| Konu: | Birleşimi yöneten Başkan Vekili Gülizar Biçer Karaca'ya, Kerbelâ'nın yıl dönümüne, aşure gününe, 15 Temmuz hain darbe girişiminin yıl dönümüne, en düşük emekli maaşının 12.500 lira yapılacağına ilişkin açıklamaya, İzmir'de elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden Özge Ceren Deniz ile İnanç Öktemay'a ve yapılacak olan Türkiye Futbol Federasyonu seçimlerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 103 |
| Tarih: | 16.07.2024 |
İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum. Öncelikle, size de geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Bugün, 10 Muharrem, Kerbelâ acımızın yıl dönümündeyiz. Ben, buradan zalimin karşısında dik duran Hazreti Hüseyin Efendimiz'e ve tüm Kerbelâ şehitlerimize selam olsun diyorum; aşure günümüz kutlu olsun diyorum, mübarek olsun diyorum.
Söz Meclisten dışarı, geçen gün de ifade etmiştim, yezitler ne yazarsa yazsın biz her daim adaletin tarafında, doğrunun tarafında, Hüseyin'in tarafında ve Ali'nin tarafında saf tutmaya devam edeceğiz diyorum.
Evet, dün, 15 Temmuz hain darbe girişiminin yıl dönümüydü. Biz de İstanbul'da çeşitli etkinliklere katıldık. Biz, esasında 15 Temmuz gecesi şu beyaz gömleğimizle nerede mücadele vermişsek oradaydık; Şehitler Köprüsü'ndeydik, Şehitler Makamı'nı ziyaret ettik. 15 Temmuz tabii ki bu milletin asil bir duruşudur, bu coğrafyada hâlâ Çanakkale ruhunun yaşıyor olduğunun önemli bir ispatıdır diye düşünüyorum; bu ruhu ortaya koyan milletimizi saygıyla selamlıyorum. O gece şehit olan kahramanlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum, gazilerimize şükranlarımızı sunuyorum.
Tabii ki 15 Temmuz tarihte önemli bir sayfada yerini alacaktır; bizim için önemli bir duruş, önemli bir destandır. Biz bu duruşu ülkemiz için göstermeye devam edeceğiz. Allah'a hamdolsun, o gece biz saklananlardan, geride duranlardan olmadık; o gece saklanıp, geride durup da sonradan kahramanlık yapanlardan da olmadık; sonradan kahramanlık yapıp önemli makamlara getirilenlerden de olmadık. Bunun altını özellikle çiziyorum. Benim o gece Şehitler Köprüsü'nde mücadele eden bir kardeşiniz olarak tek muradım, o gecenin HTS kayıtlarının bir gün aydınlığa çıkmasıdır. Çıksın ki o gece kimler nerede pozisyon almış, sonradan hangi makamlara getirilmiş, bunu bütün millet görsün. Bu, tek muradımdır, bunu özellikle ifade etmek istiyorum.
Tabii ki 15 Temmuz bizim için, büyük bir toplumsal mutabakat için büyük bir fırsattı. Yenikapı ruhu bunun önemli bir ispatıydı ama bunda da başarılı olamadığımızı, bu toplumsal mutabakat fırsatını da kaçırdığımızı görüyorum. Buradan büyük bir toplumsal birliktelik, büyük bir sinerji üretebilirdik ama bu fırsatı da maalesef millet olarak kaçırdık diyorum. Ben her şeye rağmen 15 Temmuzda asil bir ruh ortaya koyan milletimizi tekrar saygıyla selamlıyor, şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor, gazilerimize şükranlarımı sunmak istiyorum.
Emekli maaşıyla ilgili bugün en düşük emekli maaşının 12.500 lira olacağı açıklandı. Buradan tekrar tekrar ifade ettik, yine ifade ediyoruz: Bu maaş emeklilerimizin geçinmesi için yeterli bir maaş değildir. Bu maaş Türkiye şartlarında, ekonomik şartlarında açlık sınırının altındadır. En düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesinin altında olmamalıdır. Bu gerçekliğe bir kere daha dikkat çekmek istiyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; cumartesi günü bütün Türkiye'nin gözü önünde İzmir'de bir cinayet işlendi. Evet, "cinayet" diyorum "ihmal" demiyorum, bir "cinayet" diyorum. Maalesef, İzmir'de bir elektrik akımına kapılan Özge Ceren Deniz kardeşimiz ve İnanç Öktemay isimli vatandaşlarımız hayatını kaybettiler, gerçekten bunu aklın alması mümkün değil. Özge Ceren kardeşimiz 5'inci sınıf tıp öğrencisi; benim de bir kız çocuğu evladım var. Bir anne-baba -aynı zamanda hemşehrimdir, Osmaniyelidir Özge Ceren- hayaller kurarak bir evladı yetiştiriyor, üniversiteyi kazanıyor bu çocuk, 5'inci sınıf tıp fakültesi öğrencisi oluyor, iki sene sonra doktor olacak ancak yani dünyanın en ilkel ülkelerinde görülebilecek bir şekilde maalesef hayatı son buluyor. Ben buradan -bu ihmal değildir, bu cinayettir- kim sorumluysa, elektrik kurumu şirket yetkilileri sorumluysa onlar, belediye yöneticileriyse belediye yöneticileri, bu olayda kim sorumluysa en ağır cezayı almalıdır. Biz de bu konunun sonuna kadar takipçisi olacağız. Türkiye artık bu ilkellikten kurtulmalı diyorum değerli milletvekilleri. Tekrar Özge Ceren kardeşimize ve İnanç Öktemay kardeşimize Allah'tan rahmet diliyorum, ailelerine sabır ve başsağlığı diliyorum.
Başkanım, son olarak, Türkiye Futbol Federasyonu seçimleri var önümüzdeki günlerde. Tabii, Türkiye, Avrupa Futbol Şampiyonası'nda daha önemli bir başarı elde edebilirdi, çeyrek final heyecanıyla kaldık. Maalesef, hevesimiz kursağımızda kaldı. Türkiye Millî Takımımız -ben futbol oynadım- büyük bir jenerasyon yakaladı ama maalesef bu jenerasyonu heba ettik.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Şahin.
İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Neyle heba ettik? Futbolun içinden gelmeyen, futboldan anlamayan bir Federasyon Başkanı ve ekibiyle heba ettik. Federasyon Başkanlığı seçimi var. Önemli bir isim Avrupa'daki görevlerinden istifa edip geliyor, Türkiye futboluna bir vizyon katmak için geliyor. Kimler tehdit etmiştir bu ismi, kimler tehdit ederek adaylıktan çekilmesini sağlamıştır; bunların ortaya çıkması lazımdır. Mevcut Futbol Federasyonu Başkanıyla Türk futbolunun gideceği bir adım yol yoktur. Futbolun içinden gelmiyor, İspanya şampiyon oldu, İspanya Federasyon Başkanı futbolun içinden gelen birisi, futbolculuk yapmış ama bizim Federasyon Başkanımızın da önemli golleri var. Nerede önemli golleri var? Arabistan'da, Süper Kupa organizasyonunda Türkiye'yi dünyaya rezil etti, bize önemli bir gol attı. Yine, Ankara'nın göbeğinde, dünyanın tanıdığı bir hakem dövüldü bir kulüp başkanı tarafından, maalesef bizi dünyaya rezil etti; bunların hepsi bize attığı gollerdir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Başkanım, son olarak lütfen, toparlıyorum.
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Şahin.
İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Bizim buradaki muradımız şudur: Derdimiz, Türk futbolunun hak ettiği başarıyı yakalamasıdır. Öyle bir jenerasyon var ki bu jenerasyon önümüzdeki dünya şampiyonasında şampiyon olur, Avrupa şampiyonasında da şampiyon olur. Bu jenerasyonu heba etmeyelim diyorum, bunu özellikle paylaşmak istiyorum. Yeter ki vizyoner bir Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı ve ekibi olsun; bunu Türkiye adına istiyoruz. Dünyaya bizi rezil eden Federasyon Başkanları değil, dünyada futbol nasıl oynanır, futbol nasıl yönetilir, nasıl bir vizyon ortaya konulur bunları ortaya koyabilecek Futbol Federasyonu Başkanları istediğimizi ifade ediyorum ve siyaset kurumunun Türkiye Futbol Federasyonu üzerindeki elini çekmesini istiyor, Türk futbolunun özgürleşmesini istiyorum.
Bu duygularla hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)