| Konu: | Sermaye Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 95 |
| Tarih: | 25.06.2024 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA ÜMİT ÖZLALE (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, değerli Komisyon üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Kanun teklifinin ilk bölümü üzerine partim adına söz almış bulunuyorum.
İlk olarak bir noktayı tekrar vurgulamak gerekiyor. Konuşmada parti adına kanun teklifin tamamıyla ilgili de konuşmuş birisi olarak bana göre bu kanun teklifinin gecikmiş olduğu ya da tam zamanında olduğunu tartışmak yerine, belki bundan sonra neler yapılabileceğini konuşmamız gerekiyor çünkü biraz önce de söylediğim gibi çok değil, beş sene içerisinde dünyanın millî gelirinin onda 1'i -çok yüksek bir rakam- blok zincir teknolojisiyle depolanacak. O bakımdan, bu bir başlangıç olsun, eksik gedik neyse bundan sonraki süreçte hızla tamamlayalım.
İkinci nokta şu: Türkiye'de kayıt dışıyla mücadelenin başarıya ulaşması için gerçekten kripto varlık piyasasının düzenlenmesi gerekiyor. Özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum, kripto varlık piyasasından, bu tezgâh üstü piyasadan milyarlarca dolar para geçiyor. İstanbul'da, birkaç tane yere sizler milyonlarca dolar parayı götürebiliyorsunuz ve bunun karşılığında sadece 9 tane ya da 10 tane bir USB içerisinde kripto varlıkla beraber bunu dışarı çıkarabiliyorsunuz. Eğer biz gerçekten kayıt dışıyla mücadele etmek istiyorsak -ki etmeliyiz- özellikle tezgâh üstü piyasalardaki bu denetleme ve düzenlemeleri artırmamız lazım.
Şimdi, benden önce Saadet Partili sayın milletvekili küçük yatırımcılardan aldığı tepkilerden bahsetti, ben de iyi tepkiler almıyorum. "Küçük yatırımcıyı korumamız gerekir." dediğimiz zaman küçük yatırımcı bundan vergilendirmeyi anlıyor, oysa değil, küçük yatırımcılar 1980'lerden itibaren -biliyorsunuz- borsadaki dalgalanmalarla ya da diğer piyasalardaki dalgalanmalarla belki kısa dönemde para kazanabiliyorlar ama orta, uzun dönemde net bir şekilde para kaybediyorlar. O yüzden bizim küçük yatırımcıyı başta korumamız için -vergilendirmeden bahsetmiyorum- bu denetim ve düzenlemeye ihtiyacımız var. Bazen yatırımcıyı korumak için yatırımcıyı karşınıza almanız gerekiyor. Kısa dönemde belki kulaktan dolma bilgilerle sizler ya da küçük yatırımcılar para kazanabiliyorlar ama orta, uzun dönemde bizim yakın tarihimiz ne kadar büyük paraların küçük yatırımcılar tarafından kaybedildiğini gösteriyor.
Vergilendirme meselesi, burası gerçekten önemli çünkü kripto varlıkların nasıl vergilendirileceği konusunda dünyada da üzerinde anlaşılabilmiş bir şey yok, bir konsensüs yok. O bakımdan, bununla ilgili bizler mutlaka hem Meclisimizde hem de ilgili bakanlıklarda bir çalışma yapmalıyız. Konu çok kolay değil, mevzuatın düzenlenmesi de çok kolay değil çünkü diğer varlıklardan farklı bir tarafı var. Eğer sizler buradaki mevzuatın çok sıkı olduğunu düşünürseniz, vergilerin çok yüksek olduğunu görürseniz o zaman çok rahatlıkla burada tuttuğunuz bir kripto varlığı bir soğuk cüzdan ya da sanal cüzdan vasıtasıyla başka bir ülkeye taşıyabiliyorsunuz. O yüzden, burada mevzuatı öyle bir yapmanız gerekiyor ki hem kripto varlık piyasasını burada geliştirmeniz gerekiyor ama aynı zamanda mevzuatın esnek ama yatırımcıyı koruyan şekilde olması gerekiyor.
Üretim maliyetlerine bir kez daha dikkat çekmek istiyorum tarihe not düşmek için. Dünyanın tartıştığı şeylerden bir tanesi, kripto varlık üretmek çevresel açıdan faydalı mıdır, sürdürülebilir midir? Çok yüksek bir enerji maliyeti getiriyor. Bir daha buradan tekrarlamak gerekirse, ülkelerde, tabii, enerji maliyetleri farklı olduğu için farklılık gösterebiliyor ama bugün bir Bitcoin üretmenin maliyeti 10-15 bin dolar, Ethereum kazıcıları on altı, on sekiz ayda 15-20 milyar doları gömmek zorunda kaldılar. Dolayısıyla, bahsettiğimiz kripto varlık cebinizdeki para gibi sadece mürekkep ve kâğıttan oluşmuyor, çok ciddi bir enerji maliyeti var, biz de enerji ithalatçısı bir ülkeyiz. Olur da ileride burada kripto varlıkların üretimi konusunda bir irade oluşursa, kripto varlıklar Türkiye'de üretilmeye başlarsa bizim bununla ilgili çok sıkı, iyi düzenlenmiş bir mevzuata ihtiyacımız var. Üretimin maliyetlendirilmesi, bu üretimin yapıldıktan sonra bu değerin nasıl kaydedileceği konusunda çok ciddi bir açık var sadece burada değil bütün dünyada. O yüzden burada da bir öncü vazife görmemiz gerekiyor.
Şimdi, teklifin maddelerine geçecek olursak 2'nci madde önemli gerçekten de. Şundan dolayı önemli: Kripto varlıklar, Türkiye'nin merkezî saklama kuruluşu olan MKK'den yani Merkezî Kayıt Kuruluşundan ayrı bir yapıda kayıt altında tutuluyor. Bunun sakıncaları var gerçekten yani teklif metni ya da gerekçesinde bu kripto varlıkların kaydının neden MKK'de tutulmayacağı ya da MKK'yle nasıl ilişkilendirileceği konusunda bir açık var, bunun mutlaka düzeltilmesi, giderilmesi gerekiyor ve bu kripto varlıkların kayıt altında tutulacağı mekanizma ile bizim Merkezî Kayıt Kuruluşunun entegrasyonu kurulun takdirine bırakılmamalı kanun teklifinde olduğu gibi, bu bir zorunluluk hâline gelmeli. 2'nci maddeyle ilgili bizim muhalefetimiz budur.
3'üncü madde bana göre yine eksik bir madde çünkü bir başlangıç sermayesi koymak zorunda değil. Siz kripto hizmet sağlayıcısısınız, kripto varlık hizmet sağlayıcısısınız, belki günde milyonlarca dolarlık işlem yapacaksınız ve bu kurduğunuz şirketin başlangıç sermayesi olmayacak. Tekrar hatırlatmak gerekiyor: Bizim mevzuatımıza göre başlangıç sermayesi anonim şirketler için en az sermaye 250 bin lira, limitet şirketler için 50 bin ve halka açık olmayan anonim şirketler için 500 bin lira. Şimdi, bizler her işletmeden belli bir başlangıç sermayesi koymasını istiyoruz, istemeliyiz de ama günde belki de milyonlarca dolarlık işlemin olacağı bu kripto varlık piyasasındaki kripto varlık hizmet sağlayıcılarından başlangıç sermayesi istememenin önemli riskler doğuracağını düşünenlerdenim. O bakımdan, bu kanun teklifine de İYİ Parti olarak muhalefet ediyoruz.
4'üncü madde kripto varlıkların bir platformda bulunmasının kamu sorumluluğunda olmayacağını söylüyor. Şimdi, burası önemli: Neden biz "Küçük yatırımcıyı korumamız gerekiyor." diyoruz? İşte bunlardan dolayı. Burada herhangi bir zarar oluştuğu zaman kamunun da bir sorumluluğunun olması lazım. Bizler mevzuatı iyi bir şekilde oluşturalım, denetlemeyi, düzenlemeyi yapalım ki zarar olduğunda da kamu sorumluluğu olarak üzerimize düşeni alalım, böylelikle bu, dizginlenemez, denetlenemez, düzenlenemez bir piyasa olmaktan çıksın. Ben bunu oldukça önemli buluyorum. İlgili maddeye göre kripto varlıklara ilişkin kamu hiçbir sorumluluk kabul etmiyor. O zaman biz neden denetleyip düzenliyoruz? Kamunun herhangi bir sorumluluk kabul etmediği bir ortamda o varlık piyasasını denetleyip düzenlemek gerekmez mi? O yüzden bence burada bir anlam karmaşası var. Eğer bizler denetleyip düzenleyeceksek onun sonunda oluşacak olan zararlarda da kamunun bir sorumluluk taşıması gerekiyor; ben bunun da önemli bir problem olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple, mevzuatları biz düzenlerken, bu kanun teklifini ileride revize edecek olursak burada en azından kamunun iyi düzenlenmiş bir mevzuat sonrasında sorumluluk taşıması gerektiğini de düşünüyorum.
Bir başka sebep de şu, bir başka nokta da şu: Aynı maddede Sermaye Piyasası Kurulunun her bir kripto varlık için saklama konusunda ayrı esaslar düzenleyebileceği belirtilmiştir. Bakın, bu ilginç çünkü bir kripto varlık için ayrı bir saklama esası belirttiğiniz zaman yüzlerce kripto varlığın işlem gördüğü bir piyasada sizler mevzuata boğulursunuz. Çok farklı saklama esasları beraberinde belli bir karmaşıklığı da getirir. O yüzden o kanun teklifinin bu maddesinin de ben mutlaka tekrar revize edilmesi gerektiğini düşünüyorum ve partimiz olarak muhalefet ettiğimizi söylemek istiyorum.
9'uncu madde tehlike sorumluluğuyla ilgili. Bu, oldukça önemli çünkü burada kripto varlık hizmet sağlayıcılarının herhangi bir hatasında aynen kritik sektörlerde olduğu gibi yani petrol, doğal gaz gibi sektörlerde olduğu gibi herhangi bir kusur kabul edilmiyor. Kusur kabul edilmemesi de bir, yatırımcıyı bu kripto varlık piyasasına çekmez; iki, gerçekten hiçbir hatası olmadan tamamıyla ihmalden dolayı bir hata yapmış birisini de gereksiz yere cezalandırmış oluruz. Ne yapılabilir bu konuda? Kusursuz sorumlu olan tehlike sorumlusu sigorta yaptırarak tazminat ödeme riskini ilgili sigorta şirketine devredebilir ve biz de bu problemi böyle aşabiliriz.
Dolayısıyla, sonuç olarak partim adına iki tane konuşma yaptım burada; bir tanesi kanun teklifin tamamı, bir tanesi birinci bölümü adına. Kanun teklifi olumlu, zamanlaması konusunda tartışmak gereksiz ama daha önemli olan şey şu: Bundan sonraki süreçte bizler 4'üncü sanayi devriminin tam merkezinde oturan blok zincir teknolojisi ve bunu kullanılarak üretilecek olan kripto varlıklarla ilgili ne yapacağız? Ne tür düzenlemelerle mevcut kanun teklifini daha da ileriye götüreceğiz? Kripto varlık piyasasını, küçük yatırımcıyı bazen küçük yatırımcıya rağmen koruyarak ve Türkiye'de blok zincir teknolojisini geliştirip, kripto varlık piyasasını denetleyip düzenleyerek ülkemizin hak ettiği, 4'üncü sanayi devriminden hak ettiği payı nasıl alacağız onu konuşmamız lazım diyorum.
Yüce Meclisimizi saygılarımla selamlıyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)