GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sermaye Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:96
Tarih:26.06.2024

BURAK DALGIN (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri şahsım ve DEVA Partisi adına saygıyla selamlıyorum.

Birazdan Avrupa Futbol Şampiyonası'nda ülkemizi temsil edecek Millî Takım'ımıza başarılar diliyorum; Türkiye tek yürek Millî Takım'ımızla beraber.

İnsanlık tarihinde büyük dönüşümler her zaman teknolojiyle başlar, bunu ekonomi ve finans takip eder, onu toplumsal yapı izler, nihayet hukuk ve siyaset buna ayak uydurmaya çalışır. Bitcoin on altı sene önce ortaya çıktı, tam da bu bahsettiğim döngüye uygun bir şekilde vatandaşımız ve hür teşebbüsümüz bu yeniliği hızlı bir şekilde benimsedi. Binance firmasının araştırmasına göre Türkiye'deki 5 yetişkinden 2'sinin kripto parası var. Chainalysis firmasına göre Türkiye dünyadaki 4'üncü büyük işlem hacmine sahip, Amerika'nın, Hindistan'ın ve İngiltere'nin hemen arkasından.

Şimdi, tabii, kripto varlıkların doğası itibarıyla bu rakamlara birazcık temkinle yaklaşmakta yarar var ama sektörün ülkemizde ciddi bir yaygınlığa ulaştığı da aşikâr. Bunun bir olumlu bir olumsuz nedeni var. Olumlu neden şu: Genç, yeniliklere açık ve teknolojiyi benimsemeye hazır bir toplumumuz var ama bir de olumsuz nedeni var çünkü Hükûmetin ekonomi politikaları neticesinde vatandaşımız artık alın teriyle çalışarak kendine iyi bir hayat kurma ümidini kaybetmiş durumda; hızlı bir şekilde, kolay bir şekilde para kazanmaya gayret ediyor, böyle bir heves içinde.

Şimdi, bitcoinin çıkışından on altı sene sonra artık bizim bu alanda bir düzenleme yapmamız şart. Önümüzdeki kanun önemli bir ilk adım atıyor, tüketiciyi koruma ve borsaları düzenleme anlamında bu adımı olumlu buluyoruz ancak maalesef, bu çok gecikmiş, çok yetersiz ve vizyonsuz bir adım.

Şimdi, kripto kanunu 2021'den beri gündemde, bu üç senede dünya boş durmuyor. Birleşik Arap Emirlikleri'ni düşünelim; yenilikçi bir kanun çıkardılar, kripto varlıklara odaklanan özerk bir kurum kurdular, farklı tip lisanslar oluşturdular, küresel borsalarla daha ufak şirketlere farklı standartlar getirdiler, neticede dünyadaki pek çok blok zincir faaliyetini de çekmeyi başardılar. Maalesef, önümüzdeki kanun teklifi SPK Kanunu'na basit bir ilaveden ibaret. Açık söyleyeyim; Türkiye bu konularda ağır ağır ilerleyerek, dar bürokratik yaklaşımlara hapsolarak ve yabancı ülkeleri takip ederek refah yaratamaz, Türkiye takiple değil ancak bir sıçrama yaparak refah yaratabilir. Blok zincir, Türkiye'ye bu fırsatı veriyor. Biz tahvil ve hisse senedinde New York ve Londra'yı yakalayamayız bugün itibarıyla ama yenilikçi finansla bir sıçrama yapma imkânımız var. Bunun için cesur adımlar atmalıyız. Gelin, blok zincir geliştirmesi için farklı regülasyona sahip test bölgelerini tanımlayalım. Bazıları reel, bazıları sanal olabilir. Gelin, bazı pilot ilçelerde blok zincirle, bitcoinle ödemeyi kabul edelim. Gelin, uluslararası ödeme sistemlerinin ve FinTech sektörünün önünü açalım. Bunları yapmazsak İstanbul Finans Merkezi sadece bir gayrimenkul projesinden ibaret kalır. Unutmayalım, değişim rüzgârı esmeye başladıktan sonra kimisi duvar inşa eder, kimisi yel değirmeni; karar bizim.

Değerli arkadaşlar, konuşmamı tamamlarken gündemdeki vergi paketine de değinmek istiyorum. Teklifi henüz görmedik ama perşembenin gelişi çarşambadan belli. Buradan Hükûmeti ikaz ediyorum: Sakın karşımıza tahsildar edasıyla, bir Düyun-ı Umumiye komiseri edasıyla gelmeyin. Zaten tarıma bir yılda ödediğiniz, sanayiye bir yılda ödediğiniz teşviki bir ayda faiz olarak ödüyorsunuz; bu milletten daha fazla bir şey istemeyin. Sakın karşımıza yine bir tersine Robin Hood paketiyle gelmeyin. Kuryenin ücretinden, garsonun bahşişinden, özel sektör maaşından bütçenin kanını emen parazit şirketlere para aktarmak için, birtakım kodaman şirketlerin vergilerini affetmek için daha fazla para emmeyin. Sakın karşımıza orta direğe, çalışana, KOBİ'ye harp ilan etmek için gelmeyin; bir türlü yapamadığınız tasarrufu bu milletin sırtına yüklemeyin. En önemlisi, sakın bu milleti sahipsiz zannetmeyin çünkü sizin New York'u düşündüğünüz kadar biz Balıkesir'i düşünüyoruz, sizin Londra'yı düşündüğünüz kadar biz Konya'yı düşünüyoruz, sizin Hong Kong'u düşündüğünüz kadar biz Diyarbakır'ı düşünüyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hükûmetler için maharet her gün yeni vergiler salmak değil vatandaş için hayatı ucuzlatmak ve fırsatların önünü açmaktır. Bunun yolu makroriskleri azaltmak ve vergileri düşürmektir, bunun yolu adil rekabeti tesis etmek ve regülasyonları basitleştirmektir, bunun yolu girişimcinin prangalarını çözmek ve teknolojiyi etkin kullanmaktır.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP ve Saadet Partisi sıralarından alkışlar)