GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Dışişleri Bakanlığının "egemen güçlerin vekilleri" tanımlamasına, Meclise sunulan dokuzuncu yargı paketinin kamuoyunun beklediği önemli düzenlemeleri içermediğine ve İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Adalar'da "azmanbüs" adı verilen minibüslerle yolcu taşımacılığı yapacak olmasına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:99
Tarih:04.07.2024

İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.

Dışişleri Bakanlığının dünkü açıklamasıyla konuşmama başlamak istiyorum. Tabii ki son günlerde ülkemizde yaşanan, kuzey Suriye'de yaşanan olayları hepimiz yakından takip ediyoruz. Bununla ilgili, özellikle Türk Silahlı Kuvvetlerimize yönelik destek açıklamalarımızı da yaptık. Bazı siyasi partilerden, bazı siyasilerden farklı görüşler de gelebiliyor. Ancak, Dışişleri Bakanlığının yaptığı açıklamadaki bir ifadeyi gerçekten Türkiye Büyük Millet Meclisinin bir mensubu olarak çok talihsiz bir açıklama olarak gördüm. Bu eleştirileri yöneltenleri "egemen güçlerin vekilleri" olarak tanımlamış olmasını Dışişleri Bakanlığına yakıştıramadığımızı, çok talihsiz bir açıklama olduğunu ifade etmek isterim. Buradaki her milletvekili, evet, eleştirilebilir, yüzde yüz farklı görüşlerde olabilir ama hiçbir milletvekiline bu ifade asla yakışmaz. Bu konuya dikkat çekmek istedim.

İkinci husus yargı paketi. Dokuzuncu yargı paketi Meclise sunuldu. Sunulan kanun teklifinde önemli beklentiler vardı. Özellikle bazı hususlar iktidar partisindeki arkadaşlar tarafından da dile getirilmişti, dokuzuncu yargı paketinde bu hususlarla ilgili düzenlemeler yapılacağı yönünde beklentiler oluşmuştu. Bunlardan bir tanesi, kamuoyunda "dörtte 4 uygulaması" olarak bilinen mükerrer suçların infaz rejimindeki bir düzenleme. Burada bir düzenleme olacağı ifade edilmişti ancak bu yargı paketinde bu düzenleme görülmedi, infaz rejiminde bir düzenleme görülmedi. 2'nci defa suç işleyenlerle ilgili, bir şans daha verilmesi gibi bir beklenti vardı ama burada yüz binlerce insan büyük bir hayal kırıklığına uğradı aileleriyle birlikte. Bu konunun Adalet Komisyonunda ya da Genel Kurulda tekrar gözden geçirilmesi gerektiğinin altını çizmek istiyorum.

Yine, benzer bir konu, kamuoyunda "31 Temmuz yasası" olarak anılan bir konu. Bir önceki yargı paketinde infaz rejimi düzenlemesi söz konusu olmuştu. 31 Temmuzdan önce kesinleşmeyen dosyalarda o infaz rejimi düzenlemesi söz konusu olmamıştı ve aynı suçu işlemiş olanlar, aynı cezayı almış olanlar farklı bir infaz rejimine tabi tutuldu, burada da bir eşitsizlik söz konusu oldu. Bu anlamda da bir düzenleme yapılması bekleniyordu, bu konuda da bir düzenleme olmadı. Bu iki konunun da hem Komisyonda hem de Genel Kurulda yeniden gözden geçirilmesi gerektiğinin altını çizmek istiyoruz, faydalı olacağının altını çizmek istiyoruz. Bu tartışılmalı bir konu, bunu ifade etmek istiyorum. Tabii ki yargı paketi daha geniş kapsamlı ele alınması gereken bir konu, çok konu var, Türkiye'nin adalet konusunun...

Dün, biz de Gelecek-Saadet Grubu olarak burada yargının sorunlarıyla ilgili bir Meclis araştırması önergesi verdik, önemli konulara dikkat çektik; uzayan davalar konusuna, mesleğe giriş konusuna, birçok konuya dikkat çektik. Bu konularda daha geniş kapsamlı düzenlemelere de ihtiyaç olduğunu ifade etmek istiyorum.

Dokuzuncu yargı paketi, kamuoyunun beklediği önemli düzenlemeleri içermemiştir. Bununla ilgili düşüncelerimizi hem basın toplantısında hem de Komisyonda, Genel Kurulda ifade edeceğiz.

Son olarak İstanbul Milletvekili olarak Adalar'daki bir gelişmeyi buradan paylaşmak istiyorum ve İstanbul Büyükşehir Belediyesine de bir çağrı yapacağım. Adalar'da son dönemlerde 2020'de faytonlarla ilgili uygulama kaldırılmıştı, elektrikli adabüsler tarafından yolcu taşımacılığı hizmeti veriliyordu; en son bu da kaldırılarak -İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından- "azmanbüs" adı verilen minibüslerle yolcu taşımacılığı yapılacak. Adalarlı hemşehrilerimizin, komşularımızın buna büyük tepkisi var, bu konunun yeniden gözden geçirilmesi gerekir. Adalar nefes alabildiğimiz, doğası, estetiği olan önemli bir ilçemiz ve İstanbul'da da neredeyse yeşiliyle, doğasıyla, estetiğiyle, nefes alınacak hâliyle tek ilçe olarak da görebiliriz. Bu anlamda Adalarlıların bu tür kaygıları var. İstanbul Büyükşehir Belediyesinden bu konunun yeniden gözden geçirilmesini, Adalarlı komşularımızın sesine kulak vermelerini buradan talep ediyoruz, gündeme getirmek istiyoruz.

Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.