GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye'de madde bağımlılığına ve uyuşturucu sorununa ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:105
Tarih:18.07.2024

SEMA SİLKİN ÜN (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öyle sanıyorum ki bu kürsüden vekillerimizin yapmakta en çok zorlandığı konuşmalar madde bağımlılığı, uyuşturucu konularına ilişkindir. Ülkemizin endişe verici bu gerçeğini, gençlerimizin, hatta çocuklarımızın hayatlarına mal olan bu sorununu dile getirmek elbette çok güç. Ne bir mekânla ne bir zamanla ne bir nesille ne de bir sektörle sınırlı, âdeta varoluşsal, devasa bir sorunla karşı karşıyayız.

Dünya Sağlık Örgütüne göre sentetik uyuşturucuya bağlı ölümlerin en fazla yaşandığı ülkeyiz, kimi madde türlerinde transit ya da hedef ülke konumundayız kimi madde türlerindeyse dünya dağıtım merkezi ülke konumundayız ve bu durum vahametin boyutunu gösteriyor aslında. Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi raporuna göre dünya kullanımında ilk 5 ülke içine girdiğimiz metamfetamin, ülkemizdeki uyuşturucu kaynaklı ölümlerin de yarısını oluşturuyor. Maddenin önce imalatı ve ticareti vakaları, sonrasında birkaç yıl içerisinde ise kullanım vakaları artıyor. Yani önce arz edilip sonra pazarı, piyasası oluşturuluyor. Bu arzın sonucu olarak da metamfetamin kaynaklı ölümlerin oranı beş yıl içerisinde yüzde 7'den -2022'de- yüzde 56'ya yükseliyor.

"Türkiye bu alarm veren duruma nasıl geldi?" diye bundan önce çok kez sorduk, diğer milletvekillerimiz de sordu. Sözle cevabını alamasak da Bakanlığın eylemlerini takip ederek aldık cevabımızı. Uyuşturucu trafiğinin son yıllarda neden arttığını, neden bu kadar çete enflasyonu oluştuğunu, gri liste utancını neden yaşadığımızı Bakanın son bir yıldır hemen her gün düzenlediği operasyonlarla ilgili attığı "tweet"lerden, çeteler ve uyuşturucuyla mücadeleyle ilgili verdiği mesajlardan ve gözdağından anlıyoruz. Bakanlığın, operasyon başarılarını kamuoyuyla paylaşırken aynı zamanda bazı çevrelere, yapılara, örgütlere "Devran döndü." mesajı vermeye çalıştığı çok açık. Peki, döndürüldüğü ima edilen devranın sorumluları hesap verdiler mi? O devran döneminde gençlerimizin kanına girenler, çetelere cirit attıranlar, bir tane baron tutuklamayanlar, ülkeyi kaçak baron cenneti yapanlar hesap vermeyecek mi?

Sayın Bakan bütçe görüşmelerinde 2023'ün on bir ayında zehir tacirlerine yani uyuşturucu piyasası yöneticilerine yönelik 225 bin operasyon yapıldığını, 280 bin şüphelinin gözaltına alındığını, 28 bin şüphelinin tutuklandığını söyledi. Dünya üzerinde suçla mücadelede başarılı olunması için gereken oran "gözaltına alınan şüphelilerin ortalama yüzde 35 ila 40'ının tutuklanması" şeklinde tanımlanıyor. Sayın Bakanın ifade ettiği veriler gözaltı tutuklama oranının yüzde 10'lar düzeyinde olduğunu gösteriyor. Suçla mücadele ortalamasının oldukça altında görünen bu oran, o döneme kadarki mücadelenin asıl eksik kalan tarafını işaret ediyor aslında. O dönem devranın sorumlularını masaya yatırmadıkça bu çetelerin cesaretlerinin sönmeyeceği ve uyuşturucuyla gerçek anlamda bir mücadelenin yapılamayacağı açıktır.

Değerli milletvekilleri, kaç gencimizin, kaç evladımızın, kaç okulumuzun, kaç mahallemizin, kaç semtimizin zafiyetini, suistimallere kurban verdiğimizi hesaba kitaba vuramadığımız şehirlerimizden bir tanesi de şehrim Denizli. Kanalizasyon analizi sonuçlarına göre, şehrimizin, metamfetamin kullanımında 8'inci, eroin kullanımında ise 2'nci sırada olmasının üzüntüsünü yaşıyorum. Yetişmiş insan kaynağı, girişimci enerjisiyle Türkiye'nin potansiyeli en yüksek şehirlerinin başında gelen Denizli'mizi bu illetten kurtarmak için harekete geçmeliyiz diyorum. Anadolu'nun ihracatla tanışmış ilk şehirlerinden biri Denizli ve bu çok kıymetli bir başarı hikâyesinin eseri aslında. O hikâyenin en büyük ilhamı ise insan potansiyelini doğru değerlendirmiş olması. Bugün üzülerek görüyoruz ki güzel şehrimiz gençlerinin başarı hikâyeleriyle değil genç yaşta uyuşturucu batağına saplanmalarıyla gündeme geliyor. Bu, sadece bizim değil hepimizin ciğerini yakmalı; bunun ızdırabını hepimiz yürekten hissetmeliyiz. Bugün, bu kürsüden diyorum ki gençlerimizi, nesillerimizi, geleceğimizi yok eden sorunla mücadeleyi iktidarıyla, muhalefetiyle, tüm paydaş kurumlarıyla güçlü bir koordinasyon içerisinde olabilirsek yapabiliriz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

SEMA SİLKİN ÜN (Devamla) - Bu çağrımızı yineliyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)