GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:96
Tarih:26.06.2024

İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; görüşülmekte olan grup önerisiyle ilgili partim adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Güçlü ve bağımsız Türkiye'nin olmazsa olmazlarından biri de bağımsız bilgi, ilim ve teknoloji üreten üniversitelerdir. Bu, tartışma götürmez bir konudur. "Üniversite" dediğimiz kurum taze, öğrenmeye, üretmeye, sorgulamaya ve dünyaya yön vermeye açık hazır beyinlerin yoğrulup şekillendiği ve mensubu olduğu millete katkı sağlayacak hâle geldiği yerdir. Şunu da hepimiz çok iyi biliyor ve idrak ediyoruz ki bir devletin büyüklüğünün en önemli göstergelerinden biri de ilim ve teknikteki gelişmişlik seviyesi ve bu alanlarda dünyaya yön verme gücüdür. Hepimizin artık eli, kolu gibi olmazsa olmazımız hâline gelen akıllı telefonlar bunun en güzel örneğidir. Bu gerçekler ışığında ülkemizin hem millî beka açısından hem gelişmişlik açısından önemli kurumlarının başında gelen üniversitelerin gerçek bilim yuvası hâline gelmeleri kaçınılmaz bir durumdur. Bunun en önemli yolu da bağımsız ve liyakatli, vizyonu geniş ve gerekli adımları atabilecek ekibi kurup yönetebilecek rektörlerdir. Rektörün kim olacağından önce, üniversitenin misyonu, bulunduğu durum ve hedeflerin belirlenmesi de önemli ve gereklidir. Bunu doğal olarak en iyi yapabilecek kurum üniversitenin kendisi olsa da bir denetim mekanizmasının çalıştırılması da gerekmektedir. "Stratejik plan" olarak adlandırdığımız çalışma sırasında üniversite mensupları, yönetim ve gerekirse üniversite dışı paydaşların hem fikir birliğine doğru ilerlemeleri hem de küçük bir grubun bütün kararları almasına engel olmaları beklenir. Dikkat edilirse katılımcı bir sürecin gerekliliğinin önemini vurgulamaktayız ve sonuçta ulaşılması hedeflenen bir fikir birliği söz konusudur. Şunu da belirtmekte fayda var: En az biz milletvekilleri kadar dokunulmaz olması gereken rektörlerin seçimi bir kişinin altından kalkabileceği bir iş değildir. Bu süreçte çoğunluğun katkıda bulunabileceği bir sistemin olmasının gerekliliği çok açıktır. Bir kişinin Türkiye'deki bütün üniversiteler için hem üniversite misyonunu anlayacak, hatta değişmesine yol açacak öngörüleri getirmesi hem de bunları gerçekleştirilebilecek adayları bulup aralarından en iyisini seçmesi en azından zaman açısından bile mümkün değildir. Tek bir kişinin böyle bir yetkinliğe sahip olması da bu seçimin fikir birliğiyle kabul edilmesi ve benimsenmesi de mümkün görünmemektedir.

Bu vesileyle, bugün Kırım Tatarlarının Bayrak Günü'nü de kutluyor, Mustafa Cemil Kırımoğlu'na selam olsun, Giray Han'ın torunlarına selam olsun diyorum.

"Ben bu yerde yaşalmadım,

Yaşlığıma toyalmadım,

Vatanıma hasret kaldım,

Ey, güzel Kırım." diyerek sözlerime son veriyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)