| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 98 |
| Tarih: | 03.07.2024 |
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA MUSTAFA KAYA (İstanbul) - Sayın Başkanım, saygıdeğer milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisiyle ilgili grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle sizleri saygıyla selamlıyorum.
Suriye meselesi cumhuriyet tarihinin en büyük güvenlik meselesidir ve sadece Türkiye'nin Suriye'yle olan ilişkilerini değil; Amerika'yla, Rusya'yla, İran'la, Irak'la olan bütün ilişkilerini kökünden etkileyen, derinden etkileyen boyutları vardır. İşin sığınmacı boyutu var, işin diğer siyasi boyutları var ama öncelikle, başta, iktidar, bu zamana kadar yaptığı yanlışları önce kabul ederek sonra da bütün muhalefet partileri dâhil herkesle birlikte soruna doğru çözüm bulabilmeyi aramak zorundadır.
Sığınmacılar kendi yaşadıkları ülkelerindeki can tehlikesi korkusuyla ülkelerini terk eden ve geri dönmek durumunda olan insanlardır, göçmenler ekonomik gerekçelerle ülkelerini terk eden insanlardır, mülteciler ise siyasi gerekçelerle ülkelerini terk eden insanlardır. Bugün Türkiye'de bulunan sığınmacı sayısı yaklaşık 3,5 milyondur ve ilişkiler artık girift hâle gelmiştir; ilçelerde, illerde sığınmacı, göçmen sayısının oranlarını takip edebilmek için İçişleri Bakanlığı özel uygulamalar yapmak zorunda kalmıştır. İşin insani ve hukuki olarak çözülmesi şarttır. Biz, sadece kendi duygularımıza hitap eden "ensar" "muhacir" tanımlamalarıyla birlikte sorunun üzerine odaklanırsak maalesef sorunu çözme imkân ve ihtimalimiz yoktur.
Ayrıca, bir de "İdlib" diye bir sorun var. "İdlib" denilen sorun, Türkiye'nin 2010 yılından beri karşı karşıya kaldığı sığınmacılar meselesinin en az 10'la çarpılması demektir. İdlib'de 100 binden fazla "silahlı savaşçı" diye tarif edilen insanlar vardır. Suriye'nin farklı bölgelerinden çıkarak İdlib'e giden 4 milyondan fazla insanın yaşadığı burada herhangi bir çatışma, Türkiye'nin mevcut sığınmacı sayısının en az 1,5-2 milyon daha fazla artmasına sebep olacak demektir. Türkiye mutlaka acilen bir adım atmak durumunda, insani ve hukuki boyutlarını mutlaka değerlendirmek durumunda.
"Girift ilişkiler" dedim, bugün Antep'te, Kayseri'de, İstanbul'da, herhangi bir sanayi ilinde gidip oradaki sanayicilere sorduğunuzda "Suriyeliler'i geri gönderelim." dediğinizde ilk itiraz onlardan geliyor, niye? "Biz ara eleman sıkıntısını onlarla kapatıyoruz." dedikleri için.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kaya, lütfen tamamlayın.
MUSTAFA KAYA (Devamla) - Bir taraftan, kendi çocuklarının, 8 milyon evladının dört beş yılını üniversite binalarında onlardan olan bir anlayış diğer taraftan sanayide ara eleman sıkıntısı yaşayan bir anlayış. Bu ilişkileri, bu girift ilişkileri bir kere daha çözmek ve buradaki sorunu ortadan kaldırmak, ırkçılık, vesair yaklaşımlarıyla soruna yaklaşmamak, olaya tam anlamıyla sorumluluk duygusuyla yaklaşmak zorundayız. Aksi takdirde Türkiye'nin yirmi yılını, otuz yılını çalacak ve iç çatışmalarla, kargaşalarla Türkiye'yi tehdit eden bir sürecin parçası oluruz. Başta sorumluluk iktidarındır. "Yirmi yılda şu kadar yanlış yaptınız, bu kadar yanlış yaptınız." diyerek bütün bu yanlışları burada ifade edip tekrar tekrar, arkeolog gibi çalışmak durumunda değiliz ama bugün için yapmamız gereken sorumluluklar var, bu sorumlulukları yerine getirelim, varsa bizim üzerimize düşen, yapalım ama böyle devam ederseniz Türkiye asıl o zaman beka sorunuyla karşı karşıya kalır diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)