GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İNSAN HAKLARI VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ BAĞLAMINDA BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:91
Tarih:11.04.2013

MEVLÜT DUDU (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;  görüşülmekte olan tasarının 16'ncı maddesiyle ilgili olarak verdiğimiz önerge hakkında söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, dün, Sayın Bakan bu kürsüde tasarıyla ilgili bir sunuş konuşması yaptı, gerçekten hayretler içerisinde kaldık. Konuşmasında, bir yandan itiraflarda bulunurken diğer yandan çok sayıda gerçek dışı bilgi verdi.

Sayın Bakan hepimizin çok iyi bildiği Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi karnemizle ilgili itiraflarda bulundu. Zaten biliyorsunuz, bu tasarının ana gerekçelerinden bir tanesi AİHM'de açılan davaların sayısını azaltmak, hedef bu. Karne zayıflığı açısından Rusya'yla yarış hâlinde olduğumuzu gösteren istatistiki bilgiler verdi. Üstelik, bu istatistikler tamamen nicelik yönünden yapılıyor, işin nitelik boyutu çok daha vahim boyutlarda. O yönden iyileştirme yapmak yasayla, sadece yasa yapmakla olamıyor. O iş yani iyileştirme, olayın nitelik boyutunu değiştirme ancak bir zihniyet devrimiyle çözülebilir ama ne yazık ki o zihniyet de sizde yok. On bir yıldır bu ülkede iktidar olan bir partinin Adalet Bakanından bu sözleri duymak oldukça ilginçti ama şu soruyu sormadan da geçemiyoruz: Sayın Bakan, peki, siz hâlâ o koltukta nasıl oturuyorsunuz?

Değerli milletvekilleri, bu tasarı, kısaca "dördüncü yargı reformu paketi" olarak lanse ediliyor yani daha önce üç tane daha paket yasalaştırıldı. Bunların dışında, bir de yargıyla ilgili çok önemli düzenlemeler getiren ve referandumla kabul edilen Anayasa değişikliği var. Başta referandum olmak üzere, tüm bu düzenlemeler ülkeye adalet, demokrasi ve özgürlük getirecek reformlar olarak lanse edildi. Sözüm ona ileri demokrasiye geçecektik ama demek ki yetmemiş, şimdi dördüncü düzenleme getiriliyor.

Değerli milletvekilleri, bu kadar kısa sürede böylesine arka arkaya düzenlemeler, bu denli beceriksiz bir bakanlık ve iktidar olamaz diye düşünüyorum. Her biri bu kadar kısa sürede demode olan düzenlemelere nasıl cüret ediyor da "reform" diyebiliyorsunuz, onu da anlayamıyorum.

Bunlar işin itiraf kısmı. Biraz da Sayın Bakanın verdiği gerçek bilgilerden söz etmek istiyorum. Sayın Bakan dedi ki: "Ülkemizdeki yargı alanında sağlanan olumlu gelişmeler Avrupa Birliği tarafından memnuniyetle karşılanıyor." Gerçekten, bu kadarına da pes diyorum. Bakın, Avrupa Birliği İlerleme Raporu'ndan yargıyla ilgili bazı başlıklar aktarmak istiyorum. Acaba, Avrupa Birliği memnuniyetle mi karşılıyor, buna yüce milletimiz karar versin.

Üçüncü yargı paketinde on yıl olan azami tutukluluk süresinin kısaltılmaması eleştiriliyor. Yine, üçüncü yargı paketinde, adalet yönetimi ve temel hakların korunmasıyla ilgili alanlarda başarılı olamadığımız belirtilmiş. Üçüncü yargı paketinin Türk Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren ceza getiren suçun unsurlarının tanımlarıyla ilgili konuları ele almaması yine eleştiri konusu yapılmış. Yargılama öncesi tutukluluğa karşı itiraz imkânı sunan etkili bir iç hukuk yolu olmaması, yine aynı şekilde eleştiriliyor. "Bilgi, kanıt ve ifadelerin sızdırılması endişe yaratmaya devam ediyor." denilmiş. Ve en önemlisi, yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı ve etkinliği için daha fazla çaba harcanması gerektiği ifade edilmiş.

Değerli milletvekilleri, bunlar tamamen gerçek ve tamamı belgeli. Bunlar, Avrupa Birliği İlerleme Raporu'ndaki ifadeler, ayrıca, Fransa Barolar Birliğinin Türkiye'nin AİHM üyeliğinden çıkarılmasıyla ilgili talebi, biz bunlara dayanarak bu memnuniyet ifadesinin doğru olmadığını söylüyoruz. Peki, Sayın Bakan neye dayanarak Avrupa Birliğinin memnun olduğunu ifade edebiliyor, bize onu söylesin.

İktidarınız sonucunda Türkiye'yi getirdiğiniz nokta ne yazık ki çok acıdır ve adalet, bir gün herkese lazım olacağı gibi, en çok size lazım olacaktır, ama yok ettiğiniz adaleti o zaman çok arayacaksınız, bulamayacaksınız.

Hepinize saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Evet, teşekkür ediyorum.