| Konu: | Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 94 |
| Tarih: | 12.06.2024 |
NİMET ÖZDEMİR (İstanbul) - Değerli milletvekilleri, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik sistematik bir itibarsızlaştırma programına girilmiştir. Özetleyecek olursak itibarsızlaştırma faaliyetlerine Kuzey Irak'ta askerlerimizin başına çuval geçirilmesiyle başlandı. Ben Türk anasıyım, oraya gönderilen askerler bizim evlatlarımız. Başına çuval geçirilen Mehmetçikler de bizim evlatlarımız. "Askerlerimizin kafasına çuval geçirecek adam daha anasının karnından doğmadı!" denmesini beklerken "Ne notası? Müzik notası." deyip de Türk milletini o günden bugüne kadar başında çuvalla gezdiren bu iktidar değil mi? Ben hazmedemedim, siz nasıl hazmettiniz, sustunuz?
Başka ne oldu? Ergenekon, Balyoz ve casusluk suçlamalarıyla devam etti. 15 Temmuz hain kalkışmasını fırsat gören iktidar, ordunun teamüllerini kökten değiştirdi; kuvvet komutanları ve Genelkurmay doğrudan Millî Savunma Bakanlığına bağlandı; Genelkurmay Başkanı, bir yerde sembolik hâle getirildi, emir komuta zincirinin yapısı bozulmuş oldu. Askerî liseler kapatılarak Atatürk ilkelerine bağlı subay, astsubay yetiştirilmesi sekteye uğratıldı. Yapılan değişikliklerle, meslek lisesi mezunları harp okullarına alındı. Asıl maksat imam-hatip mezunlarının önünü açmaktı. Güvenlik soruşturmalarında "tarikatlar ve cemaatlerle irtibat, iltisak" başlığı çıkarıldı, askerî personelin tarikat ve cemaatle olan ilişkisi denetlenmedi ya da görmezden gelindi, böylece tarikat yuvalarında askerî kıyafetlerle poz veren generaller türedi. Askerî yargı ortadan kaldırıldı, askerin göreviyle ilgili soruşturma dosyaları konuya tamamen yabancı olan hâkim ve savcılara devredildi. Uyduruk kumpaslarla itibarı zedelenmeye devam edilen kahraman Silahlı Kuvvetlerinin en mahrem bilgilerinin bulunduğu kozmik odasına girildi, sır niteliğinde olan bilgiler ortalığa saçıldı. Yüksek Askerî Şûra'nın yapısı değiştirildi; Askerî Şûra'da 7 siyasi varken sadece 4 asker kaldı.
Bu kanun teklifiyle, terfi almak için başarı şartına ilaveten siyasilerle iyi ilişkiler de eklenmiş oldu. Öyle ki terfi işlerinde Millî Savunma ve İçişleri Bakanlığı yetkili kılındı. Böylece cumhuriyetin ilk yıllarında Atatürk'ün "ya ordu ya siyaset" emriyle ordu siyasetten uzaklaştırılmışken yüzyıl sonra siyaset, ordunun içine sokulmuş oldu. Parası olan otuz gün askerlik yaparken olmayan uzun dönem askerlik yapmak durumunda kaldı. Vatandaşın devlete olan sadakatini pekiştiren askerlik hizmeti ticari bir faaliyet hâline getirildi. Genel vaziyet bu.
Ne yapılmalı konusuna gelirsek... Silahlı Kuvvetlerin kuruluş, kadro bağlantısı yeniden yapılandırılmalıdır. Kuvvet komutanları, Genelkurmay Başkanlığına yeniden bağlanmalıdır. Millî Savunma Bakanlığı asli vazifesi olan tedarikçi görevine yeniden dönmelidir. Zorunlu askerlik hizmetine yeniden geçilmeli, ilaveten kadınlarımız da bir ila üç aylık zorunlu askerlik eğitimine tabi tutulmalıdır. Böylece Türk töresine uygun olarak kadınlarımızın da gerektiğinde silah kullanabilmesi, ülkesini savunabilmesi, millî bilinci yüksek, hakkını, hukukunu bilen bir fert olarak yetişmesi sağlanmalıdır. Suriye, Irak, Filistin'de olanlar ortada. Harp okulları, harp akademisi, askerî lise, sınıf okulları, astsubay hazırlama, astsubay meslek yüksekokulları tekrar açılmalıdır. GATA ve askerî hastaneler ivedilikle açılmalı, Mehmetçik artık hastanede şehit olmamalıdır. Askerî Şûra yeniden düzenlenmelidir. Terfi edecek personel için Cumhurbaşkanı ve ilgili komutanlıkların katılacağı, oylamayla karar alacağı bir yapı oluşturulmalıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın lütfen.
NİMET ÖZDEMİR (Devamla) - Siyaset kışladan uzak tutulmalıdır.
Son olarak Türk ordusu siyasetüstüdür. Hatırlatmak isterim ki Türk ordusunun muhtaç olduğu kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur. Türk ordusu gücünü Türk milletinden alır.
Saygılarımla. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)