GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:105
Tarih:18.07.2024

ÖZNUR BARTİN (Hakkâri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; "tasarruf paketi" diye getirdiğiniz bu teklif en başta sizin için bir samimiyet testidir ama daha ilk günden de niyetinizi belli ettiniz; emekçinin, yoksulun boğazından kestiniz. Ancak Maliye Bakanlığıyla, Diyanetiyle, sarayıyla dur durak bilmeden itibarınıza itibar kattınız. Tasarruftan söz eden AKP-MHP iktidarı olunca elbette akla gelen ilk soru, iktidarın bu kaynakları kim için ve nereye harcadığıdır. Ve tabii ki kaynaklar lükse, şatafata, saraya ve en önemlisi de savaşa harcanıyor. Ülkeyi sürekli savaş, çatışma, şiddet girdabında tutma pahasına kendi çıkarlarını ve iktidarını önceleyen bu zihniyet ülkeyi yönetiyor. Bize bir merminin fiyatını soranlara biz de diyoruz ki: Bir canı yaşatmak, bu topraklarda toplumsal barışı sağlamak için mermiye ihtiyaç yoktur. Ancak iktidar her ne kadar bunu kabul etmese de bugün neredeyse devletin tüm kurum ve kuruluşları merkezî bütçe harcama planlamaları savaş gerçekliğine göre dizayn edilmiştir. Özellikle son yılların merkezî bütçesinde savunma ve güvenliğe ayrılan devasa pay, iktidardaki rejimin faşist ve militarist mahiyetini de çarpıcı bir şekilde gözler önüne sermektedir.

Devamında, ülkede sanayi üretimi de militaristleşiyor. Silah sanayisi başta olmak üzere savaş endüstrisine yapılan yatırımlar rekor düzeye ulaştı. Silaha yatırım son derece önem kazanmış ve üretim gücü bu alana kaydırılmıştır. Türkiye'deki savaş sanayisi, yüzlerce firmanın faaliyet gösterdiği askerî-sınai komplekslerin bileşkesinden oluşan dev bir yapıya dönüşmüştür. 2024 bütçe görüşmelerinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz "2002'de savunma sanayisi sektöründe sadece 56 firma faaliyet gösterirken bugün bu sayı 3 bini aşmış, 62 olan proje sayısı 850'yi geçmiştir. Savunma sanayisi projelerimiz 16 kat artışla 90 milyar doların üzerinde bir büyüklüğe ulaşmış. 2002 yılında 248 milyon dolar olan ihracatımızın 2023 yılında 6 milyar dolara ulaşması beklenmektedir." şeklindeki ifadeleriyle bu durumu itiraf etmiştir. Dünyanın en büyük 100 savunma şirketi listesinde ASELSAN 60'ıncı, Baykar 76'ncı, TUSAŞ 82'nci, ROKETSAN ise 100'üncü sırada yer alıyor. Söz konusu 4 şirketin toplam gelirleri önceki yıla göre yüzde 22 artarak 5,5 milyar dolara yükselmiştir. Hepinizin bildiği gibi, en çarpıcı yükseliş ise SİHA üretimiyle Baykara ilişkindir. Baykar 2022 gelirlerindeki yüzde 94'lük artışla 76'ncı sıraya çıkmış ve listedeki 100 şirket arasında en hızlı büyüme oranını yakalamıştır. Elbette bu yükselişin sebebine dair akıllara gelen sorunun cevabı herkeste aynıdır. Örneğin, Aralık 2022'de Cumhurbaşkanı kararıyla Baykarın İHA ile akıllı sistemleri test ve geliştirme merkezlerinin proje bazlı teşvik kapsamında yer alacağı Resmî Gazete'de duyuruldu. Bu proje kapsamına giren kayırmacılığı Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bize şöyle açıyor: "KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti, vergi indirimi veya istisnası, KDV iadesi, sigorta primi işveren hissesi desteği, gelir vergisi stopajı desteği, nitelikli personel desteği, enerji desteği, faiz desteği, hibe desteği, sermaye katkısı, altyapı desteği, yatırım yeri tahsisi, izin, tahsis, ruhsat, lisans, tescil kolaylığı, kamu alım garantisi vesaire vesaire."

Savaş ve şiddet harcamalarındaki ranttan beslenmeniz için arkanızda kimin olduğunun önemi de görülmektedir. Peki, iktidar, ölüm, savaş, şiddetin temel aygıtı olan silaha neden bu denli büyük harcamalar yapıyor?

FİLİZ KILIÇ (Nevşehir) - Neden acaba?

ÖZNUR BARTİN (Devamla) - Rantın yanı sıra, ana vatanları parçalanmış, kimlikleri, varlıkları, dilleri inkâr edilmiş Kürtlere dair süregelen korku, düşmanlık ve statü talebine dair mücadeleleridir; Kürt sorununa dair çözümsüzlükte ve güvenlikçi politikalarda ısrardır; 2015'te Rojava'da ve 1980'lerden beri Irak Kürdistan topraklarındaki işgal, ilhak saldırılarla bu topraklarda Kürtleri yok etme isteği ve rüyasıdır. 1984'ten bu yana iktidara gelen hükûmetlerin bir devamı olarak Kürt sorununa tamamen güvenlik eksenli yaklaşma ve terör, beka kapsamında Kürt düşmanlığına kılıf uydurma çabasıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

ÖZNUR BARTİN (Devamla) - Tüm bunlar uğruna Türkiye halklarına kesilen fatura ise çok ağır olmuştur. Merkezi Londra'da bulunan Demokratik Gelişim Enstitüsünün 2022 Yılı Raporu'nda, Türkiye'nin Kürt sorununun çözümünde güvenlikçi politikaları tercih etmesi nedeniyle son kırk yılda 3 trilyon dolar kaybettiği hesaplanmıştır.

Biz Kürtlerin payına daha büyük bedeller düşerken ülkenin nasıl bir kaosa sürüklendiğini de görmemek elbette ki mümkün değildir. Bu kör savaştan, yıkıma götüren bu çürümüş zihniyetten bir an önce vazgeçilmeli, toplumsal barışın tesisi ve birlikte yaşamın inşası için gerekli adımlar atılmalıdır.

Teşekkür ediyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)