| Konu: | Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 94 |
| Tarih: | 12.06.2024 |
OSMAN CENGİZ ÇANDAR (Diyarbakır) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; bugün Türkiye'de adalet için, hukuk devleti kavramı için kara bir gün, benzeri çok sayıda kara günden bir gün ama kapkara bir gün. Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi davası için karar verildi. Yargılanan 3 polisin beraatına hükmedildi ve ne ilginçtir ki aynı gün, bugün Hrant Dink davasında yargılanan sanıklarla ilgili olarak davanın zaman aşımından düşürülmesi için mütalaa verildi. Şimdi kalkın, "Türkiye'de yargı, adalet dağıtır." deyin, kim inanırsa inansın; bugün adaletin kara, kapkara bir günü. Bu arada, Adalet Bakanı da durumun farkında, kısa bir süre önce bir açıklama yaptı, diyor ki: "Tahir Elçi'nin davası hepimizi derinden sarsmıştır. Baro Başkanının öldürülmesi kabul edilemez. Delil tespitiyle ilgili terör örgütünün müdahaleleri oldu, sonrasında dava süreci başladı. Biraz önce duyduk, bu bir ilk derece kararı, bunun istinafı var dolayısıyla bu yargılama sürecini hepimiz bekleyeceğiz." Yani bu, güneşi balçıkla sıvamak demek çünkü Tahir Elçi davasını ben de izledim, bugün burada bulunmak zorunda olduğum için Diyarbakır'da olamadım, bundan bir önceki duruşmayı izlediğim vakit onlarca yabancı hukukçu, uluslararası kuruluş temsilcisi, Türkiye'nin çok sayıda baro başkanı, çok sayıda hukuk mensubu, avukat orada vardı ve mahkeme en basit talepleri bile kale almayan bir vurdumduymazlık sergiliyordu. Keşif talebinde bulunuluyordu, bir davanın hükme sağlıklı bir şekilde varabilmesi için istenen -hukuk nosyonunun zerresi olan kişinin anlayabileceği- olay yeri incelemesi gibi talepler de mahkeme tarafından reddedildi. Kamera görüntüleri yok orada, oysa sayısız kamera varmış. Bazı gazetecilerin kamerada olay anını tespiti var, onları da nazarıitibara almayı mahkeme reddetti. O kadar ki, Tahir Elçi'nin kardeşi Mehmet Elçi: "Bugün savcılar birkaç sanığı tehdit ve şantajda bulunarak aleyhte ifade vermeye zorladılar. Mahkeme heyeti olarak olayı çözmemek için elinizden geleni yaptınız, ilk duruşmada Türkan Elçi'yi -bu sıralardan milletvekili arkadaşımız Türkan Elçi'yi kastederek- duruşmadan çıkmakla tehdit ettiniz." dedi. Bugün de mahkeme sırasında salonda gerginlik ortaya çıktı ve Cumhuriyet Halk Partisi Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu polis zoruyla mahkeme salonundan çıkarıldı. Duruşma, duruşma değil; karar, karar değil. Nitekim, kararın hemen arkasından, Tahir Elçi'nin vurulduğu Dört Ayaklı Minare önünde baro başkanları bir açıklama yaptılar ve kararı "İnsan aklıyla alay etmektir." diye nitelediler. Ben bir ekleme yapayım: Bu karar insanların adalet duygusuna hakaret etmektir, başka bir özelliği yoktur bu kararın.
Bu arada, adaletten söz etmişken -daha önce de Sayın Milletvekili Necmettin Çalışkan da dile getirdi- Adalet Bakanlığı önünde 2 ana adalet nöbeti tutuyor; bunlardan biri -şu anda Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanunu konuşuluyor- bir asker kişiyle ilgili; evladı kursiyer bir teğmen, ağırlaştırılmış müebbede mahkûm olmuş, 18 yaşında. Kendisine sordum ben, dedim ki: Kullanmış mıydı uçağı 15 Temmuz gecesi? "Kursiyerdi, nasıl uçak kullanılacağını bile bilmiyordu." dedi ve o gün, emirle Akıncı Üssü'nde bulunduğu için ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırılmış.
Bugün bir astsubaydan mektup aldım -herhâlde benzeri mektupları siz de alıyorsunuz- adı Ünsal Canboğa, Bolu F Tipi Cezaevinde yatıyor; büyük infial hâlinde, bizleri kendilerine yapılan haksızlıklara bigâne kalmakla da eleştiriyor ve bana şunları yazmış.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OSMAN CENGİZ ÇANDAR (Devamla) - Sayın Başkan, bir dakika içinde tamamlayacağım.
BAŞKAN - Buyurun.
OSMAN CENGİZ ÇANDAR (Devamla) - Diyor ki: "Bizler Türk Silahlı Kuvvetlerinin zencileriydik ancak iş ceza vermeye gelince aldığım cezaya bakarak bana deniyor ki: 'Sen müşterek failsin, bu darbeyi planladın, yönettin, al sana müebbet.' Sayın Vekilim, siz benim, benim gibi olanların hakkını uygun mecralarda -bir tanesi burası olmalı- Türkiye Büyük Millet Meclisinin çatısı altında..." Sayısız adaletsizlik kurbanları var, askerler arasında 15 Temmuzla ilgili olarak var, onu da gündeme getirmiş olalım.
Bu arada, son söz olarak şunu söyleyeyim: Lozan Üniversitesinde cezaevleri raporu Avrupa'da yayınlandı. Türkiye, cezaevinde 348.265 yaklaşık 350 bin -kendisine en yakın İngiltere 90 bin, Fransa 72 bin, Polonya 71 bin- hükümlü ve tutuklusu olan bir ülke ve Cumhurbaşkanımız yeni cezaevleri yapılacağını müjde olarak verdi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OSMAN CENGİZ ÇANDAR (Devamla) - Dediğim gibi, adaletin kara bir gününden Türkiye Büyük Millet Meclisinin Genel Kurulunu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)