Konu: | DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 97 |
Tarih: | 02.07.2024 |
CHP GRUBU ADINA MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de hepinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum.
Otuz bir yıl önce bugün Sivas'ta yaşamını yitiren aydınlarımızı, yurttaşlarımızı, sanatçılarımızı, gençlerimizi bir kez daha burada saygıyla anıyorum ve biliyorum ki onları öldürenler, bu dünyada da ve inandıkları bütün dünyalarda da lanetle anılacaklardır, barbarlıkla anılacaklardır.
Değerli arkadaşlar, bunu bir avukat olarak da söyleyebilirim, bu cumhuriyetin bir yurttaşı olarak da söyleyebilirim: Sonuçta, bu türlü kapsamlı katliamlar, kalkışmalar, devlet istihbaratının, emniyet güçlerinin, siyasetin ve yargının koruması olmadan gerçekleşmez. Sivas da böyle bir katliamdır yani hem hazırlanmasında hem gerçekleşmesinde hem de sonraki süreçte sonuçta devletin bütün aygıtlarının ya koruması vardır ya göz yumması vardır ya da görmemesi vardır, dolayısıyla Sivas katliamı bunu en çıplak bir biçimde ortaya koymuştur; hazırlanışı, gerçekleşmesi ve sonrasındaki süreç. Şimdi, bir yurttaş olarak şundan utanırım: Bir katliamda katliamının sanıkları nasıl otuz yıl boyunca yakalanmazlar ve zaman aşımından dosya kaldırılır? Otuz yıl boyunca... Bakın, bu aynı zamanda bu devletin güçsüzlüğünü ortaya koyar veya devleti yöneten hükûmetlerin bu sanıklarla siyasi akrabalık nedeniyle onları korudukları anlamına gelir. Eğer gerçekten devlet, Sivas katliamına hükûmetler gerçekten karşı çıksaydı bu 3 sanık dünyanın neresinde olursa olsun yakalanırdı; buraya, yargı önüne getirilip yargılanırlardı ama bu yapılmadı. Dolayısıyla otuz bir yıldan bu yana devam eden hükûmetlerin aynı zamanda bu katillerle bir siyasi yakınlığı ve akrabalığını ortaya koyuyor. Neden bunu söylüyorum? Bir devletin cumhurbaşkanı zaman aşımıyla düşen dava nedeniyle aklanan sanıklar bakımından "Hayırlı olsun." diyemez; eğer gerçekten o devlet bir hukuk devletiyse, herkesin cumhurbaşkanı olan bir cumhurbaşkanı bu cümleyi kuramaz, kurmamalı veya böyle bir katliam davasında yargılananlar bakımından -Resmî Gazete'de- af yetkisini kullanamaz, onları dışarı çıkartamaz böyle bir katliam davasında. Neden? Çünkü ölen yurttaşlarımız Alevi. Anma Alevi yurttaşlarımızla ilgili olarak.
Değerli dostlar, Aleviler, Alevi yurttaşlar bu cumhuriyette eşit yurttaş değiller, eşit yurttaşlık mücadeleleri var ve bu cumhuriyetin, maalesef, yakın tarihten başlayarak hatta tarihimizden başlayarak Anadolu topraklarını Alevi nüfustan arındırma projesi var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Tanrıkulu, lütfen tamamlayın.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Bu Maraş'ta başladı, Çorum'da devam etti, Sivas'ta devam ediyor. Alevi nüfusumuz demografik olarak azaldı. Nedeni, bütün bu katliamlar ve bu katliamların cezasızlıkla sonuçlanması ve hükûmetlerin yürüttüğü bu politikadır. Eğer Maraş'ta, eğer Çorum'da bu katiller ceza alsaydı, Sivas'ta bu olaylar gerçekleşmezdi, bu zaman aşımı ortadan kalkmazdı. Ama şunun bilinmesini isteriz: İnsanlığa karşı suçlarda, bu tür katliam suçlarında zaman aşımı olmaz, yargı hoş görmez, siyaset bütünüyle karşı çıkar ama ölenlerin kimliklerinden ötürü maalesef, yargı da hoşgörüyle yaklaştı ve siyaset kurumu tam anlamıyla üstlerine gitmedi.
Ben bir kez daha, bir kez daha buradan, bu kürsüden, ölen yurttaşlarımızın, aydınlarımızın, yazarlarımızın anısı önünde saygıyla eğiliyorum, mutlaka bir gün hesap soracağız diyorum.
Hepinizi tekrar saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)