GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:102
Tarih:11.07.2024

GÜLCAN KIŞ (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; milyonlarca öğretmenimizin gözü kulağı üç gündür görüşmekte olduğumuz, cumhuriyet tarihinin en büyük kıyımına hizmet edecek Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi'ndedir. Bu düzenleme "ben yaptım, oldu" anlayışının hâkim olduğu bir kanun teklifidir. Teklif, esastan ve maddeler bakımından Anayasa'ya aykırılıklarla dolu olup mevcut kanunun da çok çok gerisindedir. Eğitimcilerin, sendikaların tüm itiraz ve eleştirileri yok sayılmıştır. Burada bizler Öğretmenlik Mesleği Kanunu'nu görüşüyorken Meclisin hemen ilerisinde Millî Eğitim Parkı'nda milyonlarca öğretmeni temsilen, haklarını, mesleki itibarlarını, demokratik, laik eğitim sistemini savunmak üzere öğretmenlerimiz bu yasaya karşı meslek nöbetindeler. Sınıfta, ders başında olması gereken öğretmenler hak ve hukuk mücadelesi için meydandalar. Bu onurlu mücadelelerinde, geleceğimizi emanet ettiğimiz değerli öğretmenlerimize selam olsun. (CHP sıralarından alkışlar) Cumhuriyet Halk Partisi olarak yanlarında olduğumuzu bir kez daha Meclis kürsüsünden tekrar etmiş olalım.

Bugün, öğretmenlerimizin sesi olarak bu kürsüdeyim. Şimdi teklifin içerisine bakıyoruz: Öğretmenlerin iş güvencesi yok, sözleşmeli atamalar devam edecek. Millî Eğitim Akademisiyle, öğretmenler tekrar bir eğitime ve sınava tabi tutulacak. Kanunda, günlerdir, taban maaş ve güvenceli çalışma talep eden özel sektör öğretmenleri yok. Görev ve sorumluluklar, disiplin hükümleri, cezalar ayrıntılı biçimde sayılırken öğretmenin haklarına dair tek bir hüküm yer almamaktadır. Teklifin her bir maddesi öğretmenleri meslekten uzaklaştırıcı, atanmalarını zorlaştıran hükümler içermektedir. Peki, sorarım sizlere: Mesleki hakları dahi korunamayan bir öğretmenlik mesleği yasası böyle mi olur? Millî Eğitim Bakanlığı koridorlarında hazırlanan bu yasanın özeti, öğretmenlik mesleğinin itibarını yok edip Akademi ve ceza dayatmasıyla öğretmen atamalarının kontrol altına alınmasından ibarettir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk, söylev ve demeçlerinde, cumhuriyetin en önemli hedeflerinden birinin eğitim kalitesini yükseltmek olduğunu söylemiştir. Yüz yıl sonra bakıyoruz, mevcut iktidar yirmi iki yıldır, laik, demokratik, bilimsel, çağdaş eğitim anlayışıyla sürekli kavga hâlindeler. Millî Eğitim Akademisi teklifteki hâliyle de kurulduğunda öğretmen yetiştirmenin üniversitelerden alınarak fiilen Millî Eğitime devredilmesine neden olacaktır, oysaki öğretmen yetiştirmek üniversitelerin görevidir. Diplomaları geçersiz kılacak, eğitim fakültelerini yok sayacak bu Akademi neye hizmet edecektir? İktidarın kendi onayladığı öğretmen modelini yaratacaktır. Bu kanun teklifine "evet" oyu verecek her bir milletvekili; milletine, devletine, çocuğuna ve onları yetiştiren öğretmenlere karşı hesap vermek zorundadır. Neden mi? Buraya dikkatinizi çekmek isterim: Teklifle Atatürk ve devrimleri yok sayılıyor. (CHP sıralarından alkışlar) Teklifi hazırlayanlar Atatürk ilke ve inkılaplarını, Anayasa'da ifade edilen Atatürk milliyetçiliğini millî eğitimden çıkarmışlardır. Bilinçli olarak bu düzenlemeyi yapanların niyeti o kadar açık ki grup olarak "Atatürk ilkeleri ve inkılapları" ifadesinin fıkraya eklenmesi için Komisyona verdiğimiz değişiklik önergesi AKP oylarıyla reddedildi. Sormak istiyorum: Sizin Atatürk'le sorununuz nedir? (CHP sıralarından alkışlar) Neden bunu kanundan çıkarmak istiyorsunuz, amacınız nedir? Teklifin ana gündemi öğretmenler değildir, topyekûn cumhuriyet kazanımlarına bir saldırı söz konusudur. Cumhuriyet Halk Partisi Mersin Milletvekili olarak şunun altını çizerek belirtmek isterim ki karanlık zihniyetlerin elinden çıkmış böyle bir kanun teklifine "hayır" oyu vereceğim. Bu ülkenin gelecek nesillerine, onları yetiştirecek olan öğretmenlerine, her şeyden önce Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu lideri Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e ve devrimlerine olan inancım, sorumluluğum gereği bunu bir görev sayıyorum. Cumhuriyet Halk Partisinin hiçbir milletvekili, hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye inanan hiçbir milletvekili de gericiliği, çağ dışılığı barındıran bu kanun teklifine "evet" oyu vermeyecektir. Unutmayın ki toplumun düşmanı cehalettir, cehaletin düşmanı da öğretmenlerdir.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)