluyla kesinleşmiştir. Gelir İdaresinin yayınladığı yıllar itibarıyla faaliyet raporu vardır; her yıl yayınlanır, orada bunlar detaylı olarak gözükmektedir. Benim elimde de bir tablo vardır; bu soruyla alakalı daha detay bilgi almak isteyen milletvekilimiz varsa bu tabloyu da paylaşabilirim veya Gelir İdaresinin faaliyet raporlarının internet sitesinde bulunmakta; yıllar itibarıyla geriye dönüp detaylı bir inceleme analizi de yapılabilir fakat bende de bir örnek vardır, bunun fotokopisini verebilirim.

Yine, bir başka milletvekilimiz, konuşması esnasında, kürsüden, Sayın Oluç sanırım, "2,2 trilyon vergi harcaması var, bunun 600 milyarı asgari ücret. Peki kalanı nerede?" diye bir soru yöneltti konuşması içerisinde. Bunun geri kalanını da şöyle, rakam rakam, aslında süreyi etkili kullanmak adına: 2024 yılı için vergi gelirlerimizin yüzde 30'una tekabül eden 2 trilyon 210 milyar vergi harcaması hesaplanmıştır sizin dediğiniz gibi. Vergi harcamalarına fonksiyonel olarak baktığımızda yatırımların teşvik edilmesi için 451,3 milyar; iş gücü piyasasının geliştirilmesi ve istihdamın teşviki için 640,3 milyar; eğitim, sağlık ve sosyal amaçlar için 120 milyar; AR-GE, yenilik ve tasarım faaliyetlerinin teşvik edilmesi için 79 milyar; tarımsal faaliyetlerin teşvik edilmesi için 136 milyar; yurt içi tasarrufların artırılması için 656 milyar; altyapı, enerji ve ulaştırma ve diğer kalemler için 126 milyar olmak üzere toplamda az önce ifade ettiğim rakam hesaplanmıştır. Bu tutarın içerisinde en yüksek kalemlerden biri tüm çalışanlarımızın yararlandığı asgari ücret istisnasıdır. 595 milyar lira olarak hesaplanan istisna tutarı tek başına ortalama vergi harcamasının yüzde 27'sini, gelir vergisi harcamasının ise yüzde 60'ını oluşturmaktadır. Bununla birlikte diğer taraftan 2024 yılı Ocak ayında asgari ücrete yüzde 49,1 oranında yapılan artış nedeniyle bu istisna tutarının 640 milyar liraya yükseldiği, damga vergisiyle birlikte hesaplandığında ise 677 milyar liralık bir rakama çıkılması öngörülmektedir. Bu hâliyle asgari ücret istisnasının vergi harcamasının içerisindeki payı yüzde 31'e yaklaşmıştır. İstatistikleri kalem kalem açıklamaya çalıştım.

Yine, sermaye gelirlerinin vergilendirilmediğiyle alakalı bir eleştiri burada sayın hatipler tarafından dile getirildi. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun geçici 67'nci maddesi kapsamında, mevduat faizleri, katılma hesapları kâr payları, devlet iç borçlanma senetleri, fon katılma belgeleri ile diğer menkul kıymetlerden elde edilen gelirler nihai olarak tevkifat yoluyla vergilendirilmektedir. Sermaye piyasalarının gelişimi ve sermaye birikiminin teşvik edilmesiyle döviz yatırım araçları yerine TL yatırım araçlarının cazip hâle getirilmesi amacıyla geçici sürelerle indirimli tevkifat uygulanmıştır. Son dönemde yapılan düzenlemelerle tevkifat oranlarında artışa gidilmiştir, döviz mevduat ve katılım hesaplarında tevkifat oranı yüzde 25 olarak belirlenmiştir, TL mevduat hesaplarına uygulan tevkifat oranları artırılmıştır, özel sektör banka tahvil ve bonoları ve kira sertifikalarından elde edilen gelirlerde tevkifat oranları artırılmıştır, yatırım fonlarından elde edilen gelirlere uygulanan yüzde sıfır tevkifat oranı yüzde 7,5'e yükseltilmiştir.

Yine, bir diğer milletvekilimiz, Sayın Temurci "Günlük hasılat tespitinde mevcut kapasiteyle ne kadar mükellefi denetleyebileceksiniz?" Bu anlamda bir eleştiri dile getirildi. Teklifle, ticari kazanç mükellefleri ile serbest meslek kazanç mükellefleri hakkında bir ayda en az 3 defa, yılda toplam 12 defadan az olmamak üzere yapılacak yoklamalarla günlük hasılat tespitinin sağlanması öngörülmektedir. Burada haklı olarak mevcut personel yapısıyla bu kadar fazla işletmenin bu kadar sıklıkla nasıl denetlenebileceği eleştiri konusu yapılmakla birlikte burada Gelir İdaresinin ve ilgili birimlerin yapacağı risk analizinde sınırlı insan kaynağıyla en riskli veya gelir tespitinde kayba uğradığını düşündüğü alanların üzerine yoğunlaşılacaktır. Tabii ki tamamının denetlenmesi gibi bir durum, mevcut insan kaynağıyla çok kolay gözükmemektedir.

Yine, Sayın Temurci "Devreden KDV tutarı, matrahtan değil, diğer vergilerden mahsup edilmelidir." gibi bir konuyu dile getirdi. Şirketlerin satışları nedeniyle hesapladıkları KDV'leri, alışları nedeniyle ödedikleri KDV tutarlarıyla kıyaslanmakta ve aradaki fark "devreden KDV" olarak hesaplanmaktadır ve hazineye ödenmektedir. Aradaki fark eğer fazla ödenmişse, bu "devreden KDV" olarak kayıtlara geçmektedir. Ancak kanun gereği, indirimli orandan kaynaklı olarak devreden KDV varsa veya istisnalar nedeniyle devreden KDV olmuşsa sırasıyla takip eden iki ve üç yıl içinde talep edilmesi kaydıyla kendilerine nakden veya mahsuben iade edilmektedir. İki üç yıllık süreler hak düşürücü sürelerdir.

Sayın Temurci'nin çok fazla sorusu olmuş. Dolayısıyla, yine Sayın Temurci "Teklifin 10, 11 ve 12'nci maddeleriyle yapılan usulsüzlük cezalarının artırılmasıyla ilgili düzenlemelerde cezalar 10-20 kat artırılmaktadır. Bu durum, Anayasa'nın ölçülülükle ilgili 13'üncü maddesine aykırılık teşkil etmekte midir?" sorusunu dile getirmiştir. Anayasa'nın 13'üncü maddesine göre, temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın, yalnızca Anayasa'nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasa'nın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamazlar.

SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) - Sayın Başkan, zamanınızı kötü kullanıyorsunuz. Selim Temurci size soru sormadı, orada bir değerlendirme yaptı; soruları buradaki milletvekilleri sordu, bu sorulara cevap verin siz.

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI MEHMET MUŞ (Samsun) - Sayın Özdağ, burasıyla alakalı, Komisyonun gündemiyle ve raporuyla alakalı sorulan sorulara cevap veriyorum fakat...

SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) - Önce buradakileri söyleyeceksiniz, zamanınız kalırsa oradakilere cevap vereceksiniz.

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI MEHMET MUŞ (Samsun) - Sayın Özdağ, siz buraya oturduğunuz zaman çok daha verimli kullanırsınız. Müsaade ederseniz iki dakikam kaldı, bunları cevaplayayım lütfen.

SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) - Ver bakalım cevabını, gene de pek makul değil ama olsun.

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI MEHMET MUŞ (Samsun) - Anayasa'nın 38'inci maddesinde yer alan "Kimse kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz." ve "Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur." hükümlerinde tanımlanan kanunilik ilkesi gereğince suç ve cezalar ancak kanunla ihdas edilir ve bunlar usulüne uygun olarak ilan edilmek suretiyle herkes tarafından öğrenilmesi sağlanır. Kanun koyucu kamu düzeninin korunması amacıyla ceza hukuku alanında düzenleme yaparken Anayasa'ya ve ceza hukukunun temel ilkelerine bağlı kalmak şartıyla toplumda hangi eylemlerin suç sayılacağı ve suç sayılan bu eylemlerin hangi tür ve ölçüde cezai yaptırıma tabi tutulacağı konusunda anayasal sınırlar içinde takdir yetkisine sahiptir. Hukuk devletiyle ilgili bir kavram olan ve doğrudan Anayasa'da ifadesi bulunan ölçülülük ilkesi bir hak ve hürriyeti sınırlandırmada başvurulan aracın amacı gerçekleştirmeye elverişli, amaç için gerekli, zorunlu ve amaca orantılı mütenasip olmak anlamına gelmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nda idari yaptırım niteliğinde düzenlenmiş olan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının kanuni tutarında genel olarak 1998 yılında değişiklik yapılmış ve bu yıldan sonra topluca bir değişikliğe gidilmemiştir. Usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları her yıl yeniden değerleme oranında artmakta, birlikte gelinen noktada bu cezalar öngörülen fiillerin caydırıcılığını sağlayamaz noktaya gelmiştir.

Sayın Özdağ'ın bir sorusu... Toplu sözleşme noktasında yüzde 1 barajını eleştirdi Sayın Özdağ. Bu biliyorsunuz Komisyonda görüşüldü ve bir değerlendirme yapıldı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Muş, lütfen tamamlayın.

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI MEHMET MUŞ (Samsun) - Tamamlıyorum.

Bundan sonrasıyla alakalı Genel Kurul burada bir değişiklik uygun görürse bir önergeyle burada bir değişikliğe gidebilir. Komisyon raporunu benim değiştirme yetkim yok ama bu Genel Kurulun takdirindedir. Bir önergeyle değiştirmek suretiyle buradaki yüzde 1'i tamamen kaldırabilir veya yukarı yönlü revize edebilir. Bu Genel Kurulun ve siz sayın milletvekillerinin takdirinde. Geldiğinde bir önerge burada Genel Kurulun takdirine sunulabilir.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Çoğunluk da lazım değil mi Sayın Muş?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI MEHMET MUŞ (Samsun) - Efendim?

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Çoğunluk da lazım o iş için.

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI MEHMET MUŞ (Samsun) - Tabii, Sayın Başkan, ben bir şey diyemiyorum, nihayetinde benim de 1 oyum var.

BAŞKAN - Sayın Muş, on dakikanız doldu, iki dakika da uzattık.

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI MEHMET MUŞ (Samsun) -Sayın Başkan, çok teşekkür ediyorum.