GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 50'nci yıl dönümüne, Türkiye Futbol Federasyonu seçimlerine, nasıl bir Türkiye hayal ettiklerine ve hayallerindeki Türkiye için mücadele etmeye devam edeceklerine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:105
Tarih:18.07.2024

İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

İlk sırada söz almadığım için memnun oldum Başkanım.

20 Temmuz 2024 Cumartesi günü Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50'nci yıl dönümü. Tabii ki Kıbrıs bizim millî davamızdır. Biz ana vatan Türkiye olarak yavru vatan Kuzey Kıbrıs'ın her zaman yanında olduk ve olmaya da devam edeceğiz. Hiç şüphesiz ki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti müstakil, bağımsız ve özgür bir devlettir ve bugünlere kolay gelinmedi, bugünlere gelinmesinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kurulmasında, özgürleşmesinde büyük emekleri olan Kıbrıs Türklerinin lideri Doktor Fazıl Küçük'ü, efsane Cumhurbaşkanı Sayın Rauf Denktaş'ı ve Kıbrıs Barış Harekâtı döneminin Başbakanı Sayın Bülent Ecevit'i ve dönemin Başbakan Yardımcısı Sayın Necmettin Erbakan'ı rahmet, şükran ve saygıyla anıyorum. Tabii ki adada kalıcı bir barışın tesisi için, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bütün dünyada tanınması için Türkiye'nin daha aktif bir rol alması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Ben, tekrar, Barış Harekâtı'nın 50'nci yıl dönümünde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'mizin kurulmasında emeği geçen büyüklerimize, şehitlerimize, gazilerimize rahmet ve şükranlarımı sunuyorum.

Değerli Başkanım, burada iki gün üst üste ifade ettim, bugün de ifade edeceğim, aslında ifade etmeyecektim: Türkiye Futbol Federasyonunun seçimleri var. Ya, biz "Bu seçimlere siyaset kurumu karışmasın." dedik, siyaset kurumu seçimlerin tam merkezinde yer aldı. Ya, Allah aşkına, Türkiye Futbol Federasyonunu eline yüzüne bulaştıran bir insandan Türkiye futbolu adına -burada önemli futbolcularımız var- ne bekliyoruz, ben bunu gerçekten merak ediyorum. Yani, değerli milletvekilleri, Türkiye Futbol Federasyonu... Önemli bir jenerasyon yakaladık, bu jenerasyonu heba etmeyelim. Bu jenerasyon dünya şampiyonu da olur, Avrupa şampiyonu da olur tekrardan ama bu ekipte bu anlayışla, bu vizyonla biz bu jenerasyonu heba ediyoruz. Bir de siyaset kurumu gidip Divan Başkanı gibi... Bakın, Divan Başkanı olan arkadaşımızı gerçekten çok seviyorum, değerli bir ağabeyimiz, latife yapıyoruz birbirimize ama neden siyaset kurumu ya, neden gidip orada Divan Başkanlığı gibi bir kurumu yönetmek ister, anlayamıyorum gerçekten. Siyaset kurumunun Türkiye Futbol Federasyonu üzerindeki bu etkisini kabul etmiyorum. Bu Futbol Federasyonu Başkanıyla ve yönetimiyle Türk futbolunun gideceği bir adım yol yoktur, bunu tekrar ifade etmek istiyorum.

Şimdi Değerli Başkanım, yaklaşık bir yıldır burada Grup Başkan Vekilliği görevini yapıyorum en genç Grup Başkan Vekili olarak. Tabii ki burada bir yıldır birçok konuyu ifade ettik, Türkiye'nin önemli sorunlarını burada dile getirmeye çalıştık, gündeme taşımaya çalıştık. Ben, yasama döneminin de sonuna gelindiği için şöyle bir özet geçmek istiyorum. Esasında buradaki konuştuğumuz konular bizim Türkiye hayalimizle ilgili konular. Nasıl bir Türkiye hayal ediyoruz, bununla ilgili konular. Hızlıca, nasıl bir Türkiye hayal ettiğimizi tekrar bir gözden geçirmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, biz, Türkiye'nin en önemli sorununun adalet olduğuna inanıyoruz ve adaletin tesis edildiği, vatandaşın hukuka güvendiği, adalet kurumunun gerçekten devletin temeli olduğu bir Türkiye hayal ediyoruz. Mülakat konusunu çok dile getirdim, mülakatların kaldırıldığı, torpili olanın değil, hak edenin kazandığı liyakatli bir sistemin esas alındığı bir Türkiye'yi hayal ediyoruz. Ekonomik krizin çözüldüğü, emeklimize 12.500 lira maaşın reva görülmediği, emeklimizin, işçimizin, memurumuzun yaşam standardının yükseldiği, aldığı maaşın ihtiyacına değil konforuna yettiği bir Türkiye hayal ediyoruz. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle ilgili eleştirilerimiz oldu. Türkiye bu sistem krizini aşmalıdır. Benim nazarımda en ideal sistem güçlendirilmiş parlamenter sistemdir. Bu sisteme tekrar kavuşmayı hayal ediyorum ancak bu mümkün değilse de değerli milletvekilleri, mevcut sistemin revize edilmesini, Türkiye Büyük Millet Meclisinin denetim mekanizmasının tekrar güçlendirilmesini, yine kararnamelerin sınırlarının belirlenmesini ve tarafsız, bağımsız, partisiz bir Cumhurbaşkanının olduğu, güçlü, istikrarlı bir sistemi hayal ediyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Evet, yolsuzluk, yoksulluk ve yasakların olmadığı; üniversiteler, STK'ler, basın, medya kuruluşları gibi alanlarda hak ve özgürlüklerin gerçek manada tesis edildiği, suçlu ile suçsuzun ayrılarak KHK mağduriyeti gibi önemli sorunlarla Türkiye'nin yüzleştiği ve bu sorunu çözdüğü; yine, çoklu maaş gibi toplumu rahatsız eden konularda çözümler bulunduğu, siyasi ahlak temelinde, şeffaflık temelinde yeni bir kamu ahlakının inşa edildiği bir Türkiye hayal ediyoruz.

Deprem bölgesi önemli yaramız; deprem bölgesinin yaralarının sarıldığı, başka bölgelerde olası depremlere, özellikle de İstanbul depremine hazır bir Türkiye'yi hayal ediyoruz.

Toplumsal barışın sağlandığı; kimsenin Türk, Kürt, Alevi, Sünni gibi bu konularda ayrım hissetmediği, kimsenin kendisini öteki görmediği, Edirne'den Kars'a kadar herkesin kardeşçe yaşadığı bir Türkiye hayal ediyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Başkanım, son defa lütfen,

BAŞKAN - Buyurun.

İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Siyasetçilerin ülkeyi kutuplaştırmadığı, kucaklaştırdığı, farklılıkları zenginlik olarak yaşattığı, siyasi rekabetlerin fikirsel anlamda kıyasıya yaşandığı ama ortak değerlerde herkesin kenetlendiği bir Türkiye hayal ediyoruz.

Yine, siyasetin dilinin, üslubunun, tarzının değiştiği; bağıran, çağıran, ötekileştiren siyaset değil, dinleyen, çözüm üreten, sesini değil, sözünü tesirli kılan, ironi, mizah siyasetini, renkli bir siyaseti tercih eden bir Türkiye hayal ediyoruz.

Hasılı, değerli milletvekilleri, insanımızın, özellikle de gençlerimizin geleceğe umutla baktığı, adil, müreffeh, özgür, güçlü bir Türkiye hayal ediyoruz. Bu, bizim hayalimiz, ülkeyi yönetenlerin de ödevi olmalı diye düşünüyorum. Hayalimizdeki Türkiye için biz mücadele etmeye devam edeceğiz diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)