Konu: | Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 102 |
Tarih: | 11.07.2024 |
NERMİN YILDIRIM KARA (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; son iki haftadır tüm toplumu derinden etkileyen Öğretmenlik Mesleği Kanunu'yla ilgili bugün ben de 16'ncı madde üzerinde söz aldım.
Toplumun hiçbir kesiminin üzerinde bir görüş birliğine varamadığı bu Öğretmenlik Mesleği Kanunu, maalesef, tüm itirazlarımıza rağmen buradan geçmemeli. Bunu bir sosyal sorumluluk olarak ve Türkiye Cumhuriyeti devletine, Atatürk'ün gençlere emanet ettiği bu topraklara olan borcumuz sebebiyle bu teklifi geri çekmelisiniz.
EĞİTİM SEN, EĞİTİM-İŞ, TÜRK EĞİTİM-SEN, EĞİTİM-BİR-SEN, gidin hepiniz sahada sorun, bu kanun maddesiyle ilgili, maddeleri hakkında, hiçbir şekilde ortak bir kanı yok. Niye olsun ki? "Öğretmenleri ayıran, ayrıştıran, öğretmen odalarını bölen bu Öğretmenlik Mesleği Kanunu'nda ne var?" diye soruyoruz. Yirmi altı yıllık bir öğretmenin 41 bin liraya hayatını idame ettirmeye çalışması sizin için ne kadar gerçeklik taşır, bunu lütfen düşünün. "Eşit ücret" ilkesine aykırı olan, "eşit işe eşit ücret" ilkesine aykırı olan, öğretmenleri birbirinden ayıran bu kanun teklifi bu topluma büyük bir zarar verir.
Şimdi, ben Hatay Milletvekili olarak her kürsü konuşmamda mutlaka Hatay'la ilgili birkaç cümle etmişimdir. Bakın, ben size şunu önereyim; bu kanuna şunları ekleseydiniz keşke: Deprem illerinde şu ana kadar güçlendirme işlemi yapılmayan kaç tane okul var? Ben bir önerge verdim, umarım Bakan bana cevap verir. Hatay'da kaç tane okul var, kaç tane hizmetli sayısı var? Okul başına düşen ilçe ve il Millî Eğitim müdürlükleri dışındaki okulların sayısı nedir, hizmetlinin sayısı nedir? Bunu bilmek istiyoruz. Konteyner kentler ile okullar yani ikili, birleştirilmiş okullar birbirinden çok uzaktaydı. Ben şunu söylemek istiyorum, bunu Komisyonda da söyledim, her fırsatta da söylüyorum: Bakın, biz deprem illerinde bir nesli kaybedebiliriz. Bir nesli niye kaybederiz biliyor musunuz? Çünkü çocuklar sağlıklı barınamadı, sağlıklı bir şekilde derslerine çalışamadı. Size buradan tavsiyem, deprem ilerindeki öğretmenlerin özlük haklarını iyileştirin, onlara yıpranma payı verin ki daha sağlıklı koşullarda yaşlılık aylığı alabilmeye hak kazanabilsinler.
Son iki dakikamda şunu söylemek isterim: Selçuk Pehlivanoğlu, Türk Eğitim Derneği Genel Başkanı, TED Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı, Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu üyesi; kanun teklifine ilişkin değerlendirmelerde bulunmuş, Millî Eğitim Akademisinin kurulmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunmuş. Ne demiş biliyor musunuz? "Bu kanun teklifi, mevcut hâliyle öğretmenlik mesleğinin toplumsal algısını yüceltecek bir bakıştan yoksundur. Öğretmenlerin haklarının açık bir biçimde tanımlanmasına ihtiyaç vardır. Kanun teklifinde öğretmenlik mesleğinin etik standartlarına yer verilmemiştir. Öğretmenlik kariyer basamakları, asıl odaklanılması gereken alanlardan biri olan öğretmenlerin mesleki gelişim süreçlerine hizmet etmemektedir." Akademiyle ilgili ne demiş? "Çeşitli kamu kurumları bünyesinde yer alan akademiler bir meslek diplomasına sahip kişileri yeniden yetiştirme iddiasında maalesef değildir." demiş. "Millî Eğitim Akademisi kurulmasına ihtiyaç duymak, MEB ve YÖK arasındaki koordinasyon eksikliğinin en büyük göstergesidir." demiş. "Millî Eğitim Akademisinin işleyişine yönelik pek çok belirsiz alan vardır." demiş. "Millî Eğitim Akademisinin getireceği ek maliyetleri planlamamışsınız, uygulanabilirliğine yönelik de herhangi bir emare yok." demiş. Bunu kim söylemiş? Tekrar ediyorum, Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu üyesi Selçuk Pehlivanoğlu söylemiş. Dolayısıyla bilimsel ve laik eğitimden uzak durmayın, Öğretmenlik Mesleği Kanunu'yla ilgili bu teklifi Genel Kuruldan çekin. Buna karşı duracağımızı da buradan ifade ediyoruz.
Saygı ve sevgilerimle, iyi akşamlar diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)