| Konu: | (2/1893) esas numaralı Öğretmenlik Meslek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/66) münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 103 |
| Tarih: | 16.07.2024 |
İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun 5'inci maddesinde bir değişiklik içeren bir kanun teklifimiz vardı. Bununla ilgili, İç Tüzük 37'ye göre burada söz almış bulunuyoruz. Kanun teklifimiz, meşhur sizin şu sözünüz "mülakatların kaldırılması" konusu, bizim de bir yıldır mücadele verdiğimiz bu anlamlı konu.
Değerli milletvekilleri, Meclise girdiğimizden bugüne kadar biz bu konuda büyük bir mücadele verdik. Neden karşı çıkıyoruz mülakatlar konusuna? Mülakatlara 3 sebeple karşı çıkıyoruz. Bir, mülakatlarda kayırmacı bir anlayıştan dolayı adaletsiz sonuçlar ortaya çıkabiliyor yani bir torpil düzeni söz konusu dolayısıyla adaletsiz sonuçlar ortaya çıkabiliyor. İkincisi, jürinin öznel değerlendirmeleri sonucunda adaletsiz sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Üçüncüsü de anlık strese bağlı gerçekçi olmayan sonuçlar ortaya çıkabiliyor.
Şimdi, tam da burada, değerli milletvekilleri, mülakat uygulaması haksız bir uygulamaya dönüşüyor. Biz bu konuyu her platformda dile getirdik. Yeri geldi, burada ironi yaptık. "Burada Sayın Abdulhamit Gül oturuyor, burada Sayın Bekir Bozdağ; 2 eski Adalet Bakanı arasında adalet konulu konuşmalar yapacağız." dedik. Yeri geldi, Sayın Cumhurbaşkanımıza şöyle bir mektup yazdık. Mektupta neyi vurguladık? Son paragrafını paylaşıyorum: "Sözün özü, Sayın Cumhurbaşkanım, 'Mülakatlar kaldırılacak.' sözünüz gençlerimizde büyük bir umuda dönüştü, ülkemizin geleceği için bu umudu yeşertin ve mülakatları kaldırın; adalet için kaldırın, gençlerimiz için kaldırın, ülkemizin geleceği için kaldırın. Türkiye bizim, hepimizin diyoruz." Derdimiz bu değerli milletvekilleri. Derdimiz, mesele, adalet, gençlerimiz ve ülkemizin geleceği.
Şimdi, kayırmacı bir anlayış nedeniyle ortaya nasıl bir tablo çıkıyor değerli milletvekilleri? Biz gençlerimizi, nitelikli insan kaynağımızı maalesef bir bir yurt dışına kaybediyoruz. Fırsatını bulan gençlerimiz bir bir yurt dışına gidiyorlar. İşte, Türkiye için bu sorun bir beka sorunu; bu yüzden biz bu konuyu önemsiyoruz değerli milletvekilleri.
Bir başka husus, içimi acıtan bir husus. Ben geçen gün de ifade ettim; 3 ağabeyim, 4 yengem, 4 yeğenim, onlarca kuzenim öğretmen, öğretmen okulu mezunuyum ben de. Artık öğretmenlik mesleğini yapanlar ya da şu anda mülakata giren arkadaşlarımız -bugün YKS sonuçları açıklandı- "Eğitim fakültesi yazmayın." diyorlar, gençlere bu tavsiyede bulunuyorlar. Bu, Türkiye'nin içler acısı durumudur, bunu da özellikle paylaşmak istiyorum.
Şimdi, sevgili AK PARTİ'li arkadaşlarım, bakın, sizin sözünüz bu. Biz afaki konuşmuyoruz, 26 Nisanda resmî hesabınızdan atılmış bu "tweet". Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuda bir sözü vardı. Ben öyle zannediyorum, buradaki bütün arkadaşlarımız Sayın Cumhurbaşkanımızı çok seviyordur diye düşünüyorum, böyle inanıyorum. Madem seviyorsunuz gelin, Sayın Cumhurbaşkanımızın şu sözünü yere düşürmeyin değerli milletvekilleri. Esasında, bu kanun teklifini Sayın Cumhurbaşkanımızı çok seven AK PARTİ'liler olarak sizin vermeniz gerekirdi diye düşünüyorum. Hadi sizin yapacağınız işi eski bir dostunuz olarak biz yaptık, bari buna destek verin, sizden istirhamımız budur. Kanun teklifini biz sunduk, destek sizden olsun değerli milletvekilleri. Sayın Cumhurbaşkanımızı seviyorsanız onun sözünü yere düşürmeyin diyorum, bu kanun teklifine destek verin diyoruz.
Bu bir iklim değişikliği mesajı değerli milletvekilleri, derdimiz budur. Derdimiz, Türkiye'deki adaletli bir sistemi, liyakatli bir sistemi inşa etmektir. Derdimiz, Türkiye'de gençlerimizin umudu yurt dışında aramamasıdır. Derdimiz, gençlerimiz yurt dışına gidecekse sadece gezmek için gitmeleridir. İşte, bu iklimi birlikte değiştirebiliriz diyorum. Türkiye'deki bu adaletsiz, liyakatsiz ucube sistemi birlikte değiştirebiliriz diyorum. Sizlerden istirhamımız, gelin, bu iklimi birlikte değiştirelim. Gelin, Türkiye'nin geleceği adına, gençlerimizin geleceği adına Türkiye'de adaletli, liyakatli bir sistemin tesisi adına bu vermiş olduğumuz kanun teklifine sahip çıkın, bu iklimi birlikte değiştirelim diyorum.
Bu duygularla Genel Kurulu saygıyla selamlıyor ve hepinizden kanun teklifimize destek bekliyorum. (Saadet Partisi, CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)