Konu: | Muş Milletvekili Sezai Temelli'nin yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 97 |
Tarih: | 02.07.2024 |
SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) - Sayın Başkan, ben 3 dönem Manisa Milletvekilliydim, şimdi de Muğla Milletvekiliyim; hiçbir kimseye etnisitesini, ırkını, mezhebini, partisini sormadan hizmet ettim.
Sayın Temelli beni 2011 yılına götürdü. 2011 yılında milletvekili adayıyım, bir mahalleye gitmek istiyorum, arkadaşlar "O mahalleye girmeyin." dediler, niye dedim, "O mahallede olaylar çıkar." dediler, ben o mahalleye gideceğim dedim. O mahalle Manisa'nın mahallesi ve o mahalleye 250-300 arkadaşla beraber ve karanfillerle gittim. O sırada DEM PARTİ'nin yani o günkü ismiyle HDP'nin seçim ofisine de uğradım, hayırlı olsun dedim. Bana dediler ki "Mahallemizi terk et." Birileri diyor ki "Ya sev, ya terk et." Siz de sevme kısmını bile bırakmıyorsunuz, "Terk edin." diyorsunuz; bu mahalle hepimizindir dedim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Özdağ, lütfen tamamlayın.
SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) - Önemli bir konu efendim.
Ardından, ben o mahallede kahvehaneleri gezmeye çalıştım; taşlarla, sopalarla saldırdılar; arkadaşlarımı çok ağır şekilde yaraladılar. Arkadaşlara söyledim, hiç kimseye cevap vermeyeceğiz. Ve seçim bittikten sonra da ben o mahallelerle ilgilenmeye devam ettim. Bakın, o mahallede bana Kürtler saldırmadı; bana, benim düşünceme veya benim o günkü partime karşı çıkan insanlar saldırdı. Bu şekilde "Kürtler" diyerek, "Türkler" diyerek ayırt etmek veyahut da ayrıştırmak doğru değildir efendim.
Muğla'daki olay bir trafik kazası, trafik olayıdır; kesinlikle Kürtler, Araplar, Türkmenler, Çerkezler olayı değildir. Lütfen, oradaki insanların Kürt olması da önemli değildir, Türkmen olması da önemli değildir; bir trafik olayıdır. Hep beraber yaşıyoruz; bu ülkede kaç milyon Kürt var, kaç milyon Arap var, kaç milyon Türkmen var, Çerkez var. O zaman her olayda meseleyi etnisite boyutuna getirelim, bu doğru değil ki.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Özdağ, lütfen, son sözlerinizi alalım.
SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) - Tamamlıyorum efendim.
Ama kime, nerede bir haksızlık yapılıyorsa ister Türkmen olsun, ister Kürt olsun, ister Çerkez olsun, ister Alevi olsun, ister Sünni olsun onunla ilgilenmek insani olarak hepimizin görevidir, hele ki bir siyasetçi olarak hepimizin daha fazla görevidir. O nedenle, her olayda meseleyi başka boyutlara çekmek doğru değildir. O zaman Güneydoğu Anadolu'da bazı yerlerde olan olaylarda efendim "Bu, Türklere yapıldı, Araplara yapıldı, bu, HDP'li olmayan Kürt'e yapıldı." mı diyeceğiz? Bunlar doğru şeyler değil. Ben yaşadığımı anlatıyorum ve bu seçimde de Belediye Başkanı adaylığımda o gün bana saldıranların başında bulunan kişi ayağa kalktı, kahvehanede "O gün yanlış yaptık, senden özür diliyoruz. Sen doğru bir milletvekilliği yaptın." ifadesini kullandı, geçti gitti onlar dedim.
Onun için Türkiye'deki bu tür olayları kaşımaya gerek yok. Meseleye etnisite boyutlu bakmak, ırk boyutlu bakmak, mezhep boyutlu bakmak doğru değildir ama kim ki mezhep boyutlu bakıyorsa ve insan haklarını ihlal ediyorsa onunla mücadele etmek de hepimizin görevidir; 600 milletvekilli Parlamentonun, hepimizin görevidir.
Saygılar sunuyorum.
Teşekkür ederim.