GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türk Sivil Havacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:98
Tarih:03.07.2024

NURTEN YONTAR (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türk Sivil Havacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 4'üncü maddesi üzerine söz aldım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu maddeyle, özelleştirilmesi öngörülen kılavuzluk ve römorkörcülük hizmetlerine ilişkin geçiş süreci düzenlenmektedir. Hizmetlerin aksamaması gerekçesiyle geçiş maddelerini düzenleyen bu maddeyle, yönetmeliğin altı ay içinde çıkarılacağı ve yönetmeliği müteakip bir ay içinde ihalelerin yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

Çok sayıda kanunda değişiklik yapılmasını öngören bir torba kanun tekniğiyle yine karşı karşıyayız. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına liman, iskele ve kıyı yapılarında sadece gemilere verilen hizmetlere ilişkin gerektiğinde taban ve tavan ücret belirleme ve denetleme yetkisi verilmektedir. İstanbul ve Çanakkale Boğazları hariç, kılavuzluk ve hizmetlerinin özelleştirilebilmeleri için yasal altyapı oluşturulmaktadır. Liman giriş çıkışlarının kontrolünün elektronik sistemle yapılabilmesi ve Türk Sivil Havacılık Kanunu kapsamındaki idari para cezaları yeniden düzenlenmektedir.

Değerli arkadaşlar, söz konusu bu teklifle hizmetleri özelleştirecek adımlar atılmak isteniyor. Aslında bunun yeni bir şey olmadığını hepiniz biliyorsunuz. İktidar yanlısı 5-6 firma, devlet bankalarından aldıkları kredilerle, ne kadar güzel millî servet fabrikaları özelleştirdiler. Bu yetmedi, bu özelleştirilen fabrikalar, yerler sonra ikinci ellere satıldı, onun üzerinden bu 5-6 firma yüksek kâr marjına erişti. Bu da yetmedi, bu şirketler vergi aflarına tabi edildi, buradan da bu ülke bir kayba uğradı. AKP Hükûmeti millî olan her şeyi özelleştirmeyi çok seviyor ve bu özelleştirmeler ne hikmetse direkt adrese teslim ediliyor. Türkiye Denizcilik İşletmeleri tarafından yapılan kılavuzluk ve römorkörcülük, denizcilik işletmesinin özelleştirilmesiyle birlikte Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğüne devredildi. Daha sonra çıkarılan yönetmeliklerle, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle, Boğazlar hariç olmak üzere, tamamen usulsüz bir şekilde özel sektör eliyle yapılmaya devam etti. Ulaştırma Bakanlığının yüzde 25-30 arasında pay alarak yaptırdığı bu hizmetlere ilişkin Anayasa Mahkemesi geçen şubat ayında iptal kararı verdi ama maalesef ki Anayasa Mahkemesinin kararına uyulmayarak şimdi önümüze torba kanun çıkararak devam edilmek isteniyor.

15 tanesi kamu, 26 tanesi özelleştirilen, 3 tanesi de yap-işlet-devretle işletilen 40 adet limanımız var. Bakanlık söz konusu bu hizmetlerden sadece geçen yıl 4 milyar 244 milyon tahsil etmiş yani yüzde 25 pay aldığını düşünürsek 13 milyarlık bir paranın kimin cebine girdiği belli değil. İyi ki 1936 yılında imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi var ki biz İstanbul ve Çanakkale Boğazlarımızı bununla koruyoruz. Bu vesileyle, ülkemizin kurucusu Büyük Önder'imiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve anlaşmaya imza koyan tüm devlet büyüklerimizi bir defa daha huzurlarınızda saygı ve rahmetle anmak istiyorum.

Değerli arkadaşlar, Tekirdağ'ın adı Avrupa şehri diye geçiyor ama maalesef ki telekomünikasyon altyapımız sıfır. Şehir merkezlerinde evimizin hangi köşesinde telefonla görüşebiliriz yarışması var kişiler arasında çünkü telefonlar çalışmıyor, herhangi birinin sesini duyamıyoruz.

Diğer bir sorun CEYPORT Uluslararası Liman İşletmeciliği, bütün bir sahili kapatmış durumda. Bundan ne Valiliğin ne Büyükşehir Belediyesinin ne ilçe belediyesinin ne Ticaret ve Sanayi Odasının ne de Tekirdağ halkının haberi var. İzin tabii ki Külliye'den, Çevre Şehircilik eliyle yapılmakta, 2018 yılının Aralık ayından itibaren de işletilmekte ve şimdi de liman kapasite artışına gidilmektedir. Kent yerleşim alanının çok yakınında yapılan bu proje aynı zamanda kimyasal depolama amaçlı olması nedeniyle canlı yaşamını da olumsuz etkileyecektir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Yontar, lütfen tamamlayın.

NURTEN YONTAR (Devamla) - Kimyasal madde gazlarının havayla taşınmasıyla kent sağlığı her zaman tehdit altında olacaktır, Trakya bölgesi aynı zamanda birinci derece deprem riskine sahip olduğu için bu olumsuzlukları da oluşturacaktır. Bu projenin gözden geçirilmesi ve kent halkı yararına projeler yapılması tüm Tekirdağlı hemşehrilerimizin beklentisidir.

İlimizin havalimanı var ama kalkan uçak yok. Neden? Yolcu garantili İstanbul Havalimanı İşletmesini zengin etmek ve Genel Müdürüne 1 milyonun üstünde maaş verebilmek içindir herhâlde.

2024 yılını Emekliler Yılı ilan etmiştiniz ama 2024'ü açlıkla sınanan emekliler yılı olarak tarihe geçirdiniz diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)