GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:104
Tarih:17.07.2024

ERTUĞRUL KOCACIK (Sakarya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bazı Kanun ve Kanun Hükmündeki Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'miz üzerine söz almış bulunuyorum. Gazi Meclisimizi ve ekranları başında bizleri izleyen kıymetli vatandaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.

Küresel ekonominin son beş-altı yıldır sarsıntılı dönemlerden geçtiğini hepimiz gözlemledik. Dünyanın başına gelen, yaşadığımız en büyük olaylardan biri olan pandemi öncesinde etrafı saran belirsizlik bulutu, Rusya-Ukrayna savaşıyla ve diğer bölgesel çatışmaların neticesinde daha da kara bir hâl aldı.

Dünya genelinde son elli beş-altmış yılın zirvelerinde seyreden enflasyon atılan tüm adımlara, tüm çalışmalara rağmen endişe unsuru olmayı ve tehditkâr davranmayı sürdürüyor. Amerika ve Avrupa Merkez Bankaları enflasyon fırtınasının ne zaman dineceğine dair net bir tarih veremiyorlar. Biz de ülke olarak küresel ekonomideki bu depremlerden, bölgemizdeki krizlerden diğer ülkeler gibi maalesef olumsuz şekilde etkilenmekteyiz. Savaş ekonomisini fırsat olarak görüp kendi enflasyon sorunlarını bu şekilde yok etmeyi düşünen bazı kesimlerin de farkındayız.

Filistin'de yaşanan insanlık tarihinin en vahşi, en acımasız katliamları ve onların destekçilerine baktığımızda dünyayı bir savaşa sürüklemek istediklerini çok net görüyoruz. 7 Ekim öncesinde bir açık hava hapishanesi olan Gazze, ekimden bu yana akıl almaz bir vahşetin ev sahibi oldu. Çocuk, kadın demeden vahşice katlettiği masumların yanı sıra milyonları da evinden ediyor. Buradan bir kez daha Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu belirtmek istiyorum.

Tüm bu etkenlerin, dış faktörlerin yanı sıra ekonomimize maliyeti 104 milyar dolara ulaşan asrın felaketini yaşamış bir ülkeyiz. 6 Şubat depremlerinde 53 bini aşkın canımızı maalesef kaybettik. Devletimiz tüm unsurlarıyla, tüm imkânlarını seferber ederek bölgedeki devasa yıkımın toparlanması için gece gündüz demeden çalışmalar gerçekleştirdi, kaynakların çok ciddi bir kısmını bölgeye aktardı.

Kıymetli Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; böyle bir darboğazdan geçerken güçlü bir ekonomi yönetiminin çizdiği yol haritasıyla orta vadeli program ve On İkinci Kalkınma Planı'yla gelecek beş yıla ait hedeflerimizi belirledik. Çizdiğimiz bu yol haritasında önceliğimiz kalıcı refahı sağlayarak vatandaşlarımıza daha güzel bir hayat sunmak. Yapısal reformlarla destekleyerek uyguladığımız sıkı para ve maliye politikası neticesinde dünya genelinde etkisinin şiddetli şekilde hissedildiği enflasyon sorununu en az hasarla atlatmayı öngörüyoruz. Ülkemizi geleceğe daha güçlü şekilde taşıyacak en önemli unsurlardan biri mali disiplini güçlendirmek, kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanımını sağlamaktır. Mali disiplin, kamu kaynaklarının sürdürülebilir bir biçimde yönetilmesi ve ekonomik istikrarın sağlanması açısından elzemdir. Mali disiplin, kamusal mali yönetimin temel taşıdır; ekonominin istikrarı için vazgeçilmez, kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanımını sağlamak bakımından da önemli bir düzenlemedir. Mali disiplini sağlamak, kamunun mali yükümlülüklerini yerine getirebilmesi, ekonominin sürdürülebilir olması ve sosyal yapının artırılması için temel bir gerekliliktir. Devletin sürdürülebilir bir ekonomik yapı oluşturması ve toplumsal refahın artırılması ancak mali disiplinle mümkündür. Mali disiplini güçlendirmek, kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanımını sağlamak amacıyla uygulamaya konulan maliye politikası çerçevesinde kamuda tasarrufların artırılması büyük önem taşımaktadır. Hükûmetlerimiz döneminde mali disiplin her zaman önceliğimiz olmuştur. Uygulamaya aldığımız politikalarla kamu maliyesi göstergeleri uluslararası kriterler baz alındığında uygun bir seyir izlemiş ve bizi dünyada ön sıralara taşımıştır. Avrupa Birliği üyesi ülkelerin ekonomik ve parasal birliğine katılmak için karşılanması gereken ekonomik ve mali koşulları açıklayan Maastricht Kriterleri baz alındığında, ülkemizin geçmiş yirmi yıllık bütçe performansını inceleyecek olursak bütçe açığının sınır olan yüzde 3'ün altında kalarak yüzde 2,4 seviyesinde gerçekleştiği görülmektedir. Asrın felaketi olan 6 Şubat depremlerine rağmen 2023 yılında bu oranın orta vadeli program öngörüsü olan yüzde 6,4'ün altında kalarak yüzde 5,2 seviyesinde gerçekleştiği görülmüştür, eğer 11 şehrimizin yıkıma uğradığı asrın felaketini yaşamamış olsaydık bu oranın yüzde 1,6'ya kadar düşmesi öngörülmekteydi. 2024 yılına baktığımızda ise bütçe açığının millî gelire oran olarak orta vadeli programımızda öngörülen yüzde 6,4'lük seviyeden yüzde 5'in altına çekilmesi hedeflenmektedir. Önümüzdeki dönemde de bütçe açığını Maastricht Kriteri olan yüzde 3'ün altına indirecek adımları kararlıkla atacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)